Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.31
Hapkacı
Hapkacı
@hkrkmz_24
Belirsizlikten korkuyorum.. 
Tutunamayanlar
Düşlerin yoksa sen de yoksun 
Göktürkler
Birinci kural bu: Korkmayacaksın!
Harry Potter ve Felsefe Taşı
Üniversite öğrencisi
Erzincan, 24 Mayıs
69 okur puanı
Ocak 2021 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
Bir özel eğitim öğretmenliği öğrencisi olarak bölümümle ilgili olarak kitaplar okumak istemiştim.
Bir hocamız derse elinde bu kitapla gelmişti okumalısınız diyerek. Bende zaten alanımla ilgili kitapların arayışındaydım.
Böylelikle alanımla ilgili okuyacağım ilk kitabı almıştım.
Yazar, kitabı yazarken otizmli çocukları olan 55 anne ile görüşmüş.
Sıra dışı vakalar
Sıra dışı vakaları bir psikiyatrisin ağzından, kendi görüşlerinden okumak güzeldi.
Sistem göndermeleri, eleştirileri; şehir düzeni, şehir işleyişi ile ilgili gönderme ve eleştiriler vardı. Bu detaylar benim hoşuma gitmişti. Doktorların kendi aralarındaki ilişkileri bir doktorun ağzından okumak çok güzeldi.
Onların içinde gibi hissetmiştim. Kaygı,
Gelişmiş teknoloji konu edinilmiş,
Teknolojinin ilerideki yaşantımızdaki yerinin nasıl olacağına değinilmiş,
Sanal ortamların gerçek hayatımıza olacak etkisinden bahsedilmişti.
İleri teknolojinin, şuanda hayatımızda etkin rolleri olan mesleklerin değerlerini, işlevlerini kaybettireceğinden bahsedilmişti.
Kitap içinde tekerlekli sandalyeye mahkum bir karaktere yer verilmesi ve karakterin çok güçlü bir karakter olması çok hoşuma gitmişti.
Kitapta çok iyi teknolojik buluşlar yapan karakterlerin, bu buluşlarını küçük yaşlarda yapmalarına çok şaşırmıştım. Bu detay ilgimi çekmişti.
Kurgu gerçekten çok iyi kurgulanmıştı.
Takım ruhunun, birlikteliğin değeri ve gücüne de değinilmişti.
Kitabın sonu çok güzel ve heyecan vericiydi. Tek nefesle okudum tabiri caizse.
Son bölümde büyük şoklar yaşamıştım.
Bir anda, asıl inandığımız doğrunun farklı çıkması, çıkma ihtimali, okuyucuyu ve aynı zamanda karakterleri de düşündürmesi çok etkileyiciydi.
Ben tarafımı seçmekte zorlandım.
Sıfır mı yoksa Hideo mu ?
Okuyanlar taraflarını belli edebilirler.
İkinci kitabı mutlaka okuyacağım.
Okur Takip Önerileri
Kitap maalesef tamamen boştu.
Sürükleyici değildi.
Olay örgüsünü anlayabilmek çok zor zaten.
300. Sayfaya kadar normal günlük gibi bir havası vardı kitabın.
Sadece verdiği mesajlar açısından önemliydi.
Kız çocuklarının yetiştirilme şekillerinden, insanların başkalarının hayatlarına müdahelelerinden, toplumsal etiketlerden bahsediyor. Ama en önemlisi de zencilere karşı gösterilen ırksal negatif ayrımcılığa değinilmişti.
Kitapta avukat bir babanın zenci bir vatandaşı savunmasından bahsediliyordu. Ana tema buydu.
Bence daha dokunaklı anlatılabilirdi.
Bir şeyler hep eksik gibi hissettim.
Duyguları tam geçiremedi yazar bana.
Çok övülmesine rağmen beklentimi karşılamadı.
Abartılmış.
Ben Kirke'yi gerçekten çok merak ediyordum.
Ama beklediğime değmedi maalesef.
Yani aslında kararsız kaldım merakıma değdi mi değmedi mi diye. İkizler burcuyum ondan mı bilemiyorum.
Kitabın ilk bölümleri o kadar güzeldi ki...
Gerçekten çok güzeldi ama.
Kitap, bir konu düşünülmüş anlatılmaya başlanmıştı ama daha sonra bambaşka bir şekilde devam etti.
Kurguda sürekli evrilme meydana geldi.
Kitabı beğenmememe sebep oldu bu sürekli yaşanan farklılıklar.
Mesela ilk sayfalar (bana göre birinci kısım )Kirkenin aile evindeki sürecinden bahsediyordu. Kurgu süper, taşlar yerine oturarak devam ediyordu. Beğenmiştim.
Daha sonra kurgu Kirkenin yanlız yaşamına döndü ( bana göre ikinci kısım) ve bozulmalar başladı.
