Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Birinci Kitap

A.B.D. 42. Enlem

John Dos Passos

A.B.D. 42. Enlem Hakkında

A.B.D. 42. Enlem konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.
8/10
26 Kişi
79
Okunma
22
Beğeni
5,5bin
Görüntülenme

Hakkında

John Dos Passos (1896-1970) New York’lu ünlü ve varlıklı bir avukat olan babasıyla, Virginia’lı seçkin ve soylu bir kadın olan annesi, ancak John on altı yaşına geldiğinde evlenebilirler. Çocukluk yıllarını annesiyle Avrupa’yı dolaşırken arada babasıyla Avrupa otellerinde buluşarak geçirir. Kendi deyimiyle “otel çocuğudur”. 18 yaşına geldiğinde babası ölür. 1916’da Harvard’ı bitirince okumak için İspanya’ya gider ancak ambulans sürücüsü olarak orduya ve savaşa katılır, cepheleri dolaşır. Savaşı dolaysız olarak tam da içinden yaşar. Three Soldiers (Üç Savaşçı) savaş izlenimlerini yansıttığı ilk romanıdır. Ona göre savaş hayal ürünü bir pazardan yararlanmak uğruna delikanlıların gencecik bedenlerini kurban eden, vahşet ölçüsünde çıldırmış uygarlığın son atağıdır. 25 yaşında genç bir yazar olarak İstanbul’a gelir. Tıpkı çağdaşları ve arkadaşları olan Sinclair Lewis, Ernest Hemingway, F. Scott Fitzgerald gibi o da tüketim hırsına kapılmış ve başka her şeye kayıtsız kalan Amerikan kültürünü acımasızca eleştirir. Kapitalist endüstrinin zorbalığı karşısında duyduğu öfke ve acı, başyapıtı olan A.B.D. üçlemesinde açıkça görülür. Jean Paul Sartre için, “Çağdaş en büyük yazar” Passos’tur. Onun aynı zamanda ölümü o güne kadar en iyi anlatan yazar olduğunu söyleyip şöyle der: Ölüm üzerine çok şey söylemez, yalnızca ‘Öldü’, der ama ondan sonra yazdığı her sözcük açık mezara atılan bir kürek topraktır. 1930’da yayımlanan üçlemenin ilk romanı 42. Enlemde karşımıza çıkan Fanny, J. Ward Moorehouse, Eleanor Stottard, Janey Williams ve Charley Anderson tanıtılırken Haber-film ve Sine-göz bölümleri kurguya ustalıkla yerleştirilir. Passos A.B.D.’de bir halkı, bir dönemi anlatmak için yeni teknikler dener. Dönemin gazete haberlerini kullanır, ABD’nin simgeleşmiş kişilerinin hayatları hakkında bilgiler verir ve bir ucundan hayata tutunmaya ya da daha doğru ifade ile hayatta kalmaya çalışan onlarca insanın kesişen hikâyelerini anlatır. A.B.D. üçlemesini Oya Dalgıç'ın eşsiz çevirisi 1919 ve Büyük Para ile sürdüreceğiz.
Çevirmen:
Oya Dalgıç
Oya Dalgıç
Tahmini Okuma Süresi: 14 sa. 24 dk.Sayfa Sayısı: 508Basım Tarihi: Nisan 2011İlk Yayın Tarihi: 1983Yayınevi: Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıOrijinal Adı: U.S.A. / The 42nd Parallel
ISBN: 9786053602057Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Reklam

Kitap İstatistikleri

Kitabın okur profili

Kadın% 41.1
Erkek% 58.9
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

Yazar Hakkında

John Dos Passos
John Dos PassosYazar · 7 kitap
John Dos Passos (1896-1970) New Yorklu ünlü ve varlıklı bir avukat olan babasıyla, Virginialı seçkin ve soylu bir kadın olan annesi, ancak John on altı yaşına geldiğinde evlenebilirler. Çocukluk yıllarını annesiyle Avrupayı dolaşırken arada babasıyla Avrupa otellerinde buluşarak geçirir. Kendi deyimiyle otel çocuğudur. 18 yaşına geldiğinde babası ölür. 1916da Harvardı bitirince okumak için İspanyaya gider ancak ambulans sürücüsü olarak orduya ve savaşa katılır, cepheleri dolaşır. Savaşı dolaysız olarak tam da içinden yaşar. Three Soldiers (Üç Savaşçı) savaş izlenimlerini yansıttığı ilk romanıdır. Ona göre savaş hayal ürünü bir pazardan yararlanmak uğruna delikanlıların gencecik bedenlerini kurban eden, vahşet ölçüsünde çıldırmış uygarlığın son atağıdır. 25 yaşında genç bir yazar olarak İstanbula gelir. Tıpkı çağdaşları ve arkadaşları olan Sinclair Lewis, Ernest Hemingway, F. Scott Fitzgerald gibi o da tüketim hırsına kapılmış ve başka her şeye kayıtsız kalan Amerikan kültürünü acımasızca eleştirir. Kapitalist endüstrinin zorbalığı karşısında duyduğu öfke ve acı, başyapıtı olan A.B.D. üçlemesinde açıkça görülür. Jean Paul Sartre için, Çağdaş en büyük yazar Passostur. Onun aynı zamanda ölümü o güne kadar en iyi anlatan yazar olduğunu söyleyip şöyle der: Ölüm üzerine çok şey söylemez, yalnızca Öldü, der ama ondan sonra yazdığı her sözcük açık mezara atılan bir kürek topraktır.