Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Dilara Kara

Reklam
312 syf.
9/10 puan verdi
Kişisel gelişim başlığı altında ve tabii umuduyla temin edip okuyacağınız herhangi bir psikoloji kitabındansa bu romanı okuyup farkındalık kazanmanızı naçizane bir okur yorumu olacak olsa da şiddetle tavsiye ederim. ( *Alanının uzmanları tarafından yayımlanan eserleri tenzih ederim.) Buradan sonrası spoiler içerecek uyarımı da yapayım. Yaşadığımız dünya ve toplum için tabu diyebileceğimiz bir konu olan, aldatma gibi nahoş bir konuyu kendine zemin bellediği için romanın ilk yarısını zorlanarak okudum, kitabın ana karakteriyle bağ kuramamama ve ona önyargıyla yaklaşmama sebep oldu çünkü. Ancak kurgu öyle akıcı öyle altı dolu dolu işlenmiş ki bu konu özelinde karaktere hak vermem mümkün olmasa da kendisini arama ve bulma yolculuğuna seve seve eşlikçisi oldum. Ve ne yalan söyleyeyim yazarından okuduğum bu ikinci roman, gerçekten ruhuma dokunduğunu hissettiğim bir roman oldu. Vay be, insanlar neler yazıyor dostlar. Velhasıl bu güzide romanı okuyun, okutturun. Romanı okuyanların anlayacağı üzre ben bir süre İzel-Çelik-Ercan üçlüsü dinleyecek ve denk geldiğim her cücede istemsizce 'Ses'i düşünerek bir kez geldiğimiz bu dünyada akli melekelerime sahip çıkmayı deneyeceğim:)
Unutma Dersleri
Unutma DersleriNermin Yıldırım · Hep Kitap Yayınları · 20203,716 okunma
200 syf.
8/10 puan verdi
Murat Menteş'in basılı tüm romanlarını okumuş ve Menteş'in benzersiz diyebileceğim yazarlığını da ayrıca seven bir okur olarak yazarın beni farklı farklı hislere sürükleyen ilk romanı bu oldu diyebilirim. Kitabın ilk yarısında ne oluyor ya hu, bu konuyu nereye bağlayacak, bu roman Murat Menteş'e zorla yazdırılmış olabilir mi, göz kırpsa takipte olacağım hissiyle okudum desem inanın yalan olmaz. -ki bu romanı dahi ön siprarişte aldım kendisini hayal gücünü, kalemini, üslubunu, dahilikle delilik arasında seyirten çizgisini, bildiğimi sevdiğimi negatif bir ön yargım olamayacağını bilmenizi isteyerek yazıyorum bunu. En sevdiğim romanı bu oldu diyemem, ama bu romanı niye yazdığını da anlıyorum. Dünyanın, Türkiyenin, içinde yaşadığımız toplumun kavgalarına, kuytulara süpürülen sorunlarına ve göz ardı ettiğimiz tüm yaralara işte buradalar diyebileceğimiz, yazarın kendi tarzında bir hatırlatması olmuş. Velhasıl roman bittiğinde ne okudum ben şu an demekten ziyade Murat Menteş yapmış yine yapacağını diyorsunuz, eh biz de boşuna sevmiyoruz kendisini. Okuyun okutturun efenim :)
Ucuz Romancılar
Ucuz RomancılarMurat Menteş · Alfa Yayınları · 202416 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
232 syf.
9/10 puan verdi
Bir ömür nasıl heba edilir, kişinin karakterindeki omurgasızlık bir insanı nasıl aşağılık bir sona sürükler bunu gösterir nitelikte esasen durağan ilerleyen ama vurucu biten bir romandı. Drogo'nun ikinci bir deri gibi giydiği çaresizliği, kendi elleriyle yazdığı sonu, kabullenişleri, umudu olmayacak yerde arayışları, hayatta nerde durduğunu ve durmak istediğini bir türlü çözemeyişi, bu halleri kalbimi kırdı. İnsanın bile isteye debelendiği bir çukurda sırf azıcık ışık görme umuduyla gönüllü tutsaklığı beni ürküttü, kendi hayat çizgimde durduğum noktayı ve bahanelerimi sorgulattı. Düştüm ama kalktım mı yoksa hala yerde miyim diye düşündürttü. Dedim ya vurucu bir son, vurucu bir roman. Velhasıl, biz Drogo değiliz. Bir ağaç gibi hiç değiliz, kök salmadık bir yere. Hareket etmek lazım, uzaklaşmak lazım, çabalamak lazım...
Tatar Çölü
Tatar ÇölüDino Buzzati · İletişim Yayınevi · 201813,2bin okunma
433 syf.
