Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

12 Eylül Günleri

Melih Perçin

12 Eylül Günleri Sözleri ve Alıntıları

12 Eylül Günleri sözleri ve alıntılarını, 12 Eylül Günleri kitap alıntılarını, 12 Eylül Günleri en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Rusya'da da aynı... Orada da Ded Xesen vardı
12 Eylül'den sonra yeraltı dünyasına doğu kökenliler hakim oldu, bunların elde ettiği kaynakları, gelirlerin başka kaynaklara yönlendirilmesini sistem kendisi istedi. Onun için de birtakım müsait adamları çekti.
Muhsin Yazıcıoğlu: Söylemek istediğim şu; sadece sağ değil, solda da birçok insanı istihbarat örgütleri, devletin hassas kuruluşları değerlendirmiştir. Solda birçok fraksiyonlar oluşturmuşlardır. Onları birbirlerine karşı mücadeleye yönlendirmişlerdir. Daha sonrasına gelecek olursanız Hizbullah'ın filan temeline baktığınızda aynı metotları Türkiye'de sistem devamlı uygulamıştır. Sadece ülkücülerle ilgili bir şey yapılmış, dolayısıyla ülkücülerin hepsi böyle bir işin içinde olmuş, anlamında kullanılmasını doğru bulmuyorum. Ama Türkiye'de sistemin metot olarak, insanları, grupları birbirine vurdurarak, arkasından da barış güvercini gibi araya girip karıştır, barıştır her ikisini birden ezerek sürekli kapalı bir sistemi millete dayattığını biliyorum.
Reklam
NTV: Ben söylemiyorum, dava dosyaları söylüyor... Muhsin Yazıcıoğlu: Peki, Ruhi Kılıçkıran'ı biliyor musunuz? Yusuf İmamoğlu'nu biliyor musunuz? Dursun Önkuzu'yu duydunuz mu? Ben de size bunu söylüyorum. Dursun Önkuzu bir öğrenciydi. NTV: Öldürülen öğrencilere hiç girmiyorum. Sayıları o kadar çok ki?
NTV: Mücadele ettiğiniz solcularla yedi-sekiz yıl aynı koğuşları paylaşacağınız aklınıza gelir miydi? Muhsin Yazıcıoğlu: Hayır, o aklımıza gelmezdi. Onu kabul etmemiz de mümkün değildi. Ama 12 Eylül duvarına tosladık. Sokakları paylaşamayanlar, mahallelere sığmayanlar, şehirleri bölüşemeyenler, hatta Türkiye'ye birbirini sığdıramayanlar, 2.5 metrekare hücreye sığdılar. 2.5 metrekare hücrede birlikte yaşama imkanı bulduk. Orada bir hukuk kurduk ve yaşadık.
... Biz halkın yönetimini istiyoruz ama halkın ihtilalini değil. Kimin adına olursa olsun; ister İslam, ister milliyetçilik, ister halk, isterse devlet adına, yukarıdan aşağıya bir yönetimin oluşmasını istemiyoruz. Bu apayrı bir konu.
Ortak düşmanımız Amerika...
Biz Mamak Cezaevindeyiz, tecrit hücresinde kalıyoruz. Yanımda Dev-Genç Genel Başkanı Mehmet Ali Yılmaz ve Devrimci Yol Merkez Komitesi üyesi Nasuh Mitap kalıyor. Söz sözü açtı sonunda onlar bana sordular, ODTÜ 'ye niçin müdahale ettiniz, diye. Dedim, siz boykot yapmıştınız biz de sizin bu hakimiyet mücadelesi anlamında yaptığınız bu boykota razı olmadık. Siz niye boykot yapmıştınız diye sordum "Henry Kissinger' ın Türkiye ziyaretini protesto için yaptık, Vietnam katili Türkiye'ye gelmesin diye yaptık" dedi. "Keşke bize söyleseydiniz de, Tandoğan meydanında beraberce miting yapsaydık" dedim. Neden okulda yapıyorsunuz bunu? Neden eğitimi engelliyorsunuz? Neden Kızılay'da yapmıyorsunuz? Neden havaalanında yapmıyorsunuz?
Reklam
Darbeler neyi çözmüştür, hangi sorunlarımızı sonuçlandırmıştır ? Hiçbirini . . .
Türkiye'yi dışarıya şikayet etmek, dışarıdan medet ummak, milliyetçiliğimize aykırı gibi geliyordu bize. Haysiyetimize dokunuyordu. Ama zaman içinde görüldü ki bu metot yanlış bu yol yanlış. Mesela zemin 1 -2-3 diye bir koğuş var. O koğuşta yatanlarda verem oluyordu. Genelde hastaneye o koğuştan gidiliyordu. O koğuşun insan sağlığına aykırı
1975'te ODTÜ'de sol boykot yaptı. Bizimkiler de okula gitmek istiyoruz dediler. Okula sokulmadılar. Sokulmayınca olaylar çıktı, yaralananlar oldu. Aynı gün Hacettepe'de de oldu. Sonra yıllar geçti. 12 Eylül oldu. Biz Mamak Cezaevindeyiz, tecrit hücresinde kalıyoruz. Yanımda Dev-Genç Genel Başkanı Mehmet Ali Yılmaz ve Devrimci Yol Merkez Komitesi üyesi Nasuh Mitap kalıyor. Söz sözü açtı sonunda onlar bana sordular, ODTÜ 'ye niçin müdahale ettiniz, diye. Dedim, siz boykot yapmıştınız biz de sizin bu hakimiyet mücadelesi anlamında yaptığınız bu boykota razı olmadık.
Kimmiş kaybolan ay dede, ben küçükken ay dedeyle saklambaç oynardım. Bir seferde arabayla yolculuk yaparken akşamları aynı şeyi oğluma yapardım araba döndüğü zaman bir yerde ay dede kaybolurdu, yani aya ay dede diyoruz biz. Ve ay birazdan çıkar ben oğluma da göstermiştim o da saklambaç oynar ay dedeyle.
409 öğeden 271 ile 280 arasındakiler gösteriliyor.