Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Zülfikar'i Ali'ye ver
Hz Ali'nin Isevi olduğu veya Hz Isa'nin makamın-i Ali'de meskun olduğu söylenebilir. Çünkü ali olan Allah'tir, nefsine dönük beser değil, Zülfikar Allah'in celalidir, zahirdeki kılıç değil...
Sayfa 339
Gönül, kendine benzeyen gönüle akar. | Hz. Ali (r.a)
Reklam
“Ey Allah’ın kulu! Otu bol bir vadiden geçerken otlayıp semizlemekten başka bir düşüncesi olmayan, semizlenince kesilen bir hayvan gibi olma. Bil ki yönetici haktan saptığında onun yönetiminde bulunanlar da doğru yoldan uzaklaşırlar. İnsanların en bahtsızı halkını sefalete sürükleyen yöneticidir.”
Sayfa 507Kitabı okudu
İşte tebliğ, irşad.. Biz istiyoruz meclisler anında dolsun!
Hicretin 10. senesinde (631) Hz. Peygamber (s.a.v), önce Hâlid b. el-Velîd (21/642) ile el-Berâ b. Azib'i, onlar 6 ay sonra döndüklerinde aynı sene içinde Hz. Ali'yi Hemdân'a mübelliğ ve muallim olarak gönderdi. Hz. Ali, ikindi vakti San'a'nın büyük meydanında halka namaz kıldırdığında arkasında tek bir saf vardı. Hz. Ali'nin burada yürüttüğü davet çalışması sonucunda bütün Hemdân kabileleri Müslüman oldu.
Sayfa 53
Şimdi bir kahvehanede var 20 tane müctehid(!)
Yine Sahâbe'den Sehl b. Ebî Hasme (41/661 civarı) şöyle demiştir: "Resûlullah (s.a.v) hayattayken fetva verenler Muhacirûn'dan 3 kişi: Ömer, Osmân ve Ali; Ensâr'dan da 3 kişi idi: Übeyy b. Ka'b, Mu'âz b. Cebel ve Zeyd b. Sabit" (r.anhum ecmaîn). … Aynı şekilde Hz. Peygamber (s.a.v) vefat ettiğinde ictihad seviyesine ulaşmış olan sahâbîlerin sayısının 20'den fazla olmadığını söyleyen İbnu'l-Hümâm'ın (861/1457) bu tespitinin de İbnu'l-Cevzî'nin söylediğine(14 sahabi adı vermiştir) çok aykırı düşmediği söylenebilir.
Sayfa 42
Olay Ali'nin ağzından devam ediyor: "Herkes geri durdu ve ben en gençleri, üstüne üstlük gözü bozuk, cılız bacaklı, çıkıntı göbekli olmama rağmen 'Ey Tanrı'nın elçisi ben senin yardımcın olurum." dedim. Buna karşılık olarak Hz. Muhammed elini ensemin arkasına koydu ve 'Bu benim kardeşim, temsilcim ve benim aranızdaki halefimdir, o yüzden onu dinleyin ve ona itaât edin' dedi."
Reklam
Her ne kadar Hz. Peygamber'in (s.a.v) Sahâbe'den herhangi birini diğerlerine mutlak anlamda tafdil ettiğini söylemek doğru değilse de, kimi sahâbîlerin bazı hasletlerde diğerlerinden üstün olduğu bir gerçektir. Bu nokta bizzat Hz. Peygamber'in (s.a.v) ihbar ve tesciliyle sabittir: “Ümmetimin ümmetime en merhametlisi Ebû Bekr, Allah'ın emrini yerine getirme konusunda en serti Ömer, samimi hayâsı en çok olanı Osmân, kaza/yargı işini en iyi bileni Ali b. Ebî Tâlib, helal-haramı en iyi bileni Mu'az b. Cebel, feraizi en iyi bileni Zeyd b. Sabit, Kur'ân kıraatlerini en iyi bileni Übeyy b. Ka'b'dır. Her ümmetin bir emini vardır; bu ümmetin emini de Ebû Ubeyde b. el-Cerrah'tır. " Yine Hz. Peygamber (s.a.v) şöyle buyurmuştur: "Kur'ân'ı dört kişiden öğrenin: Abdullah b. Mesud, Mu'az b. Cebel, Übeyy b. Ka'b, Ebû Huzeyfenin azatlısı Salim. "
Sayfa 33
Çoğumuzun cevabını yanlış bildiği o soru:
Sual: Kader meselesinde duaların yeri nedir? Dualarımız kaderimizi değiştirmiş mi oluyor? Sadaka belayı defeder mi? Yani amellerimiz, isteklerimiz kaderlerimizi değiştirir mi? Cevap: Değiştirmez. Kaderimiz bellidir. Muallak olan kısmı bizim irademizi ne yönde kullanacağımıza bağlı olarak tahakkuk ediyor. Cenâb-ı Hakk bunu biliyor mu? Tabii ki biliyor. O bize göre muallak, Cenab-ı Hakk onun nasıl tahakkuk edeceğini biliyor, biz bilmiyoruz. Bizim tercihimiz hangi yönde olursa Cenâb-ı Hakk onu o şekilde yaratıyor ama bizim tercihimizin hangi yönde olacağını da biliyor. Meşhur bir misaldir: Yahudi'nin biri Hz. Ali (ra)'a gelmiş, elinde bir lokma var. Demiş ki, "Bu benim nasibim mi, değil mi?" Hz. Ali (r.a), nasibin dese adam yere atacak yemeyecek. Nasibin değil dese ağzına atıp yiyecek. Hz. Ali (r.a) ona "Yersen nasibin, yemezsen değil" diye cevap vermiş. Dilimizde bir söz var: "Yersen yoğurt, içersen ayran". Dolayısıyla muallak kısmını, Cenâb-ı Hakk tercihlerimize bırakmış ama tercihlerimizi hangi yönde kullanacağımızı biliyor. Dolayısıyla bu muallaklık bize göredir, Cenab-ı Hakk'a göre değildir. O, neyin nasıl olacağını biliyor.
Hz. Ali radıyallahu anh şöyle rivayet etmektedir: "Resulullah sallallahu aleyhi ve sellemin sağ eline ipek, sol eline de altın aldığını gördüm ve daha sonra şöyle söylediğini işittim: "Bu ikisi ümmetimin erkeklerine haramdır" (Ebu Davud, Libas 11).
1.000 öğeden 971 ile 980 arasındakiler gösteriliyor.