Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

1914-1915 Felaket Yıllarında Osmanlı ve Ermeniler

Taha Akyol

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Birinci Dünya Savaşı, tarihin en büyük felaketlerinden biridir. Fakat bizim tarihimizin en büyük felaketidir.
Reklam
Almanya'nın yükselmesindeki en önemli adım, bir Alman devleti olan Prusya'da Demir Şansölye olarak ün kazanacak olan Otto von Bismarck'ın 1862 yılında başbakan olmasıdır. Demir Şansölye Bismarck, dağınık Alman prensliklerini Prusya devletine katmak için uygulayacağı siyaseti “demir ve kan" olarak tarif etti. Amacı Alman gümrük birliğine dahil olan ama tek devlet bayrağı altında birleşmemiş olan Alman prenslikleri tek bayrak altında birleştirmekti. 1864'te Danimarka topraklarındaki Alman prensliklerini Prusya'ya kattı. İki yıl sonra Avusturya'ya savaş açarak topraklarını genişletti. Sıra Fransa'dan toprak alınmasına gelmişti. 1870 yılında İspanya tahtına Napoléon soyundan biri değil de Bismarck'ın baskısıyla Prusya kraliyet ailesinden Leopold getirildi. Bu İspanya'nın Prusya-Alman nüfuzuna girmesi, böylece Fransa'nın güneyden kuşatılması demekti. Fransa'da büyük tepki doğdu. Prusya'yı hâlâ Napoléon zaferleri zamanında olduğu gibi güçsüz sanan Fransızlar "Ordu Berlin'e!" sloganlarıyla sokaklara döküldüler. Bismarck'ın beklediği fırsat ayağına gelmişti, Fransızları daha fazla tahrik etti. Onun beklediği gibi savaş Fransızların hücumuyla başladı, üç ay devam etti. Hızla sanayileşerek Fransa'dan güçlü hale gelmiş olan Almanya'nın orduları 1870 Eylül'ünde Fransa ile yaptıkları ünlü Sedan Savaşı'nı kazandılar.
1895: Istanbul'da “Birinci Ermeni Patırtısı.” Patrik İzmirliyan'ın silahlandırdığı birkaç yüz Ermeni Kadırga'da olay çıkardı, Babiâli'ye yürümek istediler. Başbakanlık'ın basılmasını önlemek isteyen polis ve jandarmayla sokak çatışmaları üç gün sürdü.Müslüman halkın Ermenilerle çatışmaya girmesiyle 50 kişi öldü.
Berlin Kongresi'nden dönen eski Patrik, yeni başpiskopos Migırdıç Kırımyan, hemen İstanbul'da kalabalık bir ayin düzenledi.Ermeni tarihçi Louise Nalbandian şöyle anlatıyor: Başpiskopos Kırımyan, Berlin'den döner dönmez İstanbul'daki Ermeni katedralinde büyük bir kalabalığın katıldığı bir ayin düzenledi.Kırımyan, ayindeki konuşmasında çarpıcı bir benzetme yaptı. Berlin Kongresi'nde Bulgarlar, Surplar, Karadağlılar ellerindeki demir kaşıkla özgürlük çorbasını kaşıklamışlardı. Ermenilerin ise elinde sadece kâğıttan kaşık vardı, özgürlük çorbasını içememişlerdi...
Osmanlı devleti 29 Ekim 1914'te Karadeniz'deki bazı Rus hedeflerini bombardıman ederek savaşa girdiğinde Alman mucizesinde delikler açılmaya başlamıştı. On beş günde Paris'e girip Fransa'yı teslim aldıktan sonra doğuya dönerek Rusya'yı tepelemesi planlanan Alman ordusu mağlup olmuştu. Fakat Enver Paşa'nın Almanların nihai zaferi kazanacağına dair inancı sarsılmamıştı.
Reklam
Osmanlı' nın petrol kullanımı da İtilaf devletlerinin binde biri kadardı! Bu tipik bir "azgelişmişlik" göstergesidir.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.