Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ahlakın Soykütüğü Üstüne

Friedrich Nietzsche

En Eski Ahlakın Soykütüğü Üstüne Gönderileri

En Eski Ahlakın Soykütüğü Üstüne kitaplarını, en eski Ahlakın Soykütüğü Üstüne sözleri ve alıntılarını, en eski Ahlakın Soykütüğü Üstüne yazarlarını, en eski Ahlakın Soykütüğü Üstüne yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Vaatte bulunabilir bir hayvan yetiştirmek -doğanın insanlara ilişkin olarak vermiş olduğu o paradoksal ödevin ta kendisi değil mi bu tam da?
Tüm asil ahlak, utkulu bir kendini "evetleme"den doğarken, köle ahlâkı en başından "hayır" der dışardakine, "farklı olana", "kendinden olmayana": ve bu "hayır", onun yaratıcı edimidir. Değer belirleyen bakış açısının bu tersine dönüşü -kendine dönmek yerine bu zorunlu dışa yönelim -hınca özgüdür: köle ahlakı oluşmak önce ilkin hep bir karşı ve dış dünyayı gereksinir, fizyolojik bir terim ile söylersek, en ufak bir eylemde bulunabilmek için bile dış uyarımlara gereksinim duyar, -eylemi temelinde bir tepkidir.
Reklam
Bizim insana karşı tiksinmemize yol açan ne bugün? -insan bize acı veriyor çünkü, buna şüphe yok. Korku değil; insanda korkulacak hiçbir şeyin kalmamış olması daha çok; ön planda "insan" denen solucanların kaynıyor olması; iflah olmaz vasatlıktaki, yürek daraltıcı " "evcil insan"ın, kendisini şimdiden varılacak hedef ve doruk noktası olarak, tarihin anlamı olarak, daha "üstün insan" olarak duyumsamayı öğrenmiş olması -pis kokuları bugün Avrupa'yı sarmak üzere olan kusurlular, hastalıklılar, bitkinler, içi geçmişler yığınından ayrıldığını hissettiği ölçüde, bu yüzden de en azından görece kusursuz olduğu, hiç değilse hâla bir yaşam becerisine sahip olduğu, hiç değilse, yaşamı evetlediği ölçüde kuşkusuz bir hakkının olması böyle duyumsamaya...
·
Puan vermedi
Kitabın belirli yerine kadar düşüncelerini anladığım ama bir noktadan sonra başka düşünürlerden alıntı yapmaya başladığında koptuğum bir kitap. Farklı disiplinden olduğum için beyin basmadı bazı kısımları ve üstüne başka düşünürlerde işe karışınca devreler yanmadım uzunca bir ara vereyim dedim. :D Felsefe şuan platonik takılmaya karar verdiğim ve hayatım düzene girdiğimde büyük bir aşkla tekrar geri döneceğim bir alan. :D Okuduğum yere kadar ve algıladım kısımlardan yola çıkarak bence okunması gereken kitaplardan biri.
Ahlakın Soykütüğü Üstüne
Ahlakın Soykütüğü ÜstüneFriedrich Nietzsche · Say Yayınları · 20232,149 okunma
Filozof ve Evlilik
Filozof aynı şekilde, evliliği - onun en uygun olana giden yolu üzerinde bir engel ve felaket olan evliliği - evliliğe ayartacak şeylerin hepsiyle birlikte tiksinerek geri çevirir. Şimdiye kadarki büyük filozofların hangisi evliydi? Herakleitos, Platon, Descartes, Spinoza, Leibniz, Kant, Schopenhauer - evli değillerdi; dahası onları evli olarak düşünmek bile mümkün değildir. Evli bir filozof komediye özgüdür, benim kuralım budur: ve Sokrates, şu istisna, şu fesat Sokrates, öyle görünüyor ki, ironik bir şekilde sırf bu kuralı kanıtlamak için evlenmiştir.
Sayfa 110 - Kabalcı
Reklam
Değerlerin Dönüşümü
Tüm iyi şeyler vaktiyle kötü şeylerdi; her kalıtsal günahtan bir kalıtsal erdem oluştu. Sözgelimi evlilik, uzun bir süre topluluk hakkının ihlali olarak görüldü; bir kadını sırf kendine mal edecek denli kibirli olanlar ceza öderdi bir zamanlar (buna örnek olarak jus prima enoctis [ilk gece hakkı], bugün hala Kamboçya'da rahiplerin, bu "eski ve iyi göreneklerin" koruyucularının, bir ayrıcalığıdır). Yumuşak, iyicil, uysal, merhametli duygular - ki şimdilerde değerleri öylesine arttı ki, neredeyse "kendi başına değerler" oldular - çok uzun zaman boyunca aşağılandılar, üstelik sahipleri tarafından: yumuşak olmaktan utanılırdı, tıpkı bugün sert olmaktan utanıldığı gibi.
Sayfa 117 - Kabalcı
Ve tinsel yücelik, bundan daha tehlikeli bir yem düşünülebilir mi? Şu kutsal haç sembolünün azdırıcı, coşturucu, sersemletici gücüne eşit bir şey, şu tüyleri diken diken eden bir "çarmıhtaki Tanrı" paradoksuna, şu hayal bile edilemeyen en büyük zalimliğin ve insanın kurtuluşu için, Tanrı'nın kendini çarmıha germesi muammasına eşit bir şey?
Sayfa 50 - Say Yayınları, 7. BaskıKitabı okudu
Şen olma, keyifli olma -ya da benim dilimde, şen bilim- bir ödüldü: Uzun, yürekli, çalışkan yeraltı ciddiliğinin ödülü;olağan ki herkesin harcı değildi bu.
Sayfa 34 - Say Yayınları, 7. BaskıKitabı okudu
Ah! Ne denli şanslıyız biz bilenler, yeterince uzun süredir susmayı bildiğimiz için!
Sayfa 30 - Say Yayınları, 7. BaskıKitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.