Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Akışı Olmayan Sular

Pınar Kür

En Eski Akışı Olmayan Sular Gönderileri

En Eski Akışı Olmayan Sular kitaplarını, en eski Akışı Olmayan Sular sözleri ve alıntılarını, en eski Akışı Olmayan Sular yazarlarını, en eski Akışı Olmayan Sular yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
245 syf.
9/10 puan verdi
Pınar Kür öyküleri çok güzeldir. Akar gider okurken. Çok büyük olaylara sahne olmadan, herkesin içinden geçer. Bir öykü hariç hepsinin kahramanının erkek olması bakımından da ilgi çekiciydi.
Akışı Olmayan Sular
Akışı Olmayan SularPınar Kür · Everest Yayınları · 2012633 okunma
Her gün dört saat boyunca istanbul iki yanımdan akıyor, ben saydam bir kutu içinde Đstanbul'un ortasından akıyorum. Ama birbirimize değmiyoruz. Sise içinde ırmağa atılmıs bir mektup gibiyim. Hem ırmağın içindeyim, hem ona bir katkım yok. Hem diyeceğim bir seyler var sisenin içinde kapanmıs, hem ırmağın bunlardan haberi yok ve olmayacak. Hem ırmak beni bir yerden bir yere götürüyor, hem gittiğimiz yönü ben sapta-yamıyorum. Hem ırmak bana dokunmuyor, hem ben ırmağa dokunamıyorum. Birbirimize değmiyoruz.
Reklam
Ama o zamanlar... her çocuk gibi ben de inanırdım masallara ve masallar güzeldi. Bugün bile inanabilsem keske, demiyorum. Masallara inanacak yası geçtiğimi, yalnızca yaslı anneanneminkilerin değil genç kadınların masallarının da yalan olduğunu biliyorum. Odaların her zaman sıcak olmadığını da. Gene de bir sıcak oda görüyorum o camekâna her baktığımda. Ceviz çerçeveli oval bir ayna var. Bir de arkalığı olmayan, ama kol dayayacak iki yanı olan bir garip iskemle - dükkânın dısında, kaldırımın üstüne koyuyorlar bunu hava yağıssızsa. Bunların da anneannemin evindekilerin aynısı olduklarına yemin edebilirim. Bir gün ineceğim o durakta.
"Niçin yaşadığını bilen birine rastladın mı ömründe." Ve hemen ardından o kolay yanıt: Günlük yaşamda bir nevi sarhoşluktur. Ne yaptığını bilmeden, ya başladığını bitirmeden ya da bitirdiğini yitirerek yuvarlanıp gider kişi.
bir de insanlar. Çoğu kez koşuşturan, kimi kez salına salına yürüyen, çarpıştıklarında birbirlerine kötü kötü bakan, kimi kez kol kola, gülerek geçip giden, genellikle yalnız, suratsız, kavgaya hazır, bazen dalgın, görmeden bakan, aldırışsız bir dinginlik içinde akıp duran insanlar. Beceriksiz bir şıklık sergileyen ucuz giysili kızlar, köşeli gövdelerini bir o yana bir bu yana sallayan delikanlılar, sıkıca korselenmiş orta yaşlı kadınlar, ekşi suratlı yaşlılar ve dünyaya omuz vuran çocuklar -giysileri pahalı ve cicili bicili de olsa yırtık pırtık da, hemen hemen aynı küstahlıkla yaşamdan bir şey bekleyen. Hepsini, hepsini görüyorum her gün. Hepsi geçip gidiyor yanı başımdan. Bütün bir yaşam o dışarıdaki. Geçip gidiyor. Ya da ben geçip gidiyorum. Birbirimize değmiyoruz.
Sayfa 47 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Demek ki hiç kimse deli değildir. Ancak düş göremeyenler ya da gördüklerini hemen unutanlar, yani aptallar, başkalarını deli diye suçlayabilirler. Evet, aptallar! Delilik neyin karşıtı diye sorup duruyordum kendime. İşte şu an onu da buldum: aptallığın karşıtı, doğuştan ya da sonradan edinilmiş, ama sürekli olan aptallığın...
Sayfa 89 - Everest YayınlarıKitabı okudu
245 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Uzun zamandır beni böylesine alıp götüren okuma haline bürünmemiştim. İlk defa Pınar Kür okuyorum ki bu kitabı da Sait Faik hikaye ödülüne layık görülmüş. Kitabın ismi herhangi bir öykünün adı değil ama kitabı bitirdiğimde isabet olduğunu düşündüm. Akışı Olmayan Sular.. Aslında akıp gidebilecekken diğerleri gibi o akışı tutturamayan bazen korkularına bazen çevrenin baskısına yenilen sular, yani insanlar, yani bizler.. İlk öykü; Biraz Daha Ölmek. Pınar Kür'e hayranlığımın uyandığı buruk bir hikayeydi. En çok Kısa Yol Yolcusu öyküsünü sevdim ve bitirirken ağladığımı fark ettim. Bizzat hissettiğim, düşündüğüm birçok şeyi karakterin de kendine dert edinmiş olması ve bunu okumak ayrı bir keyif verdi. Keyif değil de buruk bir gülümseme bıraktı diyelim. Leyla İçin Şiir öyküsünü pek sevemedim bazı yerler absürt geldi ve rahatsız ediciydi. Bunun dışında Son Çizgi öyküsünde ise karakterin sürekli gördüğü rüyanın benim de aralıklarla gördüğüm rüya olması ve aynı şekilde düşündürmesi tuhaftı. Kitaba beni yaklaştıran başka bir detay oldu. Son öykü Bitmiş Zamana Dair ise anı üzerine yazılabilecek etkili bir hikayeydi, karakterler ve ilişkiler özenle seçilmişti. Ana tema olarak; kendini arama, var olan düzende kaybolmuşluk, yalnızlık ve özellikle korkular... Belki de bu korkular olmasa bizi çevreleyen çemberin dışına çıkarak bulunduğumuz noktaya bakıp ne kadar sığ ve doyumsuz yaşadığımızı anlayacağız, bilemiyorum. Karakterlerin bazıları bunu tasarlıyor, bazıları daha da ileri gidip bunu deniyor. İyi mi olmuş kötü mü olmuş, okuyup karar verin derim.
Akışı Olmayan Sular
Akışı Olmayan SularPınar Kür · Everest Yayınları · 2012633 okunma
Hiçbir gerçeği sorguya çekmeden, gerçek olamayacaklarla oyalanarak geçirdiğim bunca yılın yaşamak olup olmadığını sormak ilk kez aklıma geliyor.Herkes böyle midir? Herkes ölüme adım attığında mı merak eder yaşayıp yaşamadığını?
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.