Bilincimizde biriken sorunları devleştiriyoruz; onları çözmeyi imkanlarımızın çok üzerinde görüyoruz. Çaresizlik bahanesine sığınıyor; düşünmeyi, çözüm aramayı, işe yaramayı, işe yaramaz çabalar sanıyoruz.
Göğsünüze saplanan okları ve sizi delip geçen kılıçları seviyorsunuz. Çünkü yaralanmak rahatlatıyor sizi ve yalnız kendi kanınızı içtiğinizde sarhoş oluyorsunuz.