Dilsiz dudaksız sözler söyleyeceğim sana, bir şeyler anlatacağım bütünkulaklardan gizli, herkesin ortasında konuşacağım;ama senden başka duyan olmayacak söylediklerimi...
Hani çocuk ağlar uykusunda sebebini bilmeden
Şefkate muhtaç ve yapayalnız yüreğinin kuytusunda,
İşte öyle çekiyorum özlemini,
İşte öyle sırlıyorum ismini...
Herkesin öyle bir hikâyesi yok muydu? Başlayıp da bitiremediği. Çünkü kimsenin dinlemediği... İçine atmak, diye bir şey varken, anlatmaya ne gerek vardı?