Sanki dövüş kulübü, Inception filmlerini izlemiş hissiyatı ile okudum. Bir çok yazarın Dostoyevski’den ilham aldığını düşünüyorum. Mesela Hasan Ali TOPTAŞ, İhsan Oktay ANAR, Sadık Hidayet… Örnekler çoğaltılabilir. Kitabı okurken ben ne okudum, tüm bunlar gerçek mi, akıl oyunu mu dedirtiyor insana. İnanılmaz bir psikolojik analiz çerçevesinde ilerliyor kitap. Beni biraz sarstı. Çok çok iyi bir kitap diyemem, kötü asla değil ama insanı şaşırtan, sarsan bir kitap. Kitapta; Golyadkin karakteri ikiye bölünüyor. Tipik dissosiyatif kişilik bozukluğu.. O dönem Dostoyevski bu rahatsızlıktan haberdar mıydı, yoksa kendi karakterinde böyle bir durum mu vardı, yoksa böyle bir karakteri zihninde mi yaratarak yazdı bilemiyorum. Ben iyi mi kötü mü bilmiyorum, fakat nedense her kitapta yazarın yazdıklarına kendinden bir şeyler yansıttığını düşünüyorum. Belki de öyleydi kim bilir… Ancak o dönemde böylesi bir anlatımla böylesi bir kitap yazmak için ancak dahi olmak gerekir. Tavsiye kısmına gelirsek; yeni kitap okuma alışkanlığı kazananlardan ziyade okuma konusunda belirli bir seviyeye gelmiş kişilere öneririm bu kitabı. Ben beğendim.
ÖtekiFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201922,1bin okunma
Geçenlerde bir film izledim:
“Her şey her yerde aynı anda”
Berbattı!
“Interstellar” daha aklıselim özetliyor. Keza “İnception”
Sizce de yeterince açık bir resim değil mi, dalıyla balıyla yalnız bir ağacın hikayesini yaşadığımız gerçeği?
Anahtar Deliğinden Esen Rüzgar serinin dördüncü kitabı olan Büyücü ve Cam Küre kitabının kaldığı yerden başlıyor ve serinin beşinci kitabı olan Calla’nın Kurtlarına kadar olan bir hikaye anlatıyor. Daha doğrusu o zamanda geçen bir hikaye anlatmaya başlıyor. Çünkü King hikaye devam ederken geçmişe bir kapı açıyor ve bizi Büyücü ve Cam Küre
On the other hand, you have people like me, who aren't quite sure what they're going to be when they grow up, only as the twelve-year- old recommended-a list of things they'd like to learn about this year.
I recently came across a quote from Christopher Nolan-writer and director of films like Inception, Interstellar, and The Dark Knight-on finding a next project. "For me, it's all about trying new things," he said. "If you're going to write, you want to read a lot before you write, without any purpose." Of course, the purpose is to find something that stimulates you but that you couldn't have known to look for an inter- est you didn't know you had. I think I'll take that advice.
(Gamze's version)
Ben de yapmalıyım diye düşündüm çok eğlenceli çünkü:))
♡ ben Gamze genellikle kullanılan bir lakabım yok ki lakap kullanmayı pek seven biri değilimdir
♡ oğlak burcuyum ve INFP'yim (testi michaelcaloz'dan yapmıştım muhtemelen dogrudur ama INFP olduğuma şaşırmadım değil)
♡ Taylor Swift aşığıyım, bağımlılıkların en
Gece gece durduk yere böyle bir istek geldi
(eklemeler yaptım kısa oldu çünkü)
❀ben zeynep (𝑻𝒂𝒚𝒍𝒐𝒓’𝒔 𝑽𝒆𝒓𝒔𝒊𝒐𝒏)
❀ taylora bağımlıyım ha bu arada favori albümüm reputation ben daha çok bağıra bağıra şarkı söyleyen tıplerdenim
❀ Spotify ilacım
❀ tdknin içinden geçmem bilmediğim anlamına gelmiyor
❀ Harry potter serisini ne kadar sevsemde hala
Filmi yapılmış neden kitabı da yapılmasın denip inception misali kitapta da roman içinde roman okuyoruz murat menteş hep keyif alarak okuduğum bir yazar bu kitabıyla da beni aldı götürdü
Bol kasvet aromalı trajedinin olmazsa olmazlarından olan trajik düşüşler.. Bu oyunda Othello, seri hatalar zinciri sonucu kıskançlık hissine yenik düşüyor, ve Iago (evlerden ırak) zafer elde ediyor. Oyunun Iago (evlerden ırak) etrafında döndüğünü düşünenlerdenim zira oyun boyunca Iago 'nun aşağılık kompleksinin yansımalarını görüyoruz. Aslında kıskançlık tohumları Iago ile ekiliyor ancak burada daha önemli bir nokta var. Shakespeare, bu oyunda bize iyi yönü ağır basan insanların derinliklerinde kötülük barındırabileceğini Othello aracılığıyla gösteriyor. Oyunda Desdemona saf iyiyi, Iago saf kötüyü, Othello da akılla duygular arasındaki çıkmazı simgeliyor. Oyunun başlarında Iago 'nun sevilme arzusuyla sempati kazanmak üzereyken bir anda antipatikleştiğini görüyoruz. Erdemin işlevsizliğinden söz etmesi, ilerleyen perdelerde Othello 'nun aklına -Inception 'dan hatırlanabilir- ve kalbine şüphe fikrini ekmesi ve sonunda Othello ile Desdemona'yı kanlı bitecek şekilde ayırması aslında hedefine kolayca ulaştığını gösteriyor bizlere. Buradan hareketle trajik düşüşün oyun boyunca sürdüğünü söylemek mümkündür, zira Othello devamlı aklıyla kalbi arasında gidip gelirken oyunun kaçınılmaz kötü sonunu da bir nevi kendi eliyle hazırlamış oluyor.
"Fikir virüs veya parazit gibidir. Çok bulaşıcıdır. Ufacık bir fikir çok büyük hale gelebilir. Büyüyerek seni ifade edebilir veya yok edebilir. En ufacık bir fikir."
-INCEPTION