Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

0-6 Yaş Dönemi Çocuk Eğitiminde 100 Temel Kural

Adem Güneş

En Beğenilen 0-6 Yaş Dönemi Çocuk Eğitiminde 100 Temel Kural Gönderileri

En Beğenilen 0-6 Yaş Dönemi Çocuk Eğitiminde 100 Temel Kural kitaplarını, en beğenilen 0-6 Yaş Dönemi Çocuk Eğitiminde 100 Temel Kural sözleri ve alıntılarını, en beğenilen 0-6 Yaş Dönemi Çocuk Eğitiminde 100 Temel Kural yazarlarını, en beğenilen 0-6 Yaş Dönemi Çocuk Eğitiminde 100 Temel Kural yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Ebeveynlerin en büyük yanılgısı küçükken söz geçirmezsem, büyüdüğünde beni hiç dinlemez düşüncesidir." Çocukluk yıllarında baskı altına alınan çocukların gelişimi zarara uğradığı gibi, böylesi çocuklar ileriki yıllarda duygusal patlamalar yaşar. Çocuklar, duygularında ne kadar özgür olurlarsa, okadar davranışlarını düzene sokabilecek güce erişirler... İçsel bir genişlik ancak özgür bir çocukla elde edilir...
Reklam
Duyarsızca verilen değerler eğitimi, o değerin kazanılmasına değil, hafife alınmasına ve içtenleşmemesine sebep olur...
Sayfa 161Kitabı okudu
Sağlıklı ruh, baskının değil, çocuğun kendi gibi olmasına fırsat verilmiş bir ortamın ürünüdür.
“ İnsanın en derin ihtiyacı; var olma ihtiyacıdır…”
Sayfa 167 - Timaş Yayınları
“ Göz ile temas, değerlilik hissini oluşturur…Kişi, değerlilik hissini kimden edinirse oraya ruhsal salınım yapar, onunla bağ kurar.”
Sayfa 59 - Timaş Yayınları
Reklam
İnsan kendisini inciten kişiyle birlikte olmaya mecbursa kişiliğinden taviz vermek zorunda kalır... Bu, çocuk için de böyledir.
Ebeveyni tarafından incitilen bir çocuğun bir süre sonra tekrar gelip anne babasıyla konuşması, birçok yetişkinde yanılgıya sebep olur. Çocuğun ona ne söylenirse söylensin, anne babasını çok sevdiği, kırılmadığı, söylenenleri unutup gittiği yanılgısıdır bu. Halbuki çocuklar da kırılır, incinir. Ama yapacakları bir şey yoktur. Çünkü anne babalarına muhtaçtırlar. Ve aslında, kişilik bozukluğuna giden süreç, çocuğun incitilmesi ve aşağılanması ile değil; kendisini aşağılayan biri ile yeniden iletişimde geçmek zorunda olmasıyladır. İnsan kendisini inciten kişiyle birlikte olmaya mecbursa kişiliğinden taviz vermek zorunda kalır. Bu, çocuk için de böyledir. Yetişkinler incittikleri çocukların kendilerine gelip özür dilemesini beklemekle ikinci kez hata ederler. Çocuğa yapılan haksızlık karşısında yetişkin ondan özür dilemeyi bilmelidir ki, çocuk onurunu koruyabilsin...
İnsanın en derin ihtiyacı; var olma ihtiyacıdır. Çocuk ancak var olduğunu hissederse kendini değerli hisseder. Yokmuş gibi yaşayan çocuklar değersizlik hissi taşırlar. Konuşurken söz hakkı verilmeyen, dinlenilmeyen, herkesle konuşulduğu gibi kendisiyle konuşulmayan, her an bir yanlış yapacakmış gibi sürekli gözaltında tutulan, eleştirilen, durdurulan, engellenen...Böyle bir ortamda yetişen çocuk, varlığını ortaya koyamaz. Kendini ortaya koyamadığı kadar da değersizlik hissine kapılır...Halbuki çocukluk yılları, duyguların özgürce yaşanacağı, konuşurken tebessümle dinlenilecek yıllardır...İçinde bulunduğu çevre çocuğa değerlilik hissini yaşatıyorsa böylesi çocukların en belirgin özelliği, kaygıdan arınmış, doğal tebessümlerdir...
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.