Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

furkan

"Benim yaşıyor olmam insanlara rahatsızlık veriyor. Ben lüzumsuz bir adamım."
Reklam
İnsanlar ölümle tamamlanır. Yaşarken, herkes eksiktir
Bulgarlarla yapılan antlaşma Osmanlı hükûmeti için Edirne'nin Türk toprağı olduğunun kanıtı olmasına rağmen Batı Trakya Türkleri için yeni zulümlerin başlangıcı anlamını taşıyordu. Süleyman'ın Ordusu, Batı Trakya'dan çekildikten sonra bir daha adalet o topraklara uğramadı.
Sayfa 185Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
G. K. Chesterton, şunu yazmıştı: " 'İyi' sözcüğünün birçok anlamı vardır. Mesela adamın teki annesini beş yüz metreden tüfekle vurursa, o adama iyi nişancı denir ama bu, iyi birisi olduğu anlamına gelmez."
Umutsuzluğun doruklarında, kimsenin uyumaya hakkı yoktur. Sözgelimi, gerçek bir umutsuz trajedisini asla unutmaz...
Reklam
Başıma gelen her şey beni patlamaya hazır bir balona dönüştürüyor gibi.
Eğer bir Tanrı'nın sizin dininizin temeli olmasını istiyorsanız, en azından bu Tanrı'nın kusursuz olmasını sağlayın; eğer sizinki gibi kusurla doluysa, bir süre sonra onun yaydığı dinden nefret edilecektir ve sizin kötü bileşiminiz sayesinde ister istemez her ikisine de zarar vermiş olacaksınız.
Ortaçağ Avrupa'sı dinini Ortadoğu’dan; modern Ortadoğu da siyasetini Avrupa'dan aldı. Tıpkı bazı Avrupalıların merhametsiz bir Hıristiyanlık yaratmayı başarması gibi, bazı Ortadoğulular da özgürlük olmayan bir demokrasi yarattı.
Sayfa 173Kitabı okudu
Bir toplumda bir şeyler artık gizlenmeyecek veya görmezden gelinmeyecek kadar yanlış gitmeye başladığında sorulabilecek çeşitli sorular ortaya çıkar. Dün Avrupa bugün ise Ortadoğu için en yaygını şudur: "Bunu bize kim yaptı?" Bu soruya verilen cevap genellikle dış veya iç günah keçilerine, yani yurt dışındaki yabancılara veya yurt içindeki azınlıklara suç atmaktır.
Gerçekten kim olduğumu bilmiyorum. Okuyacak kitabım ya da taklit edeceğim bir modelim olmasaydı ne yapardım?
Reklam
Kitap okuma denilen şey benden koparılıp alınırsa, hiçbir hayat deneyimi olmayan ben ağlanacak hâlde olurdum galiba. Kitapta yazılanlara işte o kadar çok güveniyorum. Bir kitap okuduğumda, onun için deli olur, ona güvenip empati duyar, onu özümser ve hayatımın bir parçası hâline getirir, başka bir kitap okuduğumda ise anında değişiveririm.
Ölsem sorun olmazdı fakat iş yaralanmaya, kanımın akmasına falan gelince, hiç istemezdim.
"Ben Tanrı'dan bile korkardım. Tanrı'nın sevgisine değil, gazabına inanırdım. İnanç. Bu yalnızca Tanrı'nın kırbacını yemek üzere mahkemeye çıkıyormuşum gibi bir histi. Cehennemin varlığına inansam da cennet benim için yoktu."
İnsan toplumunda dehşet içinde ve cehennem gibi uykusuz gecelerde yaşamaktansa hapiste olmanın daha sağlıklı olduğunu düşünüyordum bazen.
Görünürde her zaman gülümsüyor olsam da içeride çaresiz bir mücadeleyle debeleniyordum, bir ipte yürüyordum, ter içindeydim, onları eğlendirdikçe felaket ihtimali her an yaklaşıyordu.
109 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.