Dirseklerini büküp elleriyle omuzlarını kavrar, tıpkı uçmak için sonsuz ve gülünç derecede beyhude bir gayret sarf eden bir kuş gibi kollarını çırpardı. Ulaşamadığı - hatta göremediği - ama zihninin vadilerini dolduran o mavi boşluğa uzanmak için çırpınan, kanatlı ama yere çakılıp kalmış bir kuş gibi.