13'ünde Kadın Olmak kitaplarını, 13'ünde Kadın Olmak sözleri ve alıntılarını, 13'ünde Kadın Olmak yazarlarını, 13'ünde Kadın Olmak yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Töre diyerek; erkek çocuklarını öldüren, kız çocuklarını gerdeğe sokan, garibin tarlasına göz diken kalleş geleneğin Allah belasını versin. Ayrıca sırf erkek olduğu için bedel ödemeyen bütün erkeklerin de.
Bir Türkiye gerçeği olan töre sorununu kaleme aldığı için yazarı takdir ediyorum. Ancak Helin ve Sıla'nın hikayesi ne kadar acı vericiyse, Narin karakterinin başına gelenler de bir o kadar hüzünlüydü. Ayaz karakterinin, sanki iyi biriymiş gibi anlatılması, kitabın dikkat çekmek ve kınamak istediği konuyla epey çelişiyor.
Maalesef ülkemizim bir gerçeği olan ve günümüzde de bir türlü sonlandıramadığımız töre cinayetleri, kan davaları, çocuk gelinler gibi konuları etkileyi ve duygusal bir antımla kaleme alınmış. Duygulanmamak elde değil, okudukça insanın içine işliyor.
Kan davasına kurban seçilen iki kız birinin adı Helin diğeri ise Sıla daha 6 yaşında kan bedeli olarak kanlılarına vermemek için ailesini töreden kaçıran Şehmuz ama yerleştiği köyde de gelişen olaylar karşısında oğlunu kurtarmak için sözde mecburi kalarak iki kızını isteyerek veriyor bunlara KARŞI kimse çıkmıyor. 13 yaşında iki kız kardeş biri gerdek gecesi tecavüzcüsü altında nefessiz kalıp ölürken diğer kardeşi ise kapıyı kilitleyip bileklerini keserek yaşamına son veriyor. Çok hüzünlü bir hikaye en kanıma dokunan ise kız çocuklarının satılması.
Oysa neyin yanlış neyin doğru olduğunu, yeni doğan güneş ortaya çıkacaktı. Her yeni gün bu pisliği örtebilecek miydi yoksa her yeni gün yeni acılar, yeni yürek yangınlarını, kıvılcımları ile cehenneme mi çevrecekti?
Yüreğinde kopan fırtınanın şiddeti düşüncelerin kıyısına henuz ulaşmamıştı. Aklı bir türlü almıyordu yaşadıklarını. Böylesine bir yaşam değildi hayattan beklediği. Ama tüm yaşadıklarını "Kader" demekten başka çaresi olmadığınıda artık kabullenmişti.
13'ünde kadın olmak. Gerçekten zor bir gerçek ama bununla yüzleşen o kadar çok aile ve çocuk varki. Ne zaman bu tarz kitaplar okusam etkileniyorum. Taciz zorla sahip olma töre yüzünden gelin olmak . Bunları duymak bizi etkilerken yaşayanların neler çektiğini anlayabilmek zor açıkçası. Tavsiye ederim kitapla kalın.
Çocuk gelinleri anlatan 13'ünde Kadın Olmak'da ikiz kardeş olan 13 yaşlarındaki Helin ve Sıla, çocuk gelinlerin yaşadıkları dramın sürükleyici hikâyesini okuyucunun gözleri önüne seriyor.
'13'ünde Kadın Olmak'
Romanının kahramanları, daha doğrusu mağdurları olan 13'ündeki ikizler, Helin ve Sıla da ağabeylerinin bir başkasının ölümüne neden olduğu insanların kanları karşılığında evlendiriliyor. Romanda çocuk gelin gerçeğine karşı direnen bir köy öğretmeninin de düzeni değiştirmeye çalışırken çarkın dişlilerinde öğütülerek yok edildiği anlatılıyor.
Ne acı ki; çocuk gelinler insanlık dışı bir töreye kurban ediliyor.
"Selim, erkek evlattı ve değerliydi. Sıla ve Helin ise kaderleri daha "kız"olarak doğduklarında belliydi. Değersizler, başlık parasına, tarla karşılığı, kan parasına kolayca gözden çıkarılabilen; bir inekten, bir öküzden kısacası herşeyden değersiz canlılardı" (s.163)
Bu, kara bir geceydi. İki çocuk, iki ayrı evde gerdeğe girecekti. Aslında bu iki çocuk babaları Şehmuz ve tüm köylü ortak aldıkları karar ile tecavüz edilmeleri için zemin hazırlamışlardı. (s.170)
Kitabı özetleyen cümleler... Kitabı okurken boğazım düğümlendi. İçim karardı, öfkelendim. Ali Bayram severek okuduğum bir yazardır. Bu kitabı beni çok etkiledi. Okumanızı tavsiye ederim.
Kitap da Şeymuz, çok kıymetli oğlu Selim'in şımarıklığı yüzünden oluşan kan davasına 13 yaşındaki ikiz kızları Sıla ve Helin'i kurban ediyor. Olaylara sebep olan Selim ise duruma karşı çıkan köy öğretmenine: Kardeşlerimin yaşı o kadar da küçük değil, kızlar okuyup da ne olacak? Evlensinler kocalarına hizmet etsinler diyor. Oysa ellerinde bez bebekleri ve boya kalemleriyle dolaşan bu kız çocuklarının hayalleri vardı. Okumak, öğretmen olmak. Tıpkı küçük yaşta evlendirilen tüm kız çocuklarının olduğu gibi. Kız çocuklarının hayalleri ise erkeklerin hiç umurunda değil. Töremiz böyle biz böyle gördük deyip geçiyorlar. TÖRENİZ BATSIN...
Maalesefki kitapda anlatılanlar gerçek. Ülkemizin kanayan yarası olan çocuk gelinler gerçeği. Bu zihniyet değişmedikçe de kimbilir daha nice Sıla ve Helinleri kurban edeceğiz.