Akl-ı Kemal 3.Cilt Sözleri ve Alıntıları
Akl-ı Kemal 3.Cilt sözleri ve alıntılarını, Akl-ı Kemal 3.Cilt kitap alıntılarını, Akl-ı Kemal 3.Cilt en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Türk milletinin karakteri yüksektir. Türk milleti çalışkandır. Türk milleti zekidir.
Kılıçla ülke ele geçirenler, sabanla ülke ele geçirenler karşısında yenilmeğe ve sonunda bulundukları konumu yitirmeğe mahkûmdurlar. Siyasal askeri başarılar ne denli büyük olursa olsunlar ekonomik başarılarla taçlandırılmazlarsa sürekli olamaz, az zamanda sönerler. Bu nedenle en güçlü ve parlak zaferimizin de sağladığı ve daha sağlayabileceği yararlı sonuçlan alabilmemiz için, ekonomik egemenliğimizin sağlanması, güçlendirilip genişletilmesi gerekir. Efendiler içine girdiğimiz halk döneminin, ulusal donemin tarihini yazabilmek için de kullanacağımız kalem, saban olacaktır.
Mustafa Kemal Atatürk
Sayfa 119 - İnkilap Kitapevi 2. Baskı 2014Kitabı okudu
Milletimiz mazisiden değil, artık istikbalinden sorumludur.
“Bir devletin mâliyesi bağımsızlıktan yoksun olunca o devletin yaşamını sağlayan bütün bölümlerinde bağımsızlık felce uğramış demektir.”
Sayfa 142 - İnkilap Kitapevi 2. Baskı 2014Kitabı okudu
Bir ulusun yaşamasıyla, yükselmesiyle, çöküşüyle doğrudan doğruya ilgili olan (şey) o ulusun ekonomisidir. Tarihin de yaşanan deneylerin de ortaya koyduğu bu gerçek bizim ulusal yaşamımızda ve ulusal tarihimizde de tam olarak ortaya çıkmıştır. Gerçekten de Türk tarihi incelenecek olursa, bütün yükseliş ve çöküşlerin nedenlerinin bir ekonomi ko nusundan başka bir şey olmadığı anlaşılır.
Gazi Mustafa Kemal
Sayfa 119 - İnkilap Kitapevi 2. Baskı 2014Kitabı okudu
Her şey bu kadar açıkken, 1919-1923 yılları arasında bu
Osmanlı enkazından büyük bir mucize eseri “bağımsız ve çağdaş” yeni bir devlet çıkarmayı başaran Atatürk’ü suçlamak nankörlüktür, ahmaklıktır...
Cephedeki Mehmetçiğin toprak siperlerde uyuduğunu bilen milletvekilleri, tahta sıralarda uyumayı bile lüks bulmuştur.
“Kurtuluş Savaşı padişahın altınlarıyla değil Anadolu insanının kağnılarıyla kazanılmıştır.”
“Dünyada hiçbir milletin kadını,Ben Anadolu kadınından daha fazla çalıştım. Milletimi kurtuluşa ve zafere götürmekte Anadolu kadını kadar gayret gösterdim’ diyemez. ”
Atatürk, 21 Mart 1923
Kitap biterken...
Türkiye’nin demiryollarından vazgeçirilerek karayollarına mahkum edilmesinin bir “emperyalist oyun” olduğunu düşünen Attilâ Ilhan’ın şu değerlendirmeleri dikkat çekicidir:
"... Otobüslerin vızır vızır işlediği bir dönemde hâlâ raylar üzerinde giden bir taşıma aracına bağlı kalmayı ilkellik saydık.
Sonunun nereye varacağını hiç düşünmeden
Sayfa 375 - İnkilap Kitapevi 2. Baskı 2014Kitabı okudu
Atatürk’ü ve onun kurduğu Cumhuriyet’i “halk düşmanı” “tepeden inmeci” “baskıcı” “diktatör” diye adlandıran sözüm ona “demokrat” “milletin adamı” ve “liberal” hükümetler Atatürk’ün tam bağımsız, halkçı ve demokratik düzenini 50-60 yılda yerle bir etmişlerdir. Ama sorsanız en büyük halkçı onlardır...
Mustafa Kemal, milletinin gerçek düşmanının sadece yabancılar olmadığını artık anlıyordu. Türklerin bütün saldırganlıklarına rağmen yabancılardan öğrenecekleri bir şeyler vardı. Gerçek düşman aralarındaydı. Onları başka milletlerin yürüdüğü ışıklı yoldan alıkoyan, gelişmeleri önleyen, baskı altında tutan softalık ve yobazlık...
Yokluk ve yoksulluk içinde vatan kurtarmanın hesaplarını yapan o fedakâr milletvekilleri, önce maaşlarının %20 kadarını, sonra da yol paralarından bir miktarını hâzineye bağışlamışlar, daha sonra da maaşlarının indirilmesini oy birliğiyle kabul etmişlerdir
Osmanlı’nın yükselişinin temelinde başarılı
ekonomik politikalar olduğu gibi yıkılışının temelinde de başarısız ekonomik politikalar vardır.
Nereden Nereye
Meclisin ilk tutanak kâtiplerinden Tayyip Beşer’in anlattıklarına göre 30 milletvekillerinin giyim kuşamları çok kötüdür. Ceplerinde harcayacak paraları yoktur. Pek çok milletvekili başını sokacak bir ev bile bulamamıştır. Milletvekili sayısı 300’ü geçmiştir ve Ankara’da oteller sınırlıdır. 50-60 yataktan fazlası yoktur. Çoğu milletvekili Öğretmen Okulu’nda yatmıştır. Karyolalar yetmeyince yere yataklar serilmiştir. Öğretmen Okulu’nda yatacak yer bulamayan bazı milletvekilleri, istasyon yolundaki çayırlıkta, açıkta yatmış ve çoğu sıtmaya yakalanmıştır. En büyük sorunlardan biri de yemektir. Yemek ihtiyacını karşılayacak ne erzak ne de lokanta vardır.