8/10 puan verdi
Edebiyatla ya da felsefeyle biraz olsun ilgiliyseniz özellikle sosyal medyanın bu denli elimiz ayağımız olduğu bir dönemde Bernard Shaw'ın bir sözüne, nüktesine denk gelmemiş olmak pek de mümkün değil. Kendisini ve eserlerini merak ettiğimden pozitif bir önyargıyla hayatını ve eserlerini araştırmaya giriştim. Kendi eksikliğimdir tiyatro oyunu yazdığını da hiç bilmiyordum, tiyatro metinlerini okumayı da çok sevmediğim için kitabı okumak konusunda çekimserdim ancak kesinlikle şans verilmeli. İsmi ile müsemma, dört farklı oyun okuyoruz haliyle. Benim favorim açık ara pygmalion, yesilçam filmleriyle büyüdük zira. Oyun tam bir yeşilçam filmi tadında -ki eminim bir çok filmin ilhamı da aynı zamanda, my fair lady de bunlardan biriymiş. Velhasıl 433 sayfalık kitap ama bir çırpıda bitiveriyor, okuyun okutturun efenim. ( Kitabı edindiyseniz ve başlamak için hala daha soru işaretiniz varsa da kitabı aslından çeviren hanımefendinin 12 sayfalık Bernard Shaw anlatımını okuyun, bu nasıl hoş bir yazar tanıtımıdır bir yazar okura nasıl tatlı tatlı sevdirilir şaşarsınız vallahi. Sevgiler Sevgi hanım :) )
Dört Oyun
Dört OyunBernard Shaw · İş Bankası Kültür Yayınları · 2019518 okunma
Reklam
320 syf.
8/10 puan verdi
Spoiler vermeden duramayacağım bir incelemedir ona göre okuyunuz. Yazardan okuduğum, bugün elime ulaşan ve az önce bitirdiğim içimde buruk bir his bırakan kitap, neden böyle oldu diye yazarla iç hesaplaşmam bitmeyecek evet duygularım henüz taze. Öncelikle romana pozitif bir önyargıyla başladığımı belirteyim, farklı zamanlarda farklı bookstagram hesaplarında karşıma çıktı ve hep güzel şekilde bahsedilmişti, yazarı hiç okumadığım ve Türk yazarları okumak konusunda eksik hissettiğim için almak istedim. Naçizane yorumum olumsuz bir yere evrilsin istemem kurgu kesinlikle çok güzel farketmeden sürükleniyorsunuz dil güzel kullanılmış ve yazarın zengin bir zihinden de beslendiğini hemen anlıyorsunuz atlamadan geçemeyeceğim dil kullanımında bana biraz Murat Menteş'i de anımsattı hatta -ki kendisini de çok sevdiğimden olabildiğince pozitiftim kitaba karşı. Ama, bir ama olacaktı tabii ki. Böyle güzel bir kurgunun mutsuz bitmesi Adaletin ölmesi çok yersiz geldi. Çok öznel bir yorum dikkate değer de değil belki ama mutsuz son kurgunun okur hafızasında kalıcı olması için kolaya kaçılmış son hissini yaratıyor bende -ki yine bu romanda buna hiç, hiç ihtiyaç yokmuş. Bir miktar üzüldüm yine de hakkını yemek istemiyorum okuyun, okutturun efenim çünkü belki bir yerlerde yamuk serçeparmağınızın önünde fotoğraf çektirmek isteyecek kadar aşık kıvırcık saçlı bir delinin olabileceği mucizesine siz de inanmak istersiniz.
Dokunmadan
DokunmadanNermin Yıldırım · Hep Kitap · 20175,8bin okunma
283 syf.
9/10 puan verdi
Matt Haig'in romanları benim için kurgusal bir konfor alanı demek. Dil ve anlatım, üslup ya da edebi olarak detay tahlilinde işini bilen gözler ne diyecektir bilemiyorum fakat bir okuyucu olarak benim beklentilerimi fazlasıyla karşılayan bir yazar. ' İnsanlar ' özelinde, dili sizi asla yormuyor oldukça akıcı ve sürükleyici bir anlatım var. Fantastik ögeleri göz önünde bulundurduğunuzda bile hikaye sizi ardında bırakmıyor ve bir şekilde kendinizi olayların içinde buluyorsunuz. Her şeyden önemlisi mesajı da güzel, benim için klasikleşen bir Matt Haig mesajı; yaşamayı sevmek, hayatı ve an'ı kabullenmek, bugünü sevmek, macerayı ertelememek... Aslında sadece 97 maddelik, bir insana tavsiyeler kısmı için bile okunabilecek bir kitap. Okuyun, okutturun isterim.
İnsanlar
İnsanlarMatt Haig · Domingo Yayınları · 20237bin okunma
141 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.