“Kol ve kafa gücünü satarak geçinenlerin ezilmesine seyirci kalan” bir Devletçilik olmayacak. (!)
“Kol ve kafa gücü satımı": devam edecek. Yalnız: "ezilmesine seyirci" kalınmayacak. (!)
Allah için, bugün Demirel Devletçiliği "seyirci" mi kalıyor? Örgütsüz ve sessiz biçare esnafçıkların, köylücüklerin, aydıncıkların yaralarına geceli gündüzlü en ağrı kesici afyonlu macunları sıvanıyor. Başı bağlanmış işçilerin ise kimi grevlerini "iptal" ediyor, kimi sendika gangsterleri ile patronlar arasında kırışma yaptıran Bakan ve benzerlerini ulaştırıyor.
Hem "Ezilmek" nedir?
Bir şiir ve roman bezirgânlığına meze.
“Kol ve kafa gücünü satın" alanlar düzeni, yani kapitalizm; ne zaman emekçileri ezmiş, ne zaman "ezmemiş" sayılacak? Bir insan, başka birçok insanı "ezmeden" nasıl işletip, onun yarattığı artıdeğeri elinden alabilir? “Ezmesiz" lokanta dükkânı olabilir, ama "ezmesiz" "sömürü düzeni"; Yönizm'in meze dükkâncığından başka nerede "alınıp satılır?"
“Bir hiç için, birçok gürültü." (William Shakespeare)