Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İbn Abbas'a (radiyallahu anhuma) cehennemin genişliği sorulduğunda şöyle demiştir: "Allah'a yeminle, genişliğinin ne kadar olduğunu bilmiyorum. Fakat bize ulaştığına göre her cehennem görevlisinin kulak memesi ile ensesinin arası yetmiş yıllık yol mesafesindedir, cehennemde kan ve irin ırmakları akar"
Nitekim Allah Teâlâ (Celle Celâlehu) şöyle buyurur: فَادْعُوا اللَّهَ مُخْلِصِينَ لَهُ الدِّينَ وَلَوْ كَرِهَ الْكَافِرُونَ "Haydi, kâfirlerin hoşuna gitmese de Allah'a, Allah için dindar ve ihlâslı olarak dua edin!" (Mü'min Sûresi, 40/14.)
Reklam
İnsanın faili aynı zamanda bilgi sahibidir çünkü belli bir düzen ve sağlamlığa sahip olan her fiil, failinin o düzen ve sağlamlığı ilişkin bilgisine bağlıdır.
Susan kurtulmuştur
Kim bizim dil âfetlerinden söylediklerimizin tamamını düşünürse anlar ki, kişi dilini serbest bıraktığı takdirde hatadan selim kalmaz ve bunu kavradığı anda Hz. Peygamber [s.a.v]'in 'Susan kurtulmuştur' hadis-i şerifinin sırrını anlamış olur. Çünkü şu âfetlerin hepsi, tehlike ve felaketlerdir ve hepsi de konuşanın yolunda beklemektedirler. Konuşan susarsa, selamet bulur, konuşursa, nefsini tehlikeye atmış olur, ancak fasih bir dil, geniş bir ilim, koruyucu bir takva ve daimi bir murakabe kendisine refakat ederse ve kendisi de mümkün olduğu kadar konuşmayı azaltırsa selamette kalması umulur. Kişi bütün bunlarla beraber yine de tehlikeden tamamen kurtulmuş sayılmaz. Eğer konuşmayı beceremeyen kimselerden isen bunu ganimet ve fırsat sayarak sükût edip selamete kavuşanlardan olmaya çalış. Çünkü selamet, bu ganimetlerden birisidir.
Sayfa 231Kitabı okudu
Hem harika bir yaklaşım hem harika bir racon, hayatın içinde kullanılır hahah
Bir kimse Hz. Ali (r.a)'yi yüzüne karşı övdü ve aynı zamanda Hz. Ali (r.a)'ın kulağına bu adamın aleyhinde konuştuğu haberi gelmişti. Cevap olarak Hz. Ali (r.a) ona şöyle dedi: "Senin dile getirdiğinin altında, kalbindekinin de üstündeyim."
Sayfa 226Kitabı okudu
Bir zat Hz. Ömer'i (r.a) övdü, karşılık olarak Hz. Ömer (r.a) ona şöyle dedi: "Sen hem beni, hem de kendi nefsini helak etmek mi istiyorsun?"
Sayfa 226Kitabı okudu
Reklam
Sıfata ilişkin bir yargı, zorunlu olarak, o sıfatın sahibi için de geçerli bir yargıdır.
Edilebilecek harika bir dua
Hz. Ali (r.a), övüldüğü zaman şöyle demiştir: "Ey Allah'ım! Onların bilmediklerini benim için affet ve söylediklerinden dolayı beni sorumlu tutma! Beni onların zannettiğinden daha hayırlı kıl."
Sayfa 226Kitabı okudu
Övülene Düşen Şey - çok çok önemli -
Övülen bir kimseye, kibir ve ucubun âfetinden şiddetle sakınmak, övgüden dolayı ibadetlerde gevşeklik göster- mekten şiddetle kaçınmak düşer. Övülen, ancak kendi nef- sini tanıdığı takdirde bu vazifeyi yerine getirebilir. Sonucun tehlikesini düşündüğünde, riyanın inceliklerini, amelle- rin âfetlerini bildiğinde gerekeni yapabilir. Çünkü övülen zat, nefsi hakkında övenin bilmediklerini bilir. Eğer övene, övülenin bütün sırları belirseydi, onun kalbinden geçenler görünseydi, öven onu övmekten çekinecekti. Övülen bir kimseye, öveni aşağılamak suretiyle övgüden hoşlanmadığını belirtmek vazifesi düşer. Hz. Peygamber [s.a.v] şöyle buyurmuştur: نَحْثُوَ فِي وُجُوهِ الْمَدَّاحِينَ "Seni yüzüne karşı övenin yüzüne toprak saç. "
Sayfa 226Kitabı okudu
Ovgunun zararının ciddiyeti hakkında
Hz. Peygamber [s.a.v] şöyle buyurmuştur: لَوْ مَشَى رَجُلٌ إِلَى رَجُلٍ بِسِكِينِ مُرْهَفٍ, كَانَ خَيْرًا لَهُ مِنْ أَنْ يُثْنِيَ عَلَيْهِ فِي وَجْهِهِ “Bir kişinin başka bir kişiye bilenmiş bir bıçakla saldırması, onu yüzüne karşı övmesinden daha hayırlıdır."
Sayfa 223Kitabı okudu
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.