Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hande Dilara Şişman

Hande Dilara Şişman
@hdilarasisman
Verimli, keyifli, öğrenmeli ve hatırlanmaya değer çokça anı biriktirmeli bir ömür oluşturalım!
Sabitlenmiş gönderi
Aslında içine kapanık insanlar duygularının ve acılarının dürüst bir biçimde tartışılmasına, dışa açık insanlardan daha fazla ihtiyaç duyarlar.
Sayfa 503Kitabı okudu
Reklam
... bu hikayeler kendilerine gerçekten çok çalışmaları için özel bir fırsat verilmiş, bu fırsatı değerlendirmiş ve olağanüstü çabaların toplum tarafından ödüllendirildiği bir dönemde rüştünü ispat etmiş insanlar hakkında. Başarıları sadece kendi eserleri değil. İçinde büyüdükleri dünyanın bir ürünü.
Silikon Vadisi’nin emektarlarıyla konuşursanız, kişisel bilgisayar devriminde en önemli tarihin Ocak 1875 olduğunu söyleyeceklerdir. Bu Popular Electronics dergisinin Altair 8800 adlı olağanüstü makineyi kapak haberi yaptığı tarihtir. Altair, 397 dolardı. Montajı evde kendi başına yapılabilen bir uygulamaydı. Haberin başlığı şöyleydi: “PROJE DEVRİMİ! Dünyanın ticari modellere rakip ilk mini bilgisayar kiti.”

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"... O yıl daha sonra bizim kontrolümüze geçecek olan o küçük komik odaya 3.000 dolarlık bir bilgisayar terminali alıp koydular. Oldukça büyüleyici bir şeydi.” Kuşkusuz “büyüleyici bir şey”di, çünkü yıl 1968’di. 1960’larda çoğu üniversitenin bile bilgisayar kulübü yoktu. Daha da dikkate değer olan, Lakeside’ın satın aldığı bilgisayarın türüydü. Okul öğrencilerine programlamayı 1960’larda neredeyse herkesin kullandığı o zahmetli bilgisayar kartı sistemi üzerinden öğretmedi. Lakeside bunun yerine ASR-33 Teletype adlı sistemi kurdu; bu Seattle merkezindeki ana bilgisayara doğrudan bağlı, zaman paylaşımlı bir terminaldi. “Bütün o zaman paylaşımı fikri daha 1965’te geliştirilmişti” diye devam ediyor Gates. “Birileri son derece ileri görüşlüydü.” Bill Joy programlamayı zaman paylaşımlı bir sistemde öğrenmesini sağlayan o olağanüstü, erken fırsata 1971’de, üniversite birinci sınıfta sahip oldu. Bill Gates ise gerçek zamanlı programlamayı 1968’de, sekizinci sınıfta yapabildi.
"... Giriş yaparken bilgisayarda ne kadar zaman harcamak istediğinizi de giriyordunuz. Size örneğin bir saat süre veriyorlardı. Hepsi bu kadardı. Ancak biri, zaman için, örneğin t equals k biçiminde, bir harf girdiğinizde, sizden hiçbir şey alınmadığını fark etti” diyor gülerek. “Bu bir yazılım kusuruydu. t equals k deyip orada sonsuza kadar oturabiliyordunuz.”
