Bir zamanlar kör bir çocuk göl kenarındaki bir taşın üstünde oturuyordu. Diğer tüm çocuklar yüzüyor , sohbet edip gülüşüyordu. Yolu oradan geçen bir rahip , çocuğu tek başına otururken gördü. Çocuğun kör olduğunu fark edince ona acıdı. Her şeye gücü yeten Tanrı'ya yalvarıp çocuğun da yüzebilmesi için ona bir çift göz vermesini istedi. Tanrı , rahibin duasını kabul etti ve çocuğa ışık verdi.
Çocuk yüzmek için göle atladı ve diğer çocukları dövmeye başladı. Onun tehlikeli olduğunu söyleyen diğer çocuklar , ondan kaçtı. Çocuk gölden çıktı , Tanrı'dan çocuğu eski haline döndürmesini isteyen rahibi de dövmeye başladı. Tanrı yeniden rahibin duasını kabul etti ve ona , '' Bu çocuğun insanlar için tehlikeli olduğunu gördüm ve bu yüzden ışığını aldım '' dedi.
Sayfa 322 - HotchandKitabı okudu
İnsanları kendi çelişkilerinin tuzağına düşürmek en sevdiği oyundu.
Sayfa 183 - Charles SobhrajKitabı okudu
Geçmişte , dar görüşlü zihniyetleri nedeniyle , kendisinin bizzat şahitlik ettiği dünyanın gerçek yüzünden habersiz olan bu insanlara acırdı. Onlar dünyada olup bitenlerin hiç farkında değillerdi. Şimdiyse başkalarına değil , kendine acıyordu. Küçük kozalarında yaşayan milyarlarca cahilden biri olmak için neler vermezdi. Gerçekten de cehalet mutluluktu.
Sayfa 181 - RykerKitabı okudu
Okur Takip Önerileri
'' Steckle kötü biriydi. Landon'sa melek olduğunu düşünen bir şeytan. Kendilerinin melek olduğunu düşünenler her zaman en kötüleridir. ''
Sayfa 458 - GurneyKitabı okudu
- Teşekkür ederim , diye mırıldandı Jeanne. Çok cesursunuz
Hansel yeniden güldü. Umulanın aksine bembeyaz dişleri vardı.
-Buralarda yeşim taşı nasıl tanınır biliyor musun?
-Yeşil bir taş , öyle değil mi?
-Bölgede yeşil renkli çok taş vardır. Bıçağını alırsın. Taşı kazırsın. Eğer iz bırakırsa , o yeşim taşı değildir. Bıçak hiç iz bırakmazsa , işte o yeşim taşıdır.
-Hiçbir şey sizde iz bırakmıyor , öyle mi?
-Burada değerli olan her şey gibi.
Sayfa 292 - Jeanne & HanselKitabı okudu
Yangınlarda , bazen , uzmanların flashover diye adlandırdığı bir olay meydana gelir. Kapalı bir odada , alevler bütün oksijeni tüketir , sonra kapıların altından , pervazların aralıklarından , duvar yarıklarından dışarıdaki havayı emmeye başlar , duvarları , pencere çerçevelerini , camları soğurarak her şeyi paramparça edene kadar bir büzüşmeye yol açar. Böylece dışarıdan içeri doğru başlayan oksijen akını yangını besler , bu da alevlerin artmasına ve patlamaya neden olur. Bu flashover'dır.
Jeanne'ın başına gelen de tam olarak buydu.
Sayfa 18 - Jeanne KorowaKitabı okudu
Önce yaptığımdan memnun olmakla birlikte , birden , hüzünlü bir çaresizlikle , bir çocuğun canını almanın ne kadar yararsız , ne kadar olağanüstü acısız olduğunu fark ediyor , sarsılıyorum. Şu önümdeki küçük , acıyla çarpılmış , kanlı şeyin , gerçek bir hikâyesi , dişe dokunur bir geçmişi yok , gerçekten yitirilmiş bir şey yok. Olgunluk çağına gelmiş bir erkek ya da dişinin , gerçek bir hayat hikayesi olmaya başlamış , eşi , dostları , kariyeri olan birinin canını almanın çok daha kötü ( ve daha zevkli ) olduğunu , öyle birinin ölümünün acı çekme kapasiteleri sınırsız , çok daha fazla kişiyi üzebileceğini , belki daha çok sayıda hayatı mahvedebileceğimi düşünüyorum , şu oğlanın anlamsız , zavallı ölümünün mahvettiğinden çok daha fazlasını.
Sayfa 375 - Patrick BatemanKitabı okudu
Erkekler tuvaletinde işerken bakışlarım pisuarın sifonunun üzerindeki ince , ağ gibi bir çatlağa dalıp gidiyor ve kendi kendime diyorum ki şu çatlağa girip kaybolsam , diyelim ki bir biçimde ufalıp kayıversem , eminim hiç kimse gittiğimi fark etmez. Hiç... kimsenin... umurunda... olmaz. Hatta kimileri yokluğumu fark etseler , garip , tanımlanamaz bir ferahlama bile hissederler. Gerçek bu: bazı insanlar olmadan dünya daha yaşanacak bir yer olur. Hayatlarımız o kadar da birbirimizinkine bağlı değil. Gerçekten bazı insanlar olmasalar da olur.
Sayfa 284 - Patrick BatemanKitabı okudu
" İki şeyden kaçılamaz " diye mırıldandı gragorn. Başka bir şey demedi ama bir zamanlar Şeytan'ın çıraklığını yapmış olan Filip onun neden bahsettiğini anladı. Kaçılması imkânsız o iki şeyden biri insanın kendi gölgesiydi. Diğeri ise geçmiş.
Sayfa 191 - Filip & KötüsakalKitabı okudu
Cehennemde iyi bir harekette bulunmak kolay olmuyordu.
Sayfa 155 - FilipKitabı okudu
" Ölüm dört gözle beklenen bir şey sayılabilir mi ? " diye itiraz etti Filip hafifçe.
Mortimer irkildi , gözlerini ona dikti. " Evet , sayılır " dedi. Sesi neredeyse bir köpek hırlaması gibi çıkmıştı. " Fakat kimse bilmiyor. "
Sayfa 55 - Filip & MortimerKitabı okudu
... birkaç dakika içinde sanki on yıl yaşlanmış gibiydi ; saçları sönmüştü. Bu durumu sık sık fark ederim. Aşırı koşullar altında insanlar dış görünüşlerinden derhal feragat ederler , çünkü önemli olan tek şey canlarıdır ve genellikle de çirkinleşirler.
Sayfa 189 - Alain DelambreKitabı okudu
Geleneksel olarak , esir alınma davranışları üç kategoriye ayrılır : fiziksel direnç , sözel direnç ve direnmeme hali. Kuşkusuz direnmeme hali tavsiye edilir; zira böylelikle operasyonların devamında yapılacak olan işler kolaylaşır
Sayfa 162 - Alain DelambreKitabı okudu
"Bir psikopatı eğitebilirsiniz. Ama sonuçta iyi eğitilmiş bir psikopat elde edersiniz."
Sayfa 173 - Corso/Bompart alıntıKitabı okudu
Hem zeki hem de deli , olabilecek en kötü bileşim.
Sayfa 129Kitabı okudu
