Sağlık, eğitim ve diğer sosyal servisler için ayrılan bütçe borçlarının faizini ödemeye yönlendirildi. Sonuçta anapara asla ödenemiyordu, borç ülkeyi kıskıvrak yakalıyordu. Ardından Uluslararası Para Fonu (IMF) tetikçileri geliyordu ve devletten petrolü veya diğer yer altı zenginliklerini sahip olduğumuz şirketlere düşük fiyattan teklif etmesini istiyordu. Ülke elektriğini, suyunu, kanalizasyon sistemini ve diğer kamu kurumlarını özelleştiriyorlardı. Şirketokrasiye sattırıyorİardı. Büyük şirketler en çok kazananlardı.
Bir şehir kurmanın olmazsa olmaz üç yapısı vardır: Kitaplık, kanalizasyon, hamam. (Çünkü; kanalizasyon şehrin kirini, hamam bedenin kirini, kütüphaneler de ruhun kirini temizler) / Fatih Sultan Mehmet
-kadın hakları konusunda ne düşünüyorsun?
-kadınlar araba yıkayıcılığı yapmaya, saban sürmeye, dükkan soyan iki kişinin peşine düşmeye, kanalizasyon temizlemeye, savaşta memelerinden vurulmaya hazır olduklarında ben de evde kalıp bulaşıkları yıkamaya ve sıkıntıdan patlayıp halının üstündeki iplikleri toplamaya hazırım.
Ahşap bina, İstanbul’un ta Bizans’tan beri en tipik konutuydu. Konut yapımında bazı yasaklar vardı; sur diplerine, suyolu(kanalizasyon) üzerine ev yapılmazdı. Süflî(tek katlı) ve fevkâni(yüksek) yapıların nereye yapılacağı belliydi. Bazı yerlerde cumbaların ve sundurmaların taşırılması yasaktı.