Bir gece ter içinde uyandığımızda, yaşamın az önce gördüğümüz karabasandan aslında pek bir farkı olmadığını anladığımızda yapabileceğimiz tek şey, her şeyi olduğu gibi kabul etmek değil midir?
Düşünde kendini kelebek olarak gören biri bir kez uyandıktan sonra ,bir kelebek olmadığından ve artık düşünde kendini bir insan olarak görmediğinden hiçbir zaman emin olamaz.
Turgut, yemek örtüsüne yedi kere şarap döktü. Şarap lekesi de çıkmıyor biliyorsunuz. Ama zamanla soluklaşıyor, silinir gibi oluyor: HAFIZA gibi. Yıkandıkça çıkıyor. Ben şöyle yapıyorum: her lekenin üstüne bir tuzluk, bir biberlik, bir hardal şişesi, bir ketçap şişesi, bir mayonez kâsesi, bir limon suyu kadehi, bir ekşi krema tabağı koyuyorum. Hiçbir şey belli olmuyor. Peki, ya bunlardan birini aldıkları zaman? Yenisini koyuyorum kimse fark etmeden. Yedek tuzluklar, biberlikler bulunduruyorum. Eskiye ait hiçbir leke, masa örtüsünün üstünde kalmıyor.
Oğuz Atay - TUTUNAMAYANLAR
Düşün, kim üzebilir seni senden başka? Kim doldurabilir içindeki boşluğu sen istemezsen? Kim mutlu edebilir seni,sen hazır değilsen? Kim yıkar, yıpratır sen izin vermezsen? Kim sever seni, sen kendini sevmezsen? Her şey senden başlar,senden biter."
Friedrich Nietzsche