Yerde halılar, duvarda gene halılar, sedirin üstünde gene halılar... Sarılıp sarmalanmış bir dünya... Babam beni alıp kendi evine götürene dek üşümek nedir bilmedim.
Hırçın bir ses, 'Önündeki kitaba bakıyorsun ama aklının başka yerde olduğu belli,' diye bağırdığında hiç mi hiç sevmediğin, tanımadığın, tanımak istemediğin boktan bir dünyaya paldır küldür yuvarlanırsın.
"Deli" diye adlandırılan kişilerden herkes korkar galiba. Kendilerine çok uzak buldukları, anlayamadıkları için mi? Yoksa hiç de uzak bulamadıkları, dolayısıyla anlamaya yanaşmadıkları için mi?