Küçüklüğümden beri ara ara okuduğum muhteşem bir polisiye serisidir Cingöz Recai. Okurken bir Türk tarafından yazıldığı bariz bir şekilde anlaşılan anlatımıyla Türkçeyi layıkıyla kullanıyor yazar. Olaylar mantık hatası olmadan ve sıkılmadan tam olarak polisiye okuduğumu hissettiren türdendi. Anlatımın betimlemesi de çok güzel izliyormuşçasına okuyor insan. Serinin bu kitabında Cingöz benim düşünceme göre biraz geç dahil oldu olaylara. Hafiften sezdirilmiş olsaydı varlığı kitabın başlarında, acaba Cingöz bu kitapta var mı şüphesini giderirdi. Çünkü uzun bir süre boyunca okurken Cingözün olayla alakadar olmasını bekledim, biraz sıkılma sebebim de buydu.
Sonunun hiç ama hiç beklemediğim şekilde bitmesi herkes gibi benim de Cingöz'ü hafife almamdan kaynaklı. Bu şekilde bir son olmasaydı bu kitaba tam puan vermezdim ama 2022de okuduğum ilk kitabın mükemmelliğine çok daha fazlasını bile verebilirim. Mehmet Rıza, Cingöz ve Lüpen'in bir araya geldikleri sahneden beri kitap tam puanlıktı zaten. Kesinlikle sonuna kadar okuyun. Hatta hayatımda okuduğum polisiye kitaplarının en iyisi diyebilirim. Ve evet Cingöz tam tekmil, donanımlı ve muhteşem bir karakter. Hayranlığımı gizlemeye tenezzül etmiyorum çünkü o zekaya tepkim açıkça görülmeye değer.
Cingöz'ün Lüpen'i bile alt edişinin anlatıldığı başından sonuna kadar hep Cingöz olsaydı çok daha güzel olurdu ama buna rağmen mükemmel dediğim bu kitabı okumadan geçmeyin.
