Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Anılar ve Acılar 8

Abbas Yolcu

Attila İlhan

Abbas Yolcu Gönderileri

Abbas Yolcu kitaplarını, Abbas Yolcu sözleri ve alıntılarını, Abbas Yolcu yazarlarını, Abbas Yolcu yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Lafa aşktır nedir karıştırdım, piç ettim, ihvanlar kusura kalmasın, böyle başladık, böyle gidek: Kalem fakiri dinlemez oldu, fakir kalemi: Eden cümlenin taksiratını affeylesin. Amin.
Sayfa 43
Zamanlardan bir zamandı, hû!
Sayfa 43
Reklam
Abbas; bavulu, mısraları ve som altından hayalleriyle kör başına kaldı.
Sayfa 42
Garın saati sabahın birini gösteriyor. Şehri hiç tanımıyorum. Gitmem gereken adres, tilkinin bakır çımkırttığı bir yer. Kimseleri de tanımam. Kocaman bir şehirde bir yarı geceden sonra, hiçbir yeri bilmemek, hiç kimseyi bilmemek, ne yavuz şeydir deli huylum, ne yavuz şeydir? Bir vakit geldi ki evli evine, köylü köyüne gitti; allı evlendi, güllü gelin oldu ve Abbas, bundan böyle daha nice büyük şehirlerin büyük şahane ve hasretlik garlarında tek başına kalacak olan Abbas; bavulu, mısraları ve som altından hayalleriyle kör başına kaldı. İşte o vakit: "Iptida hareket vardı" deyu başladı kelama! "İşte kurşun kubbeler şehri İstanbul'dasın!.."
Sayfa 42
"Bey bilader" dedi. "Kusura kalma, sen herhal bilin. Hani biz köylüyük. Harba gireceğmişiz dirler de..." Ona baktım, Gözlerinin dibi aydınlık ve titrekti. Ekmeğini ve yaşamayı seviyordu. Tarlasız topraksızdı. Arka arkaya üç nesil babası, dedesi, büyük dedesi, gazada yıkılmış gitmiş, bütün ol yıkılmışlardan bir bu nişâne kalmıştı. Ona: "Hayır!" dedim. Herkes de "Hayır" demeliydi.
Sayfa 35
Bak işte martılar! Gelin martılar! Gelin yanıma mavi denizin beyaz mısraları!.. Bana söyleyecek iki çift sözünüz var mıdır yok mudur? Ya benim söylemek istediklerim?.. Söylesen söylemekle, yazsan yazmakla tükenmez: Denizler mürekkep, yelkenler kâğıt olsa.
Sayfa 27
Reklam
Marmara Denizi mini minnacık bir denizdir. Hatta belki deniz bile değildir: Yukardan aşağıdan iki boğazına çöksen şöyle irikıyım bir göl sayılır. Peki nerde benim çocukluk hayallerim? Nerde ıslık ıslığa uçsuz bucaksız denizler? Nerde Willi-Waw gemisi? Nerde Baştayfa Mauori?
Sayfa 27
Çocukluğumda yaptığım kâğıt gemiler ansızın canlanıverse ne muazzam, ne sonu gelmez bir armadam olurdu. Zaten şiir okumaktan, gemi yapmaktan gayrı elimden bir şey gelmezdi ki! Düşünür düşünür, yine ya bir "Yavuz” ya bir "Gülcemal" yapardım. Sahi! Ben Gülcemal'i görmüşümdür. Yalnız görmek mi? Binmişimdir de.
Sayfa 26
Dedelerimiz bu yollardan "gökçe kır-at"la ve "yayan-yapıldak" geçmişler. Biz tıklım tıklım kamyonlarla, tozla, çamurla, karla geçiyoruz. Gökler aynı gökler. Yollar aynı yollar. Ve gönlümde bir ebemkuşağı misali renk veren türküler: "Kalktı göçeyledi avşar illeri - Ağır ağır giden iller bizimdir." Hey ustam Dadaloğlu, koca Celâli!
Sayfa 22
Biz o vakitler şoseye "Susa" derdik: Çıplak ayakları ile sımsıcak toprağa basan, ceplerinde kuş lastikleri, ellerinde tosun gibi üzüm salkımları, bağ çocuklarıydık.
Sayfa 20
193 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.