Bir gemi giderken paspas da içinde gider yeter ki gemi de ol.
Sayfa 76Kitabı okudu
Mesela ben kışın da insanın ayağının ısınabileceğini henüz bilmezdim.
Sayfa 23 - TimaşKitabı okudu
Belki herbiri Himalaya Dağları kadar yüceydi. Bu erişilmez yücelikleri yanında insanca cücelikleri de olacaktı elbet...
Sayfa 18 - TimaşKitabı okudu
Okur Takip Önerileri
Dursun'un yaralı, cansız bedeni, küçük bir kan gölünün ortasında, taşın üstünde yatıyordu. Kalabalık derlendi çevresine... Gittikçe büyüdü halka. Büyüdü... Büyüyor.
Sayfa 376Kitabı okudu
-Ya size bir şey yaparlarsa?
-Yusuf be, biz kimseye bir şey yapmadık ki...
Sayfa 367Kitabı okudu
-Ortacılar da hiç eksik olmuyor!
-Bunlara ortacı demek yanlış aslında; renksiz, kokusuz, kişiliksiz yaratıklar!
Sayfa 150Kitabı okudu
Küçük kız, iyi bir partili olursan, iyi bir doktor olabilirsin demişti.
Sayfa 46Kitabı okudu
"Ama o Bulgar hem de partili, tabii önce o alacaktı."
Sayfa 39Kitabı okudu
İnsanın ailesine, milletine, vatanına borcu var. Her ne şart altında olursa olsun bu borcu, imkanlarına göre, ödemesi gerekiyor. İsmail Gaspıralı'nın bir sözü var. "Vatanına, milletine hizmet edecek olursan, becerebileceğin işten başla." ne becerebiliyorsan onu yap. Büyük sözler söyleyebilirsin ama elinden gelen nedir?
Sayfa 125 - Mustafa Abdülcemil KırımoğluKitabı okudu
Annemin üzülmesi ve bu durumlara düşmesi beni gerçekten çok üzüyordu. Fakat halkım için bu mücadeleye devam etmek zorundayım.
Sayfa 86 - Mustafa Abdülcemil KırımoğluKitabı okudu
1973 yılındaki açlık grevim sırasında İskandinav ülkelerinde ciddi protestolar gerçekleşti. Müslüman ülkelerden ise yalnızca Türkiye'de destek görebildik. Özellikle belirtmeliyim ki, Allah rahmet eylesin, Alpaslan Türkeş tarafından bizim sorunlarımız Türkiye gündemine taşınıyordu.
Sayfa 74 - Mustafa Abdülcemil KırımoğluKitabı okudu
En büyük sıkıntı beslenmekti aslında. Bir gün babam çalıştığı yerden bir torbanın ancak üçte biri kadar un getirdi. Babaannem: "Çocukları sevindirelim, yiyebilecekleri kadar ekmek pişirelim." dedi. O gün bir güzel doydum.
Sayfa 58 - Mustafa Abdülcemil KırımoğluKitabı okudu
Jarvinen ile Karokep aynı madalyonun birer yüzü; aynı ağacın iki dalıdır. Ağacın gövdesiyse halktır.
Sayfa 172 - YakamozKitabı okudu
Bizim şansımıza bataklıklar ve kayalar düştü fakat biz onları işledik ve uygar ülke kurduk.
Sayfa 79 - YakamozKitabı okudu
Aydın olmak, modaya uygun kıyafetler giymek veya kolalı yakalık ve modern şapka takmak değildir. Halk size, iyi bir ücret almanız ve akşamları sözde okuma salonlarında iskambil ve domino oynamanız için okutup terbiye vermedi. Okumuşların hepsi ulusal zekayı geliştirmek, ulusal vicdanı uyandırmak, ulusal iradeyi güçlendirmek zorundadır.
Sayfa 19 - Yakamoz YayıneviKitabı okudu
Eğer gençliğin ruhunu tarım yapılmayan bir tarla gibi boş bırakırsanız, orada yabani otlar ve dikenler biter.
Sayfa 19 - Yakamoz YayıneviKitabı okudu