Kitabı ilk okumaya başladığımda beklentim yüksekti. Çünkü onlarca kez okunduğunu, incelendiğini görmüştüm. Samimi söylüyorum, kitabın ilk bölümünde Alex ve arkadaşlarından neffret ettim. Kitabı yarım bırakma huyum olsa kesinlikle devamını getirmezdim fakat iyi ki okuyup bitirmişim.
Kitabın ilk bölümünde Alex ve çetesinin insanlara çektirdiği zulümleri ve iğrençlikleri okuyoruz. Daha sonra 15-16 yaşlarındasınız siz ne yapıyorsunuz? Diyerek ilk bölümü bitiriyoruz.
İkinci bölümde ise Alex’in deyimi yerindeyse yediği “dost kazığından” sonra hapse düşmesini. Hapiste yaşadıklarını, yaşattıklarını.. Kendisiyle yüzleşmesini,, Devlet, Alex’e 2 haftalık bir tedavi (!) uygulayarak onu iyi bir insan haline getirip topluma kazandırmayı amaç ediniyor. İşte burada Alex’e yapılanların doğru mu yanlış mı olduğuna okuyucu olarak siz karar veriyorsunuz. Kötülük içten mi gelir yoksa sonradan da iyi insan olunabilir mi?
Aslına bakarsanız, psikolojik yönüyle bakıldığında, insan üzerinde yapılan deneyler ve sonuçlarının gözlemlenmesi konusunu başarılı ve ilgi çekici buldum. Sonlara doğru yeni bir olay patlar mı konu iyice irdelenir mi diye bekledim açıkçası ama sonu gayet normal bitti.