Akâid Meseleleri Üzerine Notlar
Abdullah Samed AfaracıAkâid Meseleleri Üzerine Notlar Sözleri ve Alıntıları
Akâid Meseleleri Üzerine Notlar sözleri ve alıntılarını, Akâid Meseleleri Üzerine Notlar kitap alıntılarını, Akâid Meseleleri Üzerine Notlar en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Şöyle der: "Dolayısıyla "Arş O'nun altındadır. Cenab-ı Hakk Arşın üst tarafındadır" demek doğru değil. Bu Mücessime'ye ait bir algı tarzıdır."
Sifil, bu sözleriyle Selef'in Müccessime olduğunu ifade etmekte ve kendisinin bu hususta Cehmî ve Muattıla olduğunu unutmaktadır.
Evet, Sifil'in itikadına göre; "Allah, ne âlemin içinde ne âlemin dışında, ne üstte ne altta, ne âlemden ayrı ne ona bağlı, ne Arşın üstünde ne de onun altındadır." Görüldüğü gibi bu ifadeler yokluğun ve muhalin tarifinden başka bir şey değildir.
Kardeşim, Allah Celle Celâluhu haktır, hakikattir, hayal değildir. Bu ifadelere göre Allah'u Teâla hiçbir şey değildir ve O, sadece zihinlerde tasavvur edilen, var olduğu kabul edilen bir algıdan ibarettir. Maturîdiler'in dillendirdiği bu vb. ibareleri İbn Sina gibi filozofların eserlerinde görmekse raslantı değildir.
Oysa Selef, ittifakla Allah'ın Arş üzerinde olup kullarından ayrı bulunduğunu söylemiştir.
Sayfa 193 - Nuhbe YayınlarıKitabı okudu
'Rahmetim gazabımı geçti'
Sayfa 65 - Nuhbe YayınlarıKitabı okudu
İbn Teymiyye şöyle demiştir: "Her kim Müslümanlar'ın imamı olan Ebû Hanîfe ve diğerleri hakkında, zannıyla onların sahih hadise bilerek muhalefet edip kıyas yaptıklarını iddia ederse, muhakkak ki onlar aleyhinde hata etmiş ve zanla veya hevayla konuşmuş olur. İşte o Ebû Hanîfe ki, seferde nebizle abdest almak ve namazda kahkahayla gülmekle ilgili meselede, hadislerin sıhhatine güvendiği için kıyasa muhalefet ederek hükmetmiştir. Bununla birlikte hadis âlimleri bu iki hadisin de sahih olmadığını belirtmişlerdir." (Mecmuu'l-Fetevâ 20/304).
Sayfa 302 - Nuhbe YayınlarıKitabı okudu
"Vallahi Ebû Hanîfe ile oturduk ve ondan ilim işittik. Ve vallahi onun yüzüne baktığımda onun Allah Azze ve Celle'den korktuğunu anlıyordum."
Sayfa 321 - Nuhbe Yayınları - İmâm Ahmed'in hocası Yahya b. Saîd el-KattânKitabı okudu
es-Sâvi gibi kelâmcılar Kur'an ve sünnetteki bir sıfat nassını tevil ederken "bu ayet/hadis teşbihi vehmettirmektedir, bu nedenle onun tevili gereklidir." derler. Yani buna göre Kur'an ve sünnetin zahiri teşbihi=küfrü vehmettiricidir! Bozuk idraklerimiz ve zanlarımız ise bunlar hakkında vehimlere kapılmakta mazurdur! Selef bu küfrü vehmettirici nasları tevil etmemekle de kusurludur!
Sayfa 240 - Nuhbe YayınlarıKitabı okudu
Ömer Nasuhi Bilmen, Selefiyye hakkında şöyle demiştir: Fırka-i Naciye: Selefiyye, Maturidiye ve Eş'ariye namıyla üç zümreye ayrılırlar.
- Selefiyye: Selefî ümmetin, ulemâi tabiinin tarikına sâlik olan zatlardır. Bunlar Kur'an-ı Kerim ile ehâdisi nebeviyenin ihtiva ettiği naklî, aklî berâhîn ile akâidi İslâmiyeyi ispat ederler. Müteşabihattan olan ayetlerin mânâlarını ilmi ilâhîye havale ederek, bunları tevilden ihtiraz ederler (kaçınırlar). Kitap ve sünnet ile sabit ve ashabı kiramın ittifaklarını haiz olmayan meselelere dalmazlar. Eslem olan tarik de budur.
- Maturidiye: Hanifiyyu'l-mezhep olanların kısmı a'zamı (büyük kısmı) Maturididir. Hanefilerin kudeması (evvelkileri) Selefiyye mezhebinde idiler.
- Eş'ariye: Maliki, Şafii mezheplerinde bulunanların çoğu Eş'ariyedir. Bunların kudeması Selefiyye mezhebinde idiler. Hanbeliyyu'l-mezhep olanların kısmı a'zamı Selefiyye, bir kısmı da Eş'ariyedir." (Muvazzah İlm-i Kelâm 22-23).
Sayfa 10 - Nuhbe YayınlarıKitabı okudu
Giriş Babı...
Burada:
-İbn Teymiyye’ye atılan bazı iftiraları ela alarak konuya giriş yapacak, sıfatlar bahsinde varit olan bazı hadislere değineceğiz.
-Sonra yüzlerce Ehli sünnet imamına tan etmesiyle bilinen ve fikirleri ülkemizde her geçen gün yayılan M.Zâhid el-Kevserî kimdir ve âlimler tarafından tenkit edilen yönleri nelerdir, bunlara
Sayfa 10 - Nuhbe Yayınları
Âlimler ravilerin hâli, hadislerin illetleri ve dereceleri, hadis âliminden; hadisin nesih-mensuh, muhkem-mukayyet, âmm-has gibi yönlerle tahlili neticesinde çıkan hükümleri de fakihten alınır demişlerdir. Kim birincisini fakihten, ikincisini hadisçiden alırsa ayakları sağlam zemine basmaz demişlerdir. Şüphesiz ki âlimler doğru söylemişlerdir.
Sayfa 308 - Nuhbe YayınlarıKitabı okudu
Şimdi biz Ehlisünnet olduğunu iddia eden bu kelâmcılara şunu soruyoruz: Kur'an mahlûk mudur, değil midir? Değildir diyorsanız bunu hangi ayete göre söylüyorsunuz?
Eğer "biz bu konuda Kur'an ve sünnet naslarını cem edip Selef'in fehmine göre bunun hükmünü veriyoruz" diyorsanız, neden aynı şeyi istiva ve fevkiyet meselesinde yapmıyorsunuz? Neden "Kelâmullah" konusunda delilleri daha kuvvetli olduğu halde Cehmiyyeye muhalefet ediyor, uluvv meselesinde delilleri daha zayıf olduğu hâlde onlara uyuyorsunuz?
Sayfa 208 - Nuhbe YayınlarıKitabı okudu
:D
el-Müzenî, İmam eş-Şâfii'nin en büyük talebelerinden olup ona arkadaşlık etmiş bir âlimdir. Münazarada mahir, delil getirmede eşsizdi. Bu nedenle eş-Şafii şöyle demiştir. "Eğer şeytanla münazara etseydi mutlaka ona galip gelirdi."
Sayfa 168 - Nuhbe YayınlarıKitabı okudu