Sevgi
Öyle seviyorum diyerek aşk yaşanmaz..
İcraat göstereceksin ..mesela gecenin bir vakti uyandirip özledim diyeceksin...
Hayatindaki herkesi uğruna sileceksin...
Saatlerce onu görebilmek için , gerekirse yürüyeceksin .Türlü bahanelerle kandırmak yerine dürüst olacaksin .... Kandırdım diye kendini bi halt sanmayacaksın.. Basit olmayacaksın.. Elini tuttuğunda herkeze meydan okuyacaksin ..Zamanım yok diye sevmekten kaçmiyacaksın.. Aşk istiyorum diye dolaşmiyacaksin..
Önce aşk yaşayacak kadar yüreklimisin diye kendine soracaksin.. Seni seviyorum demek artik çocuk oyunu ... Gözlerine bakarak birlikte ölelim mi diyecek kadar yürekli olacaksin... Gel dediğinde geleceksin ... Ağliyorsa sarilip ağliaycaksin.
saklama
Olur da bir gün adım geçerse sevgilinle, saklama anlat tüm gerçekleri o benim bir gülümsememle mutlu olurdu bende hep kandırdım falan dersin işte.
Ey gönlüm, seni küçük utançtan ve kuytular erdeminden arıttım, seni güneşin
önünde çıplak durmaya kandırdım.
Böyle Buyurdu Zerdüşt, "Büyük Özlem Üstüne"
Şeytan uzun süre sessiz kaldı ve simyacıyı düşündü. "Onu kandırdım, ruhuna inanmıyor. Ah! Seveceksin, bir kadını seveceksin, o kadına o kadar zarafet, güzellik ve aşk vereceğim ki sevmek zorunda kalacak ... Çünkü bilimine ve gururuna rağmen o bir erkek," diye aklından geçirdi.
- Dinle Arthur, yarın dağlarda bir kız göreceksin ve onu seveceksin, dedi.
Arthur gülmeye başladı,
- Zavallı aptal, deneyeceğim ya da en güzeli sen canımı almayı dene, dedi.
- Yapamam, sadece ruhlar üzerinde etkiliyim, dedikten sonra şeytan gitti.
Aklımın Askısı
Bir anda yığıldı kaldırıma
Attım atkımla kaldırdım
Atkımı aklımla kaldırdım
Aklımı neyle kandırdım.
...?
"Savaşta insanları öldürdüm ve yine öldürmek amacıyla insanlari düelloya davet ettim. Kumarda kaybettim, köylülerin emeklerini çar çur ettim, onları cezalara çarptırdım. Ahlaksız bir hayat sürdüm ve insanları kandırdım. Yalan, soygun, her türlü zina, sarhoşluk, şiddet, cinayet... işlemedigim tek bir suç bile kalmamıştı, ama çağdaşlarım beni nispeten ahlaklı bir insan olarak gördüler ve hâlâ öyle görüyorlar."
Sayfa 12Kitabı okudu
