Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İlkay

240 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 günde okudu
Kitap, Aktaş ailesi etrafında gelişen olayları anlatıyor ve iki kısımdan oluşuyor. İlk kısımda köyde geçen olaylar, ikinci kısımda ise ailenin şehirdeki yaşamı anlatılıyor. 1983 yılında yayınlanan roman yazarın ilk kitabı olması yönüyle oldukça dikkat çekici. Kitabı okurken bu bilgiden habersizdim. Kitabın yazarın yayınlanmış ilk kitabı olduğunu öğrendiğimde açıkçası şaşırmıştım. Çünkü bir ilk kitaba göre fazlasıyla başarılı bulduğum bir kitap oldu. Benim merakla, hızla ve keyifle okuduğum bir kitap oldu Sevgili Arsız Ölüm. Aynı zamanda yazardan okuduğum ikinci kitaptı ve sonuncu olmayacak. Ama bence eğer daha evvel yazardan herhangi bir kitap okumadıysanız siz önceliği bu kitaba verin derim. Eğer yazarın tarzını severseniz okuduğum bir diğer kitabı olan Berci Kristin Çöp Masalları'nı da okumanızı öneririm.
Sevgili Arsız Ölüm
Sevgili Arsız ÖlümLatife Tekin · İletişim Yayınevi · 20137,2bin okunma
Reklam
146 syf.
7/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Natsume Soseki, modern Japon edebiyatının öncü yazarlarından kabul ediliyor. Bu kitabında ise kendi anılarına yer vermiş. Kitap 39 kısa bölümden oluşuyor ve her bölümde bazen birbirleriyle bağlantısı olan, bazen olmayan anılar mevcut. Bu anıları aracılığıyla yazarı yakından tanımak mümkün. Yazar altı çocuklu bir ailenin son çocuğu olarak dünyaya gelmiş. O doğduğunda anne ve babası çok yaşlıymış. Hatta annesi bu kadar geç yaşta bir kez daha çocuk sahibi olmaktan utandığını sıkça dile getiriyormuş. Soseki, iki yaşına basmadan bir aileye evlatlık olarak verilmiş. Biyolojik anne ve babasından ilgi görmeden büyüdüğü için bu durumun yüreğinde açtığı yaraları hayatı boyunca hissetmiş yazar. Kitabı okumaya başladığımda tanımadığım birisiyle karşılıklı oturmanın gerginliğini üstümde hissettim. Bu tanımadığım insana kitabı okudukça aşina olmaya, zamanla da alışmaya başladım. Zaten anladığım kadarıyla yazar da kendi halinde, hatta yer yer çekingen olabilen bir mizaca sahip. Her ne kadar anılarında kendini açıklıkla ifade etse de, bu çekingen hali kelimelerin arasından hissediliyor. Bahsettiğim hissi hissetmemin nedeni belki de budur. Aslında bu durum, yazarın anlattıklarından bağımsız olarak, kitabı okumayı keyifli hale getirebilecek bir durum. Yazarı yakından tanımak için güzel bir tercih olabilir Cam Kapının Ardı. Yazarın başka kitaplarını da mutlaka okuyacağım.
Cam Kapının Ardı
Cam Kapının ArdıNatsume Soseki · Africano Kitap · 2020428 okunma
148 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Siddhartha, bir din adamının oğludur. Herkesin saygısını kazanacak kadar yetenekli ve akıllı; herkesin sevgisini kazanacak denli yakışıklı ve sevimlidir. Önünde oldukça parlak bir gelecek vardır var olmasına ancak bu çoktan çizilmiş yol, Siddhartha'nın yürümek istediği yol değildir. Aslında bu bir istek bile değildir Siddhartha için; bir
Siddhartha
SiddharthaHermann Hesse · Can Yayınları · 202038,2bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
528 syf.
7/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Hayatında pek çok kişiyi yitirmiş yalnız bir adam ana karakterimiz. Bir zamanlar Yunus Otel isimli eski bir otelde vakit geçirdiği Kiki isimli bir kadının çağrısını hissetmesiyle Yunus Otel'e yıllar sonra yeniden gidiyor. Başlarda kayıplara karışmış bu kadını ararken, sonrasında aramadığı pek çok şeyle karşılaşıyor. Üstelik Yunus Otel de
Dans Dans Dans
Dans Dans DansHaruki Murakami · Doğan Kitap Yayınları · 2020875 okunma
840 syf.
