Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

irem

Yalnız olmak, kimsesiz olduğunu hissetmek, çaresizliğidir insanın. Yalnız kalmak ise safra isteye yapılan bir tercihtir.
Sayfa 215Kitabı okudu
Reklam
İçimizdeki Şeytan | Sabahattin Ali
llk andan itibaren, tamamıyla başka dünyaların insanları olduğumuzu anladığımız halde, seni gördüğüm zaman içimi sevinçle dolduran neydi?
Sayfa 207Kitabı okudu
Jean-Christophe Grangé
Gidenin ardından nokta koyun ki, gelecek olanın ismi büyük harfle başlasın.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
''Ardında anılmaya değer, olumlu ve güzel kırıntılar bırakanlar için ağlanır ancak, böyle hoşça kal 'bile demeden çekip gidenler için değil! "
Sayfa 157Kitabı okudu
Can Yücel
Gittin mi büyük gideceksin! Ayrılık bile gurur duyacak seninle Gittin mi ayakların onun yakınından bile geçmeyecek Gölgen bile kalmayacak ardında Gittin mi onurunla gideceksin Haklıysan gidecek, gitmişsen dönmeyeceksin.
Sayfa 323Kitabı okudu
Reklam
Büyüklerimiz ne demiş: Kapatılmamış parantez bırakmayacaksın ardında!
Sayfa 322Kitabı okudu
Ama işte gözlere bakınca, ne uzaktan ne yakından asla yanılmazsınız! En önemli şey gözlerdir! Tıpkı barometre gibidirler. Kimin ruhunda büyük bir kuraklık var, kim durduk yere böğrüne tekmeyi yapıştırabilir, kim kendi gölgesinden bile korkar, hepsini ele verir.
"Sevecenlikle, efendim. Yani canlı varlıklara yaklaşırken mümkün olan tek yöntemle. Canlılar söz konusuysa terörle bir yere varılmaz. Hangi gelişmişlik seviyesinde olurlarsa olsun. Her zaman bunu iddia ettim, ediyorum ve edeceğim. Terörden boşuna medet umuyor onlar. Hayır efendim, hiç faydası olmaz. İster beyaz, ister kızıl, isterse de kahverengi! Terör sinir sistemini tamamıyla felç eder.''
Aynı Adam Fawer, "Unutma, kimse unutulmayacak kadar sonsuz ve sonsuza dek sevilecek kadar değerli değil aslında!" diyordu.
Can Yücel
Yapma be hayat! Ben acıyı sadece sofrada severim. Bu lüzumsuz cömertlik niye?
Reklam
Dindinha bir seferinde mutluluğun "yüreğimizde parlayan bir güneş" olduğunu söylemişti. Güneş her şeyi mutlulukla aydınlatıyordu. Eğer bu doğruysa, her şeyi güzelleştiren şey göğsümde pırpır eden yüreğimdi…
Acı çekmek ne demekmiş asıl şimdi anlıyordum. Acı çekmek bayılana dek dayak yemek değildi. Ayaktaki cam kesiğine eczanede dikiş attırmak değildi. asıl acı, kalbi baştan aşağı sancılara boğan, insana sırrını kimselere anlatmadan ölmeyi arzulatan bir şeydi. Kolları, başı hep dermansız bırakan, yastıkta öbür yana dönme isteğini bile söndüren bir şey.
Sayfa 169Kitabı okudu
Bilesin ki kalbimiz kocaman olduğu sürece sevdiğimiz her şey içine sığar.
'' Olsun, onu öldüreceğim." "Ne diyorsun evladım sen, babanı mı öldüreceksin?'' "Evet, öldüreceğim. Çoktan başladım bile. Öldürmek derken öyle Buck Jones'un tabancasını alıp dan diye öldürmeyi kastetmiyorum. Öyle değil. Kastettiğim onu kalbimde öldürmek. İyiliğini istemekten vazgeçmek. Derken bir gün ölüp gidecek. ''
Sayfa 147Kitabı okudu
'' Hiçbir sey beklemiyorum. Böylece hayal kırıklığına uğramıyorum. ''
45 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.