Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

17. Yüzyıl Felsefesi

Ahmet Cevizci

En Beğenilen 17. Yüzyıl Felsefesi Gönderileri

En Beğenilen 17. Yüzyıl Felsefesi kitaplarını, en beğenilen 17. Yüzyıl Felsefesi sözleri ve alıntılarını, en beğenilen 17. Yüzyıl Felsefesi yazarlarını, en beğenilen 17. Yüzyıl Felsefesi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Thomas Hobbes
"Gördüğü olayların nedenini merak etmek, insan doğasına özgüdür; bazı insanlarda daha fazla, bazılarında daha az; fakat en azından bütün insanlar kendi iyi ve kötü talihlerinin nedenlerini bilmek arzusundadırlar."
Francis Bacon, "Bilgiyi, merakı gidermek için değil de, güç için istemek gerektiğini" söylerken, "ona kendisiyle hoşça vakit geçirilecek bir fahişe olarak değil, soyun bekasını temin eden şefkatli bir anne olarak yaklaşmak" gerektiğini söylemişti.
Reklam
Doğanın sömürülmesi, bütün çağlar boyunca doğayla özdeşleştirilmiş bulunan kadının sömürülmesiyle el ele gitmiştir. En erken dönemlerden beri doğa müşfik ve besleyip büyüten bir anne olarak ama aynı zamanda vahşi ve dizginlenemeyen bir dişi olarak görülürdü. Ataerkillik öncesi çağlarda kadının birçok yönü, bir tanrıçanın çok sayıdaki tecellisiyle özdeşleştirilmişti. Ataerkil yapı altında iyi kalpli doğa imgesi, edilgen bir imgeye dönüştü; oysa doğanın tehlikeli ve vahşi olduğu görüşüne, sonradan erkeklerin egemenliği altına giren kadın düşüncesi yol açmıştı. Aynı zaman da kadın, erkeklere göre daha pasif ve ona tabi olan cins olarak betimlendi. Sonunda Newtoncu bilimin doğuşuyla, kadının çalıştırılması ve sömürülmesinin yanı sıra, doğa da çalıştırılabilir ve sömürülebilir mekanik bir sistem şeklinde anlaşılmaya başlandı. Kadın ve doğa arasında kurulan bu antik bağ, bu şekilde kadının tarihi ve doğanın tarihiyle birbirine eklemlenmektedir.
17. Yüzyılın bütün büyük filozoflarına göre hakikat, dini otorite veya kutsal metinler tarafından aktarılan bir şey değildir; hakikat, akla dayalı, özgür ve tarafsız araştırma ile keşfedilen şeydir. Buna göre, filozofun bakışı doğaüstü alana yönelmek, tefekkürü, ilahi varlık alanını konu almak yerine, artık yeryüzüne yönelmek, doğal varlık alanını konu almak durumundadır.
Turkey 404 not found
Gerçekten de Hobbes, modern dünyanın problemlerinin, geleneği tamamen bir kenara bıraktıktan sonra, ancak akıl ve bilim yoluyla çözülebileceğine yürekten inanıyordu.
Reklam
1
Ortaçağ düşüncesinde insan, başka her şey bir yana günah işlemiş, işlediği günah nedeniyle Tanrı'nın cennetinden kovulmuş ve dolayısıyla düşmüş bir varlıktı. Ortaçağ felsefesinde meseleye bu şekilde yaklaşıldığı içindir ki, Tanrı'nın cennetinden sürülmüş yaratıklar olarak insanlar, bireyler veya bireylerden müteşekkil bir halk olarak değil de, kul olarak tanımlandılar. Dahası, ortaçağ düşüncesi bu dünyayı biricik ve iyi bir Tanrı tarafından yaratılmış ve yönetilmekte olan bir dünya olarak görür. Bu statik ve değerden yoksun dünyada insana düşen şey de doğallıkla kendisine biçilen role, onu hiç sorgulamaksızın, itaat etmektir.
2
Oysa modern felsefe, insanı bir kul olarak değil, özgür ve yaratıcı bir özne olarak değerlendirir. O, bundan böyle doğduğu andan itibaren özellikle deneyim ve eğitim tarafından şekillendirilen, mutlak bir özgürlüğe ve devredilemez haklara sahip bağımsız bir varlıktır.
592 syf.
10/10 puan verdi
Lisede felsefe öğretmenimin önerisiyle Ahmet Cevizci'nin felsefe dizini kitaplarını almış fakat okumak için epey bekletmiştim. Biliyorsunuz, bazı kitapların zamanı vardır, siz seçemezsiniz onları okumayı, onlar diretir okunmamayı; "bekle az daha" derler. Bu kitap ve birinci/ikinci kitapların da bu muameleyi yaptığını düşündüm bana. Fakat yanılmışım. Elbette her felsefe kitaplarını okumak için mutlaka bir temel lazımdır, bir aşinalık gerektirir, diğer türlü ne okudum ben ya demenize sebep olur. Benim bekletmemin boşuna olduğunu düşünmemin sebebi kitabın dilinin hiç ağır olmamasından kaynaklı. Çok fazla bir bilgi donanımına gerek yok, gayet anlaşılır ve akıcı. Tabii çerez kategorisine girmez, fakat Ahmet Cevizci gibi Türkiye'de alanında çığır açmış bir insanın akademik/derleme kitaplarının zor anlaşılır olacağını düşünüyordum. Felsefe serisi kitaplarını dönem dönem ayırmayı seçmiş kendisi, bence mantıklı bir tercih. Hepsini okumak istemeseniz bile, kitaplar birbirinden bağımsız olduğu için rahatlıkla ilgilendiğiniz filozofların yüzyılına ait kitabı okuyabilirsiniz. Felsefeyi tanımak ve filozofları yakından keşfetmek için çok iyi bir tercih. Her sayfası dolu ve okuyucuya bir şeyler katmak için emek verilmiş bir kitap olduğunu anlayacaksınız.
17. Yüzyıl Felsefesi
17. Yüzyıl FelsefesiAhmet Cevizci · Say Yayınları · 201349 okunma
44 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.