Gerçekten saçma sapan olaylar oldu ve bu olaylar nedensiz bir şekilde gerçekleşti. Tamam diyosun bu olay oldu ve bir sebebi vardır çünkü çok uzadı. Ama kitap boyunca anlattığı olay aslında hiçbir şey.
Kitabın sonuna kadar bunu neden yaptı acaba açıklayacak mı diye bekledim ama açıklama gelmedi.
İkinci kısım tamamen tek bir olayın, gün gün işlenmesiyle geçmişti.
Şöyle düşünün pazartesi günü o olay meydana geliyor ondan hemen sonra da salı günü tekrar aynı olayı anlatıyor.
Ve bu durum beni çok sıkmıştı. Kitabın beğenmediğim kısmı bu kısımdı.
Üçüncü kısım gibi gördüğüm kısımda ise Kirkenin oğluyla geçen kısımdı. Beğenmiştim.
Kitabın sonunu da beğenmiştim.
Ama genel olarak kitap en can alıcı noktasında bulamaca döndü.
Beklentimi karşılamadı.
İlk kısım ve son kısımları güzeldi sadece.
Zamanda yolculuk edebilseydiniz kiminle buluşmak isterdiniz ?
Kitabın konusu çok güzel ama yazar bu konuyu bence biraz heba etmiş.
Bir yandan baktığım zaman çok güzel ; naif, sıcacık bir ortam yaratmış yazar ama bir yandan bakınca da diyorum ki bu konu daha farklı işlenebilirdi.
Kitaba fantastik diyebilmek için farklı işlenebilirdi yani.
Ama fantastik bir kitap değil. Öyle zannedenler vardır. ( ben öyle
Mitoloji gözünüzü korkutmasın.
Kitabın konusu çok hoşuma gitmişti ve bir yerlerden mitolojiye başlamak istiyordum. Mitolojik konuları okumaya hazır olmayan arkadaşlar için başlıkta da dediğim gibi mitoloji gözünüzü korkutmasın. Bence mitoloji merakınız varsa Cadının Yüreği ile başlayabilirsiniz. Ben gerçekten çok beğendim.
Kitabı okumadan önce herhangi bir araştırma yapmadım.
Aslında bu kitabı ilk defa 1k da keşfettim . Nasıl hemen almaya karar verdim bilmiyorum. Yine ani kararlarım yüzünden aldığım gereksiz bir karardı.
Çok çerez bir kitap. Çok farklı düşünmüştüm ama tamamen bel altı yürütülen bir aşk, basit anlatım ve hayal kırıklığı...
Konusuna gelecek olursak spoiler vermeden açıklayayım.
Esas kadın karakter bir Siren. Sirenler insanların iradeleriyle oynayabiliyorlar. Ve kız bir polis sayılır. Bu gücünü insanlara suçlarını itiraf ettirmek için kullanıyor.
Esas erkek karakter Gece Kralı. Aynı zamanda Pazarlıkçı. Pazarlıkçı insanlara zor durumlarında yardım ediyo ama karşılığında ne isteyeceğini bilemiyorsunuz. O borcunu ödemenizi istediği zaman sizin yanınızda belirip bir anda çok büyük şeyler isteyebiliyor.
Siren bir gün Pazarlıkçıyı çağırmak zorunda kalıyor ve borçlanıyor. Zamanla Pazarlıkçıyla sürekli anlaşmalar yapmaya başlıyor ve borcun dibine batıyor. Pazarlıkçı 7 yıl sonra ödemeleri almak için geliyor ve konu başlıyor.
Kitapta fantastik ögeleri ve anlatımı çok basit buldum. Mesela başka bir evren yaratmak istemiş yazar ama bu evrene sadece "öte dünya" demekle yetinmiş.
Kitabın bölümleri 1 bölüm geçmiş ve 1 bölüm gelecek anlatılacak şekilde tasarlanmış. Ben kitapta sadece geçmişin anlatıldığı kısımları sevdim.
Okuduğum en güzel kitaplardan biriydi !
Çok ön yargıyla başlamıştım. Çünkü tarih konulu kitaplar her zaman sıkıcı gelirdi. Ama bu kitapta asla sıkılmadım. Kendimi kitabın içinde hissettim. Anlatımı da gayet açıklayıcı ve akıcıydı.
Bence mutlaka okunmalı.
Kitap hakkında;
Tomris han ve Alper Tunga aşkına bayıldım.
Gök Tanrı inancı içime o kadar işledi ki !
Anlatılan ortam çok güzeldi. Sanki bende oradaydım!
Gelenekler çok hoşuma gitti.
İsparga Tigin'e hayran kaldım
(Tomris Han'ın oğlu) çok büyük bir fedakarlık yaptı.
Tomris Han intikamını öyle güzel aldı ki! Ona hayranım. Bu kitaba da aynı şekilde ;)
