Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

1914-1995

20. Yüzyıl Siyasi Tarihi

Fahir Armaoğlu

20. Yüzyıl Siyasi Tarihi Sözleri ve Alıntıları

20. Yüzyıl Siyasi Tarihi sözleri ve alıntılarını, 20. Yüzyıl Siyasi Tarihi kitap alıntılarını, 20. Yüzyıl Siyasi Tarihi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İster ilan edilmiş olsun ister ilan edilmemiş olsun, savaş bulaşıcı bir hastalıktır. Çatışma noktasından çok uzak bölgelere de bulaşabilir.
Reklam
Türk-Yunan çatışmasının NATO üzerindeki tesirleri, Fransa'nın NATO'nun askeri kanadından çekilmesinden çok daha derin olmuştur.
Sayfa 617 - Alkım YayınlarıKitabı okudu
1954-1959 arasındaki Orta Doğu buhranlarının en mühim neticelerinden biri, hiç şüphesiz, Sovyet Rusyayı Orta Doğu politikasının aktif bir unsuru haline getirmiş olmasıdır.
Sayfa 514 - Alkım YayınlarıKitabı okudu
Stalin'den sonrakilerin hiç biri kişisel diktatörlüklerini kurma yetenek ve gücüne sahip olmadıkları için, önce kollektif liderlik kavramını ortaya atmışlar, ondan sonra da iktidar mücadelesine girişmişlerdir.
Sayfa 468 - Alkım YayınlarıKitabı okudu
Castro 1959 Nisanin'da, Washington'daki Milli Basın Kulübü'nün davetlisi olarak Amerika'ya geldi. 20 Nisanda bu kulüpte yaptığı konuşmada "Biz her türlü diktatörlüğe karşıyız... Komünizme karşı olmamız da bundandır." dedi. New York'taki bir konuşmasında da şöyle diyordu: "Ne hürriyetsiz ekmek ne de ekmeksiz hürriyet! Ne kişi diktatörlüğü ne de sınıf diktatörlüğü! Terörsüz ve ekmekli hürriyet: İşte bu humanizm'dir."
Reklam
"Amerika'nın bağımsızlık hareketine gelince: ABD bağımsızlık hareketi ile Fransız İhtilali arasında ilgi çekici bir benzerlik vardır. İki ihtilâl hareketi de belirli bir siyasal amaca ulaşmayı gütmeyen birer hareket olarak başlamış ve ..bu başlangıç her iki ülkede de vergi meselesinden doğmuştur."
imparatorluğu halk oylaması ile kurmak:))
Fransa'da işçi hakları ve toplantı hürriyeti meselesinden doğan 1848 ayaklanması, Cumhuriyet rejiminin kurulması ile sonuçlanmış fakat bu cumhuriyet ancak dört yıl kadar sürerek 1852'de imparatorluğa dönüşmüştür. Fakat ne var ki, 1848'de cumhurbaşkanı seçilen Louis Napoleon, 1852'de imparatorluk rejimini ancak bir halk oylaması ve halkın tasvibi ile Kurabilmiştir.
Sayfa 19
Nasıl bir insan, insan olması dolayısıyla birtakım temel hak ve hürriyetlere sahip bulunuyorsa, bir millet de, bir bütün olarak, hürriyetine, yani bağımsızlığına sahip olma hakkına sahiptir.
Monroe Doktrini (2 Aralık 1823)
1- Başkan Monroe'ye göre Birleşik Amerika, Avrupa'nın işlerine karışmamaktadır. Amerika'nın Avrupa ile hiçbir politik ilgisi yoktur ve Avrupa işlerine karışmayacaktır. Buna karşılık; Avrupa devletleri de Amerika kıtalarının içişlerine karışmamalıdırlar ve Amerika kıtalarından uzak durmalıdırlar. 2- Amerika'nın bu isteğine rağmen, eğer herhangi bir Avrupa devleti Amerika kıtalarına ayak basar ve bu kıtalarda bir sömürgecilik teşebbüsünde bulunursa, Amerika Birleşik Devletleri bu hareketi düşmanca bir hareket sayacak ve Avrupa devletleri Birleşik Amerika'yı karşısında bulacaktır. Amerikan Kongresi, Başkan Monroe'nin teklif ettiği bu iki dış politika ilkesini onayladığı ve Amerikan dış politikasının esasları olarak kabul ettiği gibi Avrupa devletleri ve özellikle Rusya, Fransa ve İngiltere de Amerika'nın bu sert tutumu karşısında İspanyol sömürgelerindeki bağımsızlık ayaklanmalarını bastırmak için herhangi bir teşebbüste bulunmaya cesaret edemediler. Amerikan dış politikasında Monroe Doktrini adını alan bu dış politikanın ilk sonucu şu oldu ki; Avrupa devletlerinin İspanya'ya yardım edememesi dolayısıyla, 1820-1830 arasında, bütün İspanyol sömürgeleri bağımsızlıklarını kazandılar. Kısacası Latin Amerika ülkelerinin bağımsızlığı Birleşik Amerika'nın Avrupa karşısındaki sert tutumu ve Monroe Doktrini sayesinde gerçekleşmiş olmaktaydı.
Sayfa 73 - Timaş Yayınları, 20. BaskıKitabı okudu
431 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.