Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Atatürk'ün Akıllı Projeleri

Akl-ı Kemal 3.Cilt

Sinan Meydan

En Eski Akl-ı Kemal 3.Cilt Sözleri ve Alıntıları

En Eski Akl-ı Kemal 3.Cilt sözleri ve alıntılarını, en eski Akl-ı Kemal 3.Cilt kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Atatürk'ün kütüphanecisi Nuri Ulusu'ya kulak verelim: "Her İstanbul seyahatinde, hatta bazı diğer seyahatlere de giderken yanımıza mutlaka kitaplarını aldırırdı, ama İstanbul'a gidiş başkaydı. İstanbul'a her gidişte çok fazla kitap alırdık. Şimdi bu arada çok önemli bir özelliğini de anlatmak istiyorum: İlk İstanbul seyahatine giderken istediği kitaplar o kadar fazlaydı ki, karton kutular buldurup kütüphaneye getirtmiştim. Tam içine kitapları doldurtmak üzereyken Atatürk kütüphaneye geldi ve ne yaptığımı sordu. 'İstediğiniz kitapları karton kutulara aldırdım, onların içine koydurup özel trene naklettireceğim' deyince, 'Dur bekle biraz' dedi. Kitap adedine şöyle bir baktıktan sonra kütüphaneden çıktı, odasına gitti. Biraz sonra bir baktım iki tane cephane sandığını muhafız alayı erleri getirip kütüphaneye koyuverdiler ve gittiler. Ne olduğunu anlamadım, bakıp dururken Atatürk içeri geldi, benim şaşkın şaşkın baktığımı görünce, 'Ne o Nuri oğlum, şaşırdın değil mi? Şaşırma, şaşırma, SAVAŞTA BUNLARLA CEPHANE TAŞIDIK, SEN O ZAMANLAR ÇOCUKTUN, BİLEMEZSİN, BU SANDIKLAR BENİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİDİR. ŞİMDİ O SAVAŞ BİTTİ, YENİ BİR SAVAŞIMIZ BAŞLIYOR. O DA KÜLTÜR VE SANAT SAVAŞIMIZDIR VE OKUMAKLA, KİTAPLA OLUR; İŞTE ŞİMDİ CEPHANE TAŞIDIĞIMIZ O SANDIKLARA KİTAPLARIMI KOY, BU SANDIKLARLA TAŞINSIN, CEPHANENİN YERİNİ ARTIK KİTAPLAR ALSIN' dedi. Ne şaşırmıştım. Bu ne biçim bir kitap sevgisi, ne ulvi bir düşünceydi. O zaten hiçbirimizin, hiç kimsenin aklına, hayaline dahi gelemeyecek fikirleri üreten bir dahiydi.
Yazınız, tekrar yazınız ki bize fabrika, gene fabrika lazımdır. Türkiye’nin ekonomik bağımsızlığı ancak bununla sağlanacaktır. Bu olmazsa kazanacağımız siyasal bağımsızlık neye yarar? Ülkemizde herkes çalışıyor. Bunca emek ile elde ettiğimiz şeyleri yabancılara bir kuruşla satıyor, yirmi kuruşa geri alıyoruz. 40 kuruşa bir okka yün veriyoruz, hem de yalvararak geri alıyoruz. Bu dünyanın neresinde görülmüştür...
Sayfa 196Kitabı okudu
Reklam
Celal Bayar Kurtuluş Savaşının bir "matematik mimari" olduğunu belirtmiştir. " Kurtuluş Savaşı büyük bir matematik mimaridir. Yenmekten yenilmeye kadar tasarlanmamış, hesaplanmamış hiçbir yanı yoktur. Bütün olasılıklar değerlendirilmiş, önlemler hazırlanmış ve Büyük Taarruz böyle bir matematik mimarinin zirvesinde hazırlanmıştır."
Sayfa 43 - İnkılap yayıneviKitabı okudu
Yakup Kadri Karaosmanoğlu 'Vatan yolunda' adlı anılarında savaş sonrasında gördüklerini şöyle anlatmıştır. "Gözlerim biraz ötedeki yanmış köy harabelerine isabet ediyor. Yanmış köy harabeleri... Düşmanın bize hatıra olarak bıraktığı şeyler arasında en çok bu harabelerdir ki bizi uzun müddet yanlarında alıkoyuyor, kalbimizden kavrıyor.
