melike
@karanfilkiz
eklediğim alıntıların okunmadan like'lanmasından hoşlanmıyorum.
geri takip yapmıyorum.
yanlış/uydurma alıntı eklenmesine irite oluyorum.
blog yazılarınız veya yazarlık denemeleriniz ilgimi çekmiyor, bu konuda mesaj atmayınız.
istanbul
5 Mart 1998
169 okur puanı
Eylül 2016 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
Sabitlenmiş gönderi
kalbinde çözülmeden kalan her şey için sabırlı ol, cevapları şimdi arama, şu anda cevaplar sana verilmez, çünkü sen henüz onlarla yaşayamazsın. bu, her şeyi o an yaşama meselesidir. şu anda soruyu yaşaman gerekiyor. belki daha ilerde, farkına bile varmadan, günün birinde kendini cevabı yaşarken bulacaksın.
Çiçekli Dal
Hep bir sağa bir sola
Salınır çiçekli dal rüzgârda,
Hep bir aşağı bir yukarı
Salınır yüreğim çocuk gibi
Arasında aydınlık, karanlık günlerin
Arasında istemenin, vazgeçişin.
Ta ki çiçekler uçuşuncaya
Dal meyveyle doluncaya,
Ta ki usanıp yüreğim çocukluktan
Huzura erip sonunda
İtiraf edinceye kadar: Zevkliydi, boşuna değildi
Hayatın o huzursuz oyunu.
Sayfa 24
Okur Takip Önerileri
Onları dinlemediğimiz sürece bizden daha bilgedir ağaçlar. Ama onlara kulak vermeyi öğrendiğimizde, düşüncelerimizin tam da o uçuculuğu, o çocuksu telaşı benzersiz bir coşku kazanır. Ağaçları dinlemeyi öğrenen, ağaç olmayı arzulamaz artık. Kendisi dışında başka bir şey olmayı arzulamaz. Yurt budur. Mutluluk budur.
Sayfa 12
Her yol eve götürür, her adım doğumdur, her adım ölümdür, her mezar anadır.
Sayfa 12
Yurt ya içindedir ya da hiçbir yerde.
Üzgün olduğumuzda ve hayata katlanamadığımızda bir ağaç şöyle konuşabilir bizimle: Sus! Bak bana! Yaşamak kolay değil, yaşamak zor değil. Bunlar çocuksu düşünceler. Bırak konuşsun içindeki Tanrı, o zaman susacaklar. Yolun seni anandan ve yurdundan uzaklaştırdığı için endişelisin. Ama attığın her adım, her yeni gün seni anana yaklaştırır. Orası ya da şurası değildir yurdun. Yurt ya içindedir ya da hiçbir yerde.
Sayfa 12
melike tekrar paylaştı.
içinizdeki nehirlere barikat kurmayın, bırakın aksın, lazım geliyorsa taşsın.
içime pek sinmemişti ama çıksın bakalım meydana.. arınıyorum inş :')
ölüyüm diyorsun ya hani
kendini kaybetmekten korkuyorsun
kimsesizcesine bir odaya kapanıp
iyi olmaya çalışıyorsun
bilirim ben de bu bataklığı
biraz aynı, biraz da farklısını
herkesin çamuru kendine ama
hikâye benzer
bu masalın kahramanı benim
ufuklarım acıyor
serpileceğim yerler dikene dönmüş
batıyor da batıyor
kanırtıyor içlerimi, en içerimi
küflenmiş sızıları akıtıyor
çocuk bedenimle döktüğüm gözyaşları
kendimi aşmaya çalışırken
en kötüsü seninle karşılaşmak oldu
daha da büyürüm
açılır ve ulaşırım sandım sana
yanılgılar denizinde boğuldum bi süre
sonra bir gözü bantlı gerçek
Yalancı Güneşe Yolculuk / Jack London
youtu.be/fWMZYd0OrrM?si=...
Akın Altan abim çoksel seslendirmiş yine. Hikaye zaten güzel sarıyo aksiyonlu ve üşüdüm bissürü dinlerken :) he bir de kaçırırsanız falan söliim gökteki 3 güneş sembolik diil yani ben sembolik bi anlam çıkaramadım belki vardır ki sanmıyorum jack pratik bi ağabeyimis :) bir doğa olayıymış adına da yalancı güneş deniyormuş.. sevdiğim alıntılar şöyle:
devam ediyoruz
yine sessizlik ve düşler içinde yürüyoruz
böyle ne zaman düş içinde yürüsek acı duymuyoruz
ama ne zaman yere düşsek bu bizim için uyanış oluyor
oldu geçti
anımsadığım bir resim o
pencereden bakıp mektup yazan bir adam görmek gibi bir şey
hayatıma girdiler ve çıktılar
dediğim gibi
resimde ne başlangıç var ne son ne de anlam
