enes

enes
@ikiyuzotuzdokuz
8 okur puanı
Haziran 2021 tarihinde katıldı
Bizi "hep başka biri olmaya zorlayan bir dünyada kendimiz kalmak" zor iştir. Bizi hep uyutmaya, bir makine aksamına, kolayca güdülebilir bir sürü insanına dönüştürmeye çalışan bir dünyada duygusal canlılığı korumak çetin meseledir. Umudu, merhameti ve şevki diri tutmak büyük davadır.
Reklam
Dinlemek
İletişimin konuşma biçimi etkin görülürken dinleme kısmı hep edilgen algılanır. Can kulağıyla dinlemekten bahsettiğimizde iletişimin iki yönünün de ne kadar can alıcı olduğunu söylemiş oluruz. Hatırlayın, çocuklarımızın ağzından dökülecek ilk kelimeyi nasıl sabırsızlıkla bekledik, bu kelimeyi nasıl coşkuyla karşıladık. Lakin zaman içinde kelimeler çoğaldıkça sanki sözün büyüsü de kaybolur oldu.
İzin Verici / Otoriter / İkna Edici
10-11 yaş arası çocuklarda üç ebeveyn tarzını karşılaştıran deneysel bir çalışmada şu tarzlar belirlenmiştir: İzin verici (kural yok), otoriter (katı bir şekilde dayatılan kurallar), ikna edici (açıklanan kurallar). [Jago R, Parental sedentary restriction, maternal parenting style, and television viewing among 10- to 11-year-olds, Pediatrics, 128,2011.] Bu tarzların her biri için günde 4 saatten fazla TV izleyen çocukların orası sırasıyla %20, %13 ve %7 şeklindedir. Bu son sonuç, belirlenen sınırların gerekçesini çocukluktan itibaren açıklamanın önemini vurgulamaktadır. Açıktır ki uzun vadede tamamen etkili olabilmesi için kısıtlayıcı önlemler keyfi birer ceza olarak değil, olumlu birer gereklilik olarak görülmelidir. Çocuğun sürece bağlı kalması ve faydaları içselleştirmesi önemlidir. Arkadaşları canları ne isterse yaparken kendisine neden izin verilmediğini sorduğunda, arkadaşlarının ebeveynlerinin konuyu yeterince incelememiş olabileceğini ona açıklamak; ekranların beyni, zekası, konsantrasyonu, okul sonuçları, sağlığı vb. üzerinde büyük ölçüde olumsuz etkileri olduğunu söylemek gerekmektedir; ve ona nedenleri açıklamak gerekmektedir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Şüpheli Hususlar
ŞÜPHELİ HUSUSLARDAN KAÇINMAK İmam Gazâlî şöyle demiştir: Bazı bilgisiz, cahil insanların zannına göre: "Helal kaybolmuştur ve helale giden yollar ise tamamen kapalıdır. Hatta yeryüzünde tatlı kaynak suları ve sahipsiz arazilerde yetişen otlar dışında helal namına bir şey kalmamıştır. Zira bunların dışındaki her şey günahkar eller tarafından kirletilmiş, fasit uygulamalar ve işlemler dolayısıyla bozulmuştur. Halbuki durum hiç de böyle değildir. Aksine Rasulullâh Aleyhisselam şöyle buyurmuştur: " Helal bellidir haram bellidir. Bu ikisi arasında ise şüpheli hususlar bulunmaktadır." İşte bu üç unsur, şartlar ne kadar değişirse değişsin birbirleriyle ilişkili olmaya devam edecektir. Aslında kaybolan ise helal bilgisi ve helale nasıl ulaşacağı konusudur. (Gazzâlî, İhyâu ulumiddin, V, 20; Münavi, Feyzul Kadir, III, 424-425.) HARAM MAL YAYGINLAŞTI DİYE TİCARETİ VE BUNLARDAN YEMEYİ TERK ETMEK GEREKMEZ İmam Gazâlî bununla birlikte şu bilgileri de vermektedir; "Bir kimse dünya malına haram karıştığını kesin olarak bilse bile alışverişi ve bunları yemeyi terketmekle yükümlü değildir. Zira bu büyük bir sıkıntı ve zorluk doğurur. Halbuki dünyada böyle bir sıkıntıya yer yoktur. (...) Fakat bunların haram düşüncesiyle çoğu şeyden uzaklaşmaları vesvesecilerin takvası nev'indendir. Zira buna dair Rasûlullah'tan herhangi bir bilgi nakledilmediği gibi sahabeden de nakledilmemiştir. Zaten hiçbir toplumda ve hiçbir dönemde böyle bir uygulamaya bağlı kalınması düşünülemez. (İhyâu ulumiddin, V, 46)
Sayfa 138Kitabı okudu
İlmin İbadetten Üstünlüğü
Dört büyük mezhep imamı ve daha birçok İslâm alimine göre nafile niteliğindeki ilimle iştigal etmek, nafile ibadetten daha üstündür. Zehebi'nin naklettiğine göre Abdullah b. Abbas bunu ifade etmek üzere: "Bir anlık ilim müzakeresi, bütün bir geceyi ihya etmekten daha hayırlıdır." demiştir. (Zehebi, Tezkiratü'l-huffaz, I, 41.)
Reklam
Reklam
Reklam