Reklam
1970’lerin başlarında Joy programlama öğrenirken bilgisayarlar oda büyüklüğündeydi. Tek bir makine (ki gücü ve belleği belki de şu anki mikrodalga fırınınızdan daha düşüktü) 1 milyon dolardan daha pahalıydı ve bu 1970’lerin dolarıydı. Bilgisayarlar nadirdi. Bir bilgisayar bulsanız bile erişmeniz zordu; erişseniz bile belli bir süre için kiralamak bir servet tutuyordu. Dahası programlamak fazlasıyla uzun ve yorucuydu. Bilgisayar programlarının delikli karton kartlar kullanılarak yaratıldığı dönemdi. Her kod satırı karta delgi makinesi kullanılarak basılıyordu. Karmaşık bir program bu kartlardan upuzun binlerce olmasa da yüzlerce yığınını gerektirebiliyordu. Bir program hazır olduğunda erişiminizdeki ana bilgisayara gidip kart yığınlarını operatöre veriyordunuz. Bilgisayarlar tek bir seferde sadece tek bir görevi yerine getirebildiği için, operatör programınız için rezervasyon yapıyordu ve sırada sizden önce kaç kişi bulunduğuna bağlı olarak kartlarınızı birkaç saat, hatta bütün bir gün geri alamayabiliyordunuz. Ve programınızda tek bir hata bile yapsanız kartları geri alıp hatayı bulmak ve bütün süreci yeniden başlatmak zorundaydınız. Bu koşullar altında birinin programlama uzmanı olması son derece güçtü. Hiç kuşkusuz, yirmili yaşlarınızın başlarında uzman olmanız kesinlikle olanaksızdı. Bilgisayar odasında geçirdiğiniz her saatin sadece birkaç dakikasında “program” yapabiliyorken, 10 bin saatlik bir pratiğe nasıl ulaşabilirsiniz? “Kartlarla programlama yapmak” diye anımsıyor o dönemin bilgisayar bilimcilerinden biri, “size programlamayı öğretmiyordu. Sabretmeyi ve düzeltme yapmayı öğretiyordu.”
“Bill küçük bir çocukken, daha öğrenmek isteyip istemediğini bile bilemeyecek yaştayken, her şey hakkında her şeyi öğrenmek istiyordu” diyor babası William. “Ona becerebildiğimizde yanıt veriyorduk. Veremediğimizde ise sadece bir kitap veriyorduk.”
Pratik, iyi bir noktaya geldikten sonra yaptığınız bir şey değildir. Sizi iyi bir noktaya getirmesi için yaptığınız bir şeydir.
“Bu tür çalışmalardan ortaya çıkan tablo –herhangi bir şeyde– dünya klasmanında bir uzman olmayı sağlayacak ustalık düzeyine ulaşmak için 10 bin saat pratik gerektiğine işaret ediyor” diyor nörolog Daniel Levitin.
Başarı yetenek artı hazırlık demek. Bu görüşün sorunlu yanı şu; psikologlar üstün zekalıların kariyerlerine ne kadar yakından bakarlarsa, doğuştan yeteneğin oynadığı rol o kadar küçük, hazırlığın oynadığı rol ise o kadar büyük görünüyor.
Reklam
... başarı mekanizmasını kolayca kontrol edebilirdik. Oysa edemiyoruz. Neden? Çünkü başarının bireysel üstünlüğün basit bir işlevi olduğuna ve hepimizin yetiştiği dünyanın ve toplum olarak yazdığımız kuralların hiçbir öneminin olmadığına ilişkin fikre yapışıp kalıyoruz.
Sayfa 33 - Birinci Bölüm - Matta Etkisi - 5.Kitabı okuyor
... Rosetolular kendilerini modern dünyanın baskılarından soyutlayan güçlü, koruyucu bir sosyal yapı yaratmıştı. Rosetolular geldikleri yer nedeniyle, dağlardaki küçücük kasabalarında kendileri için yarattıkları dünya nedeniyle sağlıklıydı.
Sayfa 14 - GİRİŞ - Roseto'nun Gizemi -2-Kitabı okuyor
... Bruhn buldukları sonuçları tanımlarken sesindeki şaşkınlık duygusunu hâlâ koruyor. "Hiç intihar yoktu, hiç alkolizm yoktu, hiç ilaç ya da uyuşturucu bağımlılığı yoktu ve çok az suç vardı. Sosyal yardım alan hiç kimse yoktu. Sonra peptik ülserlere baktık. O da hiç kimsede yoktu. Bu insanlar yaşlılıktan ölüyordu. O kadar."
Sayfa 12 - GİRİŞ - Roseto'nun Gizemi -1-Kitabı okuyor
Outliers
OutliersMalcolm Gladwell
7.8/10 · 8,1bin okunma
148 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
71 günde okudu
Siddhartha
SiddharthaHermann Hesse
8.1/10 · 37,9bin okunma
Hiç kimse bir başkasının yürüdüğü yolda ne kadar ilerlemiş olduğunu göremez...
Sayfa 140Kitabı okudu
766 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.