İnsanın varoluşunda hayati ve merkezi öneme sahip olan kalb, yeterince bilinmiyor... Artı bu gerçeğin üstü örtülüyor... Tanımını ve misyonunu yakalamış bir kalb kimilerini ürkütüyor... Bu bağlamda kalbleri karartma operasyonları daha sistematik ve daha yaygın... Artık savaşlar yürekler üzerinden yürütülüyor...
Kalb, tipki bedenin hasta olması gibi hasta olur, şifası ise tevbe etmek ve O'nun himayesine girmektir. Kalb, tıpkı aynanın paslanması gibi paslanır, onun cilasi ise zikirdir. Kalb, tipkı cismin çiplak olması gibi çıplak olur, onun giyinip süslenmesi ise takvadır. Kalb, tıpkı bedenin susuz kalması gibi susuz kalır, doyması içmesi marifettir, sevgidir, tevekküldür. Allah'a yakinliktır ve O'na hizmet etmektir."
Reklam
Dua; kalbin Allah ile konuşmasıdır... Allah'ın kalbe misafir olmasıdır... İnsan, dua ile Allah'a ulaşır ve O'nu kalbinde bulur... Dua, kulun bütün benliği ile Allah'a yönelerek, O'ndan rahmet niyazında bulunmasıdır... Kalb ve ruhun Dua; kalbin Allah ile konuşmasıdır... Allah'ın kalbe mi safir olmasıdır... İnsan, dua ile Allah'a ulaşır ve O'nu kal binde bulur... Dua, kulun bütün benliği ile Allah'a yönelerek, O'ndan rahmet niyazında bulunmasıdır... Kalb ve ruhun Allah'ın yakınlığı ile hayat bulmasıdır... Önce, kalbi duaya hazırlamak gerekiyor... Peygamberin uyarısı geliyor: "Kabul edileceğine inanarak Allah'a dua ediniz. Şunu bilin ki Allah gafil bir kalble yapılan duayı kabul etmez." (Tirmizi)... Peygamberin uyarısı geliyor: "Kabul edileceğine inanarak Allah'a dua ediniz.
Unutmamaliyız ki: günaha tebessüm ederken, şeytana göz kirpmiş oluyoruz... Iblis'e kucak açtıysan elbette o da içinde mesken tutacaktır. Seytan günaha teşvik eder, ancak zorlayıcı gücü yoktur, icbar edemez... Günaha gönüllü isen ipini Iblis'in eline verdin demektir. Asıl tehlike şeytanın gücü değil, şeytan karşısında bir direnç ortaya koyamamakdır... Şeytanı güçlü kılan, insandaki irade zayıflığı ve takva yetersizliğidir. Yoksa şeytan tek başına güçlu değildir. "Süphesiz kullarım üzerinde senin bir hakimiyetin yok(Hicr-42)" Anlaşılan o ki, şeytana böylesi bir etki gücünü ve yetki sağlayan biz oluyoruz. Bugün ve her gün hannas olan şeytan devrede ve teyakuzda, dalış bekliyor... Operasyon üstüne operasyon yapıyor... Seytanın hizbine kayıtlı olanlar da fiili ve lojistik desteklerini esirgemiyorlar... Şeytanın kalbe etkisi mikrop gibidir, bünyenin zayıf anını kollar... Kalbi, vahyin gücü ve nuru ile beslemeyenler, şeytani etkilere karşı savunmasız pozisyondalar... İmam-ı Cazali, şeytanın kalbe sızma yollarına dikkat çekerken şunları sayıyor: Sehvet, öfke, hırs, haset tamahkarlik, cimrilik, taassub, oburluk, acelecilik, para ve mal sevdası, uzun emel, dunya bagimliliğı... Seytanın savaşım kalbe szma ve orada tutunma savaşı mıdır? Yürekli iktidarımız kimin elinde? Kalb mülkünde egemen otorite kim? Şeytan mı? Rahman mı?
En değerli insan, kalbi en güçlü, en şefkatli, en geniş, en zengin ve en merhametli olandır... Modern toplumda geçerli olan ise kalb değil, kalıptır... Öz değil şekildir... Ruh değil, beden konuşur...
Sayfa 132 - ÇIRAKitabı okudu
Sekülerizm insanlarda kalb mi bıraktı?
Sayfa 84 - ÇIRAKitabı okudu
Reklam
45 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.