Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Öncelikle yaptıklarınız sayesinde değer kazanamazsınız başarılar size tatmin getirebilir ama mutluluk değil başarılara dayalı özgüven sahte bir güvendir gerçek değildir ayrıca benlik değeriniz görünümünüze yeteneğiniz şöhret inize veya servetizede dayalı olamaz aşk onaylanma arkadaşlık veyayak yakın şefkatli insan ilişkileri kurabilme kapasitesi
Sahi herkesin bir içsesi vardır değil mi?Zaman zaman konuştuğu hatta tartıştığı,bazen de lafın lafı açtığı bir içses.Sizinki nasıl bilmiyorum ama benimki benimle saatlerce konuşabilir.Öyle ki suyuma attığım çubuk tarçına bile karıştığı oluyor.Durum böyleyken birine güvenmek haliyle zorlaşıyor çünkü içsesimin de her konuda bir fikri var.Neden bu kadar yüzsüz olduğunu bilmiyorum.Bu hayatın sahibiymiş gibi davranmasını da anlamıyorum ama onu seviyorum.Onsuz çok yalnızım.
Reklam
"Hayır derken bașkalarının sınırlarını çiğniyormușuz gibi yanlış bir algıya kapılırız. Oysa çiğnenen sizin sınırlarınızdır. Bu yanlış algıya kapılma nedeniniz içinizde sizi yanlış yönlendiren ve sizi eleștiren içsesinizdir. Sizi köleliğe zorlayan içses..."
İnsan için en zoru bunu görmektir, eline aynayı alıp kendine gerçekten bakabilmektir. İnsan, kendini dünyanın en iyisi görürken, karşısındakinin güvenini kazanıp zehirli elmayı yedirmek, kendinden iyi olduğunu hissettiği kişiyi ekarte etmek için her şeyi yapabilendir. Ama sorsanız dünyada ondan güzeli yoktur. Mütemadiyen duymak istediği de budur. Onun için bunu söyleyenle temasını korur, tersini söyleyen seslerden uzaklaşır.. Dış ses veya içses.
Sayfa 136Kitabı okudu
“Hayır derken başkalarının sınırlarını çiğniyormuşuz gibi yanlış bir algıya kapılma nedeniniz içinizde sizi yanlış yönlendiren ve sizi eleştiren içsesinizdir. Sizi köleliğe zorlayan içses…”
Bu yere ait sözcükler belleğimizde olmazsa ,bir süre sonra hayat tükenir sizin icin.Kendi sözcüleriniz icses olarak sizde kalır. Sözcükler görmektir. Zamana bakmak hayatin nabzini tutmaktır. Yasamaksa bundan sonra gelir .
Sayfa 17 - Ekauk parca yayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Hayır derken başkalarının sınırlarını çiğniyormuşuz gibi yanlış bir algıya kapılırız. Oysa çiğnenen sizin sınırlarınızdır. Bu yanlış algıya kapılma nedeniniz içinizde sizi yanlış yönlendiren ve sizi eleştiren içsesinizdir. Sizi köleliğe zorlayan içses.
Sayfa 173Kitabı okudu
Hayır derken başkalarının sınırlarını çiğniyormuşuz gibi yanlış bir algıya kapılırız. Oysa çiğnenen sizin sınırlarınızdır. Bu yanlış algıya kapılma nedeniniz içinizde sizi yanlış yönlendiren ve sizi eleştiren içsesinizdir. Sizi köleliğe zorlayan içses.
Neden Hayır Diyemiyoruz
Hayır derken başkalarının sınırlarını çiğniyormuşuz gibi yanlış bir algıya kapılırız. Oysa çiğnenen sizin sınırlarınızdır. Bu yanlış algıya kapılma nedeniniz içinizde sizi yanlış yönlendiren ve sizi eleştiren içsesinizdir. Sizi köleliğe zorlayan içses.
Sayfa 125Kitabı okudu
TAN VE TEN
TAN VE TEN (Ergin Günçe’ye) Evrensellikten öldüler, sözde erdemlice Yağmur peşlerinden gitti, sözde erkenden O zaman kıştı, şimdi dengesiz mevsimler Göğün örgütlenmesinde bir saçmalık Gündüzler neyse hep zenci Geceler neden sarışın doğuruyor olmadık yere Cebren, diriliyor madalyonun yüzsüzlüğü Önce yak, sonra yargıla Tuhaf zamanlarını
Sayfa 30
Reklam
Bilinaçaltı
Bilinçaltının bazı insanların kararlarını nasıl etkilediğine bir bakalım. Hepimizin istekleri ve arzuları var. Çoğu insan mükemmel hayat arkadaşını bulmak ya da çok para kazanmak ister. Bazı insanlar için bu arzular, dünya görüşleri üzerinde büyük etkiye sahiptir ve burunlarının ucundaki şeyleri görmek yerine sadece istediklerini görmelerine neden olabilir. Eşlerini bulma arzusu bazı uyumsuzlukları ya da kusurları görmelerini engelleyebilir. Kolay yoldan para kazanma ihtiyacı, sonucu apaçık kötü olabilecek bir şeye yatırım yapmalarına ya da dolandırılmalarına yol açabilir. Ancak bu insanlar bilinçsiz olarak çoğunlukla inanmak istediklerine inanırlar. Derinlerde bir yerde bir şeylerin yanlış olduğunu bilirler ve genellikle bu nispeten garip his olarak ortaya çıkar; kendilerini kandırdıklarını söyleyen bir içses ya da bir önsezi olarak. Bazı insanlar içseslerini dinler, diğerleri ise istekleri doğrultusunda düşünmeye ve kendilerini kandırmaya devam ederler. Her iki yol da bizim düşünüş, davranış ve hissediş şeklimiz üzerinde bilinçaltının güçlü etkisine örnektir.
İçses onaylı alıntı..
Yakın zaman öncesine kadar kazançların helâl olup olmadığı önemsenirdi. Helâl kazanç arzulanır, haramından şiddetle kaçınılırdı. Hiç kimse haram kazancı savunamazdı; haram kazancıyla övünemez, caka satamazdı. Zaten kazanç haram olmazdı; haram olan şey olsa olsa ancak kayıp olurdu. Hiç kimse kazancı ve dolayısıyla işi haram olana özenmezdi. Kazancın ve işin helâl olmamasını belirleyen şey ise, o şeyi Allah'ın uygun bulup-bulmamasıydı. Ama bugün kazancın helâl olup olmamasına değil, çok olup olmamasına bakılıyor. Allah kale alınmıyor ve çok kazanç her ne biçimiyle olursa olsun helâl bile olsa azına tercih edilir bir duruma gelindi. Kazancı haramdan olanlar baş- ları dik etrafa caka satarak gezinirlerken; diğerleri onlara gıptayla bakıp, onların yerinde olamamanın derin acısını yaşıyorlar.
"Öyleyse özgüven duygusunu nasıl geliştirebilirim?" Yanıt şu; bunu yapmak zorunda değilsiniz! Özgüven yaratmak ya da hak etmek için özellikle değerli bir şey yapmak durumunda değilsiniz; tüm yapmanız gereken şey o eleştirel, nutuk çeken iç sesi kapatmanızdır. Çünkü o eleştirel içses yanlış!
106 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.