9/10 puan verdi
·
17 günde okudu
Kitaptaki olaylar dört kız kardeşin hayatının etrafında şekilleniyor. Makioka ailesi varlıklı ve saygın ailelerden birisi. Annelerini küçük yaşlardayken kaybetmiş bu dört kız kardeş, babalarının da ölümüyle eski lüks yaşamlarını geride bırakıyorlar. Ancak aile isimlerinin saygınlığı ve bilinirliği sürüyor. En büyük iki kız kardeş olan Tsuruko ve Sachiko babalarının sağlığında evlenen iki kız kardeş. Evin en büyük kızı Tsuruko olduğu için, babalarından kalan mülklerin idaresi ve bekar olan diğer iki kardeş Yukiko ile Taeko'nun sorumluluğu Tsuruko ve eşine ait. Bir yandan arka planda toplumsal çerçevedeki değişimler sürerken, diğer yandan birbirlerinden farklı karakterlere sahip bu dört kız kardeşin 1936-1941 yılları arasında yaşadığı olayları kitap boyunca okuyoruz. Kitabı çok severek okudum. 838 sayfalık baya kalın bir kitap. Ancak akıcı bir dile sahip. Kitabı okurken bir noktadan sonra olayların içine çekildiğimi hissettiğim için karakterlerle de bağ kurdum. Hatta daha da ileri gideceğim; kimi zaman onlarla üzüldüm, kimi zaman onlarla sevindim. Yer yer onlara kızdım, yer yer de onlarla umut ettim. Özellikle de kitabın sonuna yaklaştıkça onların mutlu olmasını güçlü bir şekilde istedim. Kitabı sevmemin en büyük sebebi de sanırım bu benimseme hissini bana vermesiydi. Bunun yanı sıra, kitabın tıpkı ismi gibi hoş bir dili var. İnsanı yormuyor, hatta aksine her şey apaçık ifade edilmiş; ama nasıl desem, kitabın dili için de kullanabileceğim en yerinde ifade nahif olacaktır. Nazlı Kar, benim favori kitaplarım arasında yerini aldı.
Nazlı Kar
Nazlı KarCuniçiro Tanizaki · Can Yayınları · 2015195 okunma
Reklam
112 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Kitap iki bölümden oluşuyor. İlk bölümde kitabın ana karakterini tanıyoruz. Meursault'u. Kitap Meursault'un şu cümleleriyle başlıyor: ''Bugün annem öldü. Belki de dün, bilmiyorum.'' Akabinde ise, annesinin cenaze işlemlerini kayıtsızlıkla yerine getiriyor. Meursault görünürde sıradan bir hayat süren genç bir adam. Bir
Yabancı
YabancıAlbert Camus · Can Yayınları · 2019112,3bin okunma
168 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Kitap, tıpkı adında da ifade edildiği üzere yeni mezun olmuş genç bir doktorun anılarından oluşuyor. Bu doktor ilk görev yeri için yetersiz olanaklar ve kötü iklim koşullarıyla çevrili, şehirden uzakta bir yerde bulunuyor. Ancak fiziki koşullardaki bu yetersizlikler bir yana; bu genç doktor, hem doktorluğun verdiği sorumluluk ve vicdan yüküyle hem de yerel halkın cehaletiyle savaş vermekte. Kitap boyunca da karakterin karşılaştığı dokuz farklı vakayı okuyoruz. Kitabın yazarı aynı zamanda bir doktor. Kitabın ana karakterinin de bir noktaya kadar yazarın kendisi olduğunu düşünüyorum zaten. Karakterin duygu durumu öyle güzel yansıtılmıştı ki, kitabı okurken sanki ben de o ücra yerde onun yanı başında bulunuyordum. Doktorluğun çok zor bir meslek olduğu su götürmez bir gerçek. Bir de hiç deneyimi olmayan yeni mezun bir doktorun en zor koşullarda, üstelik herhangi bir konuda fikir alabileceği kimsenin olmadığı bir yerde çalışmaya başladığını düşünün. Üstelik tüm bunlara ek olarak yerel halk da kendi bildiği doğrulardan (!) şaşmayan, çoğu durumda tedaviye dudak büken hastalardan oluşuyor. Ancak tüm bu zorlukların arasında her ne kadar içsel çatışmalar ve tereddütler yaşasa da, ana karakter olaylara cesurca yaklaşıyor ve iç dünyasındaki belirsizlikleri kararlı duruşuyla bir kenara itiyordu. Kitaptaki vakaları ilgiyle okudum. Kitaptaki akış bir dizi\ film akışı gibi okurun zihninde görüntüleri bir araya getirerek ilerliyordu. Bu da kitabı sürükleyici kılan bir özellikti. Bunun yanı sıra, kitabın dilini de çok başarılı buldum.
Genç Bir Doktorun Anıları
Genç Bir Doktorun AnılarıMihail Bulgakov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201524,9bin okunma
184 syf.
