Bilelim ki hepimiz, irademiz dışındaki işler için maddi olanakların tamamını elde etmede ihmalkâr davrandığımızda özür diliyoruz. Ancak biz, Yüce Allah'a bağlı olmadığımız ve nefislerimizde olanları değiştirmediğimiz için özür dilemiyoruz. Oysa hepimiz buna güç yetirebiliriz.
Zamanımızda, İslâm ümmetinin bedenine her yıl önceki yaralarına ilave olarak yeni bir yara açılmaktadır. Bir yıl Afganistan, bir yıl Çeçenistan, diğer bir yıl Irak... Filistin'e gelince; onun yarası, günler geçtikçe ısrarla yenileniyor ve gittikçe derinleşiyor.
sen 'Allah'ın rızasını gözeteyim, müslüman ahlâkıyla ahlaklanayım, dünya boştur lo' mottosuyla hareket etmeyi düstur edinirsin, karşındaki de kendini tüm bunlara layık görüp şahken şahbaz olur... trajikomik.
Din, sınanacak kişinin eline verilmiş bir testi gibidir, onu dolduran ile yolda kıran veya boş getirenin aynı sonucu alması abestir, adalet ve hakkaniyete aykırıdır.