Sayfa 106 - Inkılap yayıneviKitabı okudu
Yerli ve milli olmak, halkı düşünmek
1929 kriz zamanında kurulan Milli İktisat ve Tasarruf Cemiyeti, genç Cumhuriyet'in en önem verdiği kurumlardan biridir. (1929'larda dünya krizinde bu ülkenin kurucuları tasarruf yapıyorlar, şimdilerde ise ülkeyi yönetenler halkı sefalet içinde iken, saraylarda sefa sürüyorlar. Aradaki farkı siz düşünün artık) Bu nedenle liselerde okutulan Tarih IV adlı kitapta bu cemiyetten özel bir başlık altında söz edilmiştir. a) Halkı israfla mücadeleye, hesaplı, tutumlu yaşamaya alıştırmak b) Yerli mallarımızı tanıtmak, sevdirmek, kullandırmak c) Yerli mallarımızın miktarını arttırmak, sağlamlık ve zariflik itibariyle yabancı benzer mallar derecesine getirmeye ve fiyatlarını ucuzlatmaya çalışmak d) Milli sanayii müesseselerinin ve eserlerini memleket tüccarlarına tanıtmak ve kataloglar çıkarmak e) Yerli mal sergileri kurmak f) Milli sanayi kongreleri, ziraat kongreleri toplamak
Sayfa 144 - Inkılap yayıneviKitabı okudu
Karşı devrimci siyasal islamcıların "Ulu Hakan" diye adlandırdıkları Osmanlı topraklarında binlerce kilometre demiryolu yaptırdı diye övündükleri, halifeliği bir silah olarak kullanıp İngiliz emperyalizminin Osmanlı'ya girişine engel olduğunu iddia ettikleri II. Abdülhamid, önce İngilizlere, sonra da Almanlara verdiği demiryolu imtiyazlarıyla Osmanlı Devletini adeta kendi elleriyle emperyalizme teslim etmiştir.
Sayfa 334 - Inkılap yayıneviKitabı okudu
Reklam
1920 yılı 23 Nisan Günü tozu dumana katılmış, yorgun ve belki aç ve çıplak bir küme insan orada, Ankara dediğimiz o viranenin taşları arasında, yalnız çocuklarda bulunan ruh temizliği, yalnız meczuplarda görülen vecd ve coşku içinde bütün dünyaya, evet bütün dünyaya karşı isyan bayrağını çekti.Yüz yirmi kişi, düşmanların yüz binlerce kişilik ordularına karşı yüz yirmi kişi... İnsanlığın tarihinde bundan daha heyecanlı, daha heybetli bir olaya rastlamak mümkün müdür?
Türk milletinin karakteri yüksektir. Türk milleti çalışkandır. Türk milleti zekidir.
“Kurtuluş Savaşı padişahın altınlarıyla değil Anadolu insanının kağnılarıyla kazanılmıştır.”
Nereden Nereye
Meclisin ilk tutanak kâtiplerinden Tayyip Beşer’in anlattıklarına göre 30 milletvekillerinin giyim kuşamları çok kötüdür. Ceplerinde harcayacak paraları yoktur. Pek çok milletvekili başını sokacak bir ev bile bulamamıştır. Milletvekili sayısı 300’ü geçmiştir ve Ankara’da oteller sınırlıdır. 50-60 yataktan fazlası yoktur. Çoğu milletvekili Öğretmen Okulu’nda yatmıştır. Karyolalar yetmeyince yere yataklar serilmiştir. Öğretmen Okulu’nda yatacak yer bulamayan bazı milletvekilleri, istasyon yolundaki çayırlıkta, açıkta yatmış ve çoğu sıtmaya yakalanmıştır. En büyük sorunlardan biri de yemektir. Yemek ihtiyacını karşılayacak ne erzak ne de lokanta vardır.
43 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.