5/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Kitap kırk beş bölümden oluşuyor. Bu kısa kısa bölümlerde Kelt kültüründe yer etmiş ve başrolünde çeşitli doğaüstü yaratıkların bulunduğu masallar yer alıyor. Yazar, kitapta yer alan masalların birçoğunu Paddy Flynn isimli bir adamdan dinlediğini kitabın ilk bölümlerinde ifade etmiş. Açıkçası bu adamın da gerçek bir insan mı yoksa yazarın düş gücünün bir ürünü mü olduğu konusunda şüphelerim var. Ancak zaten bu önemli bir ayrıntı da değil. Kitabın karakterleri her bölümde değişiyor. Her bölümde farklı kişilerin veya toplulukların başından geçen doğaüstü olayları okuyoruz. Yazar kendisine anlatılmış olağanüstü öyküleri biz okurlarına anlatıyor. Bu öykülerin ilginç olmakla birlikte kendi içinde kopmalara sahip olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle kitabı okurken dikkatimi toplamam zor oldu. Her ne kadar kitabın bölümleri kısacık olsalar da, olaylar arasındaki bağlantıyı kaybetmemem için kitabı sessiz bir ortamda, kendimi tam olarak vererek okumam gerekiyordu. Kitabın bölümleri birbirinden bağımsız olmakla birlikte, bir bölümün içinde anlatılan hikayede de birbirinden farklı karakterlerin başından geçen olaylara atlamalar yapılmıştı. Bu da dediğim gibi bende odaklanma sorunu oluşturdu. Ancak bunun dışında yazarın gerek dili kullanım biçimini, gerekse hikayeleri anlatırken aralara serpiştirdiği kendi fikirlerini okumak güzeldi. Yazar gerçek dünyayla hayal dünyamızı birbiri içerisinde eritebildiğimizde iyilik ve güzelliği hissedebileceğimizi ve kendi gerçekliğimizle uyum içerisinde olabileceğimizi sezdiriyor gibiydi.
Kelt Şafağı
Kelt ŞafağıWilliam Butler Yeats · Dedalus Kitap · 201772 okunma
352 syf.
7/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Kitap kırk bölümden oluşuyor. Bu bölümlerde dilin yapısı, gelişim süreci ve kullanımına ilişkin açıklamalara yer veriliyor. Her bölümün sonunda ise o bölümün içeriğiyle ilgili olarak ilginç bir bilgiye yer verilmiş. Kitabın ismi beni çok heyecanlandırmıştı. Dilin kökenine, nasıl oluştuğuna ilişkin bir içerikle karşılaşacağımı düşünmüştüm. Ancak kitaba başladığımda, kitabın pek de beklediğim gibi bir içeriğe sahip olmadığını hemen anladım. Bu durum benim için bir olumsuzluk oluşturmadı, hayal kırıklığına uğramadım. Sadece beklentim gerçekleşmedi. Çünkü kitabın ismi, sanki dilin tarihsel süreçteki gelişimine dair bir kitapmış izlenimi veriyordu okuruna. Kitapta dilin yakın tarihteki gelişimi, insanların dili kullanmayı öğrenme süreci ve bu kullanımlardaki farklılıklar işleniyordu. Bu ana çerçevede; kelime öğretimi ve öğrenimi, kelimelerin sesletimi, dilbilgisi öğrenimi, hayatın çeşitli alanlarında ve farklı kültürlerde dilin kullanımı, ölmekte olan diller, iki dillilik, dilin teknolojiyle birlikte değişimi dolayısıyla gelişimi; daha geniş bir ifadeyle, dilin yapısı ve kullanımı işleniyordu. Bu bakımdan kitabın başlığında yer alan ''Tarihi'' ifadesi içeriği tam olarak karşılamıyor bana kalırsa. İlgisini çekenlere de kitabı öneriyorum. Dili hafif, popüler bilim kitapları tadında; aynı zamanda ilgi çekici bir kitaptı. Hatta öyle ki, kitabı okurken sanki yazarın bir seminerini dinliyor gibi hissettim.
Dilin Kısa Tarihi
Dilin Kısa TarihiDavid Crystal · Alfa Yayıncılık · 2018221 okunma
91 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Kitap biri uzun -Sera- diğeri kısa -Kış- olmak üzere iki bölümden oluşuyor. Kitabın ana karakteri olan Julian bir edebiyat öğretmeni. Bunun yanı sıra kendi kitabını yazmaya çalışıyor. Kötü bir şekilde biten ilişkisinden sonra Veronica ile evlenerek Veronica ve Veronica'nın kızı Daniela ile birlikte yaşamaya başlıyor. Bir akşam Veronica eve
Ağaçların Özel Hayatı
Ağaçların Özel HayatıAlejandro Zambra · Notos · 2021862 okunma
Geri18
130 öğeden 121 ile 130 arasındakiler gösteriliyor.