Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

101 Şiir Sözleri ve Alıntıları

101 Şiir sözleri ve alıntılarını, 101 Şiir kitap alıntılarını, 101 Şiir en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Bazen insanlarla aynı dilde konuşamayacağını fark edince, farklı dilde susmayı seçersin.”
Nerede , hangi pazarda satılırdın sen ey şarkım? Nerede özgür hissederdin kendini ?
Reklam
Hayır, ne korku var ortada ,ne birleştirici aşk düşleri, Umut da yok,çünkü düpedüz aldatmaca umut. Sözcükler ve ağlayışlar yok, Yuva yok ,çiçekli süsler yok. Yalnızca bu kanatlar var ve gökyüzünün sınırsız krallıkları, -gün ışığından mahrum, kasvetin derinliklerinde- Ey kuş, ey kuşum, Kapatma kanatlarını sen !
'Yazık!' diye iç geçirdi Tanrı. 'Nereye gidiyor kulum, beni ardında bırakıp?'
Küçük kızın anne, hiçbir şey anlamıyor, Senin küçük kızın bir bebek daha . Bir balon uçurdugumuzda birlikte , Yıldız sanıyor onu gökyüzünde!
Ulaşamıyorum sözcüklere. Unutmuşuz bir zamanlar konuştuğumuz dili, unutmuşuz adlarımızı bile.
Reklam
Sonsuzluk , sonlu ile birleşmek isterken, Sonlu, yitip gitmeyi istiyor sonsuzlukta.
Şiirden uzaklaşmış Tanrı, kişilikler barındırmayan bir varoluşun hesaplarına dalmış, oturacak tek başına, umutsuz , renkten yoksun , bomboş bir gökte. Bu evrende hiçbir yerde , ne en uzak köşelerinde, ne ebediyet kılıcının ötesinde , yankılanmayacak şu sözcükler: "Çok güzelsin" ve "Seviyorum " . Işte o zaman Tanrı, bir daha oturup düşünür mü çağlar boyu ve yakarır mı acaba : " Konuş , konuş, konuş yine . Söyle... "Çok güzelsin.' Tekrarla.... ' Seviyorum' " diye?
Dünyanın enginliği içinde, küçücük bir köse kaplıyor zihnim . Bu bilinçle sıkışmış, sonu gelmeyen bir çabayla, yolculuk öykülerinden sözcükler ve imgeler topluyorum . Cılız bilgi depomu doldurmaya çalışıyorum, başkalarından dilendiğim zenginliklerle.
Sezgilerimden aldı zümrüt, yeşilini ve yakut, kırmızısını, Göğe çevirdim gözlerimi ; ışık vardı Doğu'da ve Batı'da. Güle baktım ve şöyle dedim : "Güzelsin!" Ve güzelliğini kazandı gül.
Reklam
Ve bak, deniz kabarıyor dalgalanıp ve dile geliyor. Salınıyor kayığın. Kıyıda topladıklarını geride bırak şimdi; geriye bakma sakın! Seni o büyük akıntıya sürükleyen engin karanlığa, sınırsız bir aydınlık ver!
Milyonlarca hortumla Zayıfın kanını emiyor şişirilmiş küstahlık. Gururlu haksızlık alay ediyor acıyla.
Ölüm hep yaşamın peşinde, umut korkunun gölgesinde. Gece gündüzü izliyor yaşlı bir cadı gibi dünyanın her yerinde. Işıkla gölge birbirine bağlanmış, dünyanın emriyle.
Seni görmediğim zaman, hastalıklı bir düşücünün etkisiyle, altımdaki toprağın kayıp gitmek üzere olduğunu düşünüyorum. Ve endişeyle kaldırıyorum kollarımı, dokunma umuduyla, boş göklere. İrkilerek uyanıyorum ve birden senin yanımda olduğunu görüyorum hâlâ: Başını eğmiş oturuyor ve çevreni saran karşı konulmaz bir huzur içinde örgü örüyorsun.-
Yeni ortaya çıkan varlık'la karşılaşan ilk günün Güneşi sordu: "Kimsin sen?" Yanıt yoktu. Sonsuz yıllar geçti. Batı denizinin kıyısında, suskun akşam saatinde, son günün Güneşi sordu:" Kimsin sen? " Yine yanıt yoktu.
68 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.