Ayrılığın Kökeni ve Türkiye’de Modernleşme Atılımları adlı kitapların yazarı...Öğretim görevlisi, avukatlık ve hakimlik mesleklerini icra etti. Halen hakimlik yapmaktadır…
Bir bütün olarak terör kategorisi öyle bir şekilde inşa edilmiştir ki kimin terörist olup olmadığına hükumetler karar verir. Terörle mücadele, saldırılara karşı gelmek için bir araç olmaktan çok siyasal eylemin belirli bir tasavvuruna karşı çıkanların suçlanmasının bir aracıdır.
Kendi adıma okunmaya geç kalınmış bir kitap… 12 Eylül 80 öncesi ve hemen ardından aydınların, gazetecilerin, savcıların, emniyet müdürlerinin siyasi cinayetlere kurban gitmesi. Katillerin ve azmettiricilerinin yargı ve siyasi erkler eliyle nasıl kurtarıldıkları ve günümüzde ve yakın geçmişte azmettirenlerin ve tetikçilerinin parlamentoya kadar yükseldiklerini görmek beni şaşırtmadı. Şayet öyle olmadaydı, hesap sorulsaydı toplum bukadar sosyal çürümeye maruz kalmazdı…
Merhaba İlhan
İşte Enver abiyi de getirdik yanına
“Şu dünyada ayrılık var
Ölüm var
İlle de zülüm var “
Diyen ozanı
Gülüşünden, su içişine kadar
Halk olan adamı
Mezarlarınız biraz aralı
Ama atsan
Ulaştırırsın herhalde sigaranı
“12 Eylül’”ü özüyle kavramak için Kemal Türkler’in öldürülmesi kadar, öldürülenlerin niçin öldürüldüklerini ve öldürenlerin niçin öldürdüklerini bilmemiz gerekiyor.
35 yıllık mesleki yaşamımda, aklanması gerektiği halde mahkum olan, mahkum olması gerektiği halde aklanan çok insan gördüm. Mahkum olanlar, kamuoyunda aklananlardı. Belli dönemin yargısıyla aklananlar ise kamu vicdanında mahkum olmuşlardı.
Kemal Türkler’in yaşamı baştan sona bir sınıf ve demokrasi mücadeleleri tarihi ve destanıdır. Bir çağrısıyla işçiler, emekçiler, gençler ve kadınlar, yığınlar halinde meydanları dolduruyor, şalterler iniyor, üretenler, yaratanlar durunca yaşamda duruyor ve sömürenler çıldırıyordu. Bundandır ki, adım adım ayak sesleri gelen faşizm ortamının oluşması için bir buçuk yıl daha bekledikten sonra önündeki en büyük engellerden biri olarak da Kemal Türkler‘i görüyorlardı. Böylesi dev bir lider yok edilmeden faşizm kolay kolay gelemez, gelse de rahat edemezdi. Ve Kemal Türkler 22 Temmuz 1980 sabahı sıkılan kurşunlarla katledildi. Türkler’in cenazesinde 1 milyonun üzerine insan katıldı.