Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İsazadə Şövkət

İsazadə Şövkət tekrar paylaştı.
İşte insan böyle şeyler duyumsadığı anlarda, ne için yaşıyorum? diye kendi kendine soruyordu. Salt insan soyu sürsün diye, niçin bu kadar sıkıntıya katlanıyorum? diyordu. Bu, o denli istenecek bir şey miydi?
Reklam
Onları duygusallıklarını birbirile paylaşıyor ama ben duygularımı tek başıma yaşamayı tercih ediyorum.
Eskiden Wilma'yı çok hoş buluyordum. Öyle de aslında ama bütün gün boyunca erkeklerden başka bir şey konuşmuyor ve bu durum giderek sıkıcı bir hâl alıyor.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
104 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
2 saatte okudu
Çocuklar da kusura bakar
"Uçurtmayı vurmasınlar" kitabı annesi esrar yüzünden habishanaye düşmüş, bu yüzden cezaevinde büyüyen ve dışarıda akan hayat hakkında hiç bir fikri olmayan beş yaşlı Barışın çok sevdiği ona arkadaşlık eden, sorularına, sorgulamalarına cevap veren, onu hiç yanıtsız bırakmayan İnci ablasının tahliye olmasından sonra çeşitli kişilerle ona
Uçurtmayı Vurmasınlar
Uçurtmayı VurmasınlarFeride Çiçekoğlu · Can Yayınları · 202212bin okunma
104 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
2 saatte okudu
Uçurtmayı Vurmasınlar
Uçurtmayı VurmasınlarFeride Çiçekoğlu
8.6/10 · 12bin okunma
Reklam
Çocuklar da kusura bakar..
Hem neden herkesin adını değiştirdin de benimkini aynı bıraktın? Nasıl olsa çocuktur, kusura bakmaz, demişsin besbelli. Minik İbo’nun adını da aynı bırakmışsın çünkü. Ama çocuklar kusura bakarlar. Kuşlar gibi. Hani taş atmıştım bir kez de küsüp kaçmıştı... Ben şimdi kaçamıyorum İnci. Ama büyüyünce kaçarım belki. Hani o mavi uçurtma gibi...
Hep benimle kalsın istiyorum. Ama biraz büyüyünce uçmak istermiş. “O zaman beni bırakıp gider mi?” diye sordum. Uçma zamanı gelince gitmesi gerekirmiş. Kuşlar tutsak yaşayamazlarmış. Ya çocuklar, İnci? Onlar tutsak yaşayabilirler mi?
Zahide Ana yakında gidecekmiş. Ama hiç sevinmiyor. Kocası çok kötüymüş. Kocasını vurmak istedi diye buradaymış Zahide Ana. Çocuklarını da sevmiyor. O hiç kimseyi sevmiyor. Çok gençken bir sevdiği varmış. Vermemişler ona. Kaçacaklarmış birlikte. Zahide Ana bohçasını almak için eve dönmüş. Eve dönünce ağabeyleri yakalayıp kilitlemişler onu. Hem de çok dövmüşler. Zahide Ana bir daha hiç kimseyi sevmemiş. “Şimdiki sevdalar naylondandır. Sevdanın hası bizim zamanımızdaydı,” diyor. Annemin naylon gömleği var. Çamaşır ipimiz de naylondan. Naylondan sevda nasıl olur İnci?
Dünyanın en medeni milletlerinden biri olan Almanların 1933 ve 1938’de meydanlarda yığınlar halinde kitaplar yakmaları, kitap yakmanın muasır medeniyet seviyesine varmak için ne kadar önem taşıdığını gösteriyor.
“Bir de kimbilir, sevdiğin insan seni sevmez olur. Ufak bir iş deme, yemyeşil bir dal kırılmış gibi gelir içerideki adama.” Sevim diyor ki: Uzun süre mahpusta yatanların çoğunun başına gelebilirmiş bu. Dışarıdaki sevdikleri mahpustakileri unuttururmuş bir zaman sonra. Sen de beni unutur musun İnci?
Reklam
“Anne, babamın canı cehenneme gitti diye mi ağlıyorsun?” “Bacak kadar boyunla her işe karışma!” diye azarladı beni. Eşyalarımı ortada bırakınca kızıyor bana, “Kazık kadar adam oldun, hâlâ kıçını topluyorum!” diye bağırıyor. Sonra bir şey sorunca böyle tersliyor. Bacak kadar boylu kazık kadar adam nasıl olur İnci?
Çox danışırsan deyənlərə etdiyim açıqlama:
Konuşmanın kadınsı bir özellik olduğunu, bundan kurtulmak için elimden geleni yapsam da tam bir başarıya ulaşamayacağımı, çünkü annemin de çok konuşkan olduğunu ve kalıtımsal özelliklerin değiştirilmesinin pek mümkün olmadığını öne sürdüm.
%13 (50/360)
Anne Frank'ın Hatıra Defteri
Anne Frank'ın Hatıra DefteriAnne Frank
8.7/10 · 7,4bin okunma
6,4bin öğeden 31 ile 45 arasındakiler gösteriliyor.