Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İslam'da İlk Fitne ve Yahudiler Şiiliğin Doğuşu Alevilik Hakkında En Çok Sorulan Sorular

Alevilik Nedir ?

Mehmed Kırkıncı

En Beğenilen Alevilik Nedir ? Gönderileri

En Beğenilen Alevilik Nedir ? kitaplarını, en beğenilen Alevilik Nedir ? sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Alevilik Nedir ? yazarlarını, en beğenilen Alevilik Nedir ? yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hiçbir eserin, ustasına benzemediği bilinen bir gerçektir.
Zafer YAYINLARI
Bediüzzaman’ın dediği gibi;   “Bizim düşmanımız cehalet , zaruret,ihtilaftır. Bu üç düşmana karşı sanat,marifet,ittifak silahı ile cihad edeceğiz.”
Zafer YAYINLARI
Reklam
Hz.Ali'yi sevmek, dini sevmek, Hz.Peygamber'i (SAV) sevmek demektir.
Zafer YAYINLARI
“Kim bir cana kıymamış veya yeryüzünde fesat çıkarmamış birisini öldürürse, bütün insanları öldürmüş gibidir.” Âyetin mânâ-yı işarîsiyle, bir mâsumun hakkı, bütün halk için dahi iptal edilmez. Bir fert dahi, umumun selâmeti için feda edilmez.
Zira açık bir gerçektir ki, İslâm, tevhid dinidir; şirkin her nev'ini reddeder.
 Ve kalbiyle ancak Allah'a muhabbet eder; sevilmeye lâyık bütün mahlûkatı da yine O'nun hesabına sever
Reklam
Sünnet-i Seniyye'ye ittiba eden bir Müslüman, Âl-i Beyt'i hakikî mânâda sevmiş olacaktır. Zira, böyle bir Müslümanın yapmış olduğu bütün ibadetlerden hâsıl olan hayır ve hasenatın bir misli essebebü ke'-fâil "Sebeb olan işleyen gibidir" kaidesince, Âl-i Beyt'e de yazılmaktadır.
Âhirette, Cenâb-ı Hak bu ibadetsiz kimselere, Niçin namaz kılmadınız? diye sorduğunda, Ya Rabbi, Hz.Ali camide şehid oldu da, onun için şeklinde cevap verebilirler mi? Verseler dahi böyle bir özür makbul olabilir mi?
Hz.Ali’nin Duası
İlâhî, gerçi günahım büyüktür. Fakat Sen'in afvın ondan daha büyük değil midir? Beni dûçâr-ı ziyân edecek veya dergâhından red eyleyecek olsan artık kimden ümitvar olabilirim?
Zafer YAYINLARI
Şah İsmail Anadolu'dan elini çekmedi. Zaman zaman birçok halifeler göndererek Anadolu'daki nüfuzunu kuvvetlendirmek için çalıştı. Bu çeşit faaliyetler, Çaldıran Muharebesi'ne kadar artan bir hızla devam etti. Bu muharebeden sonra İran'la Osmanlı Devleti arasında kesin hudutlar çizildi. Böylece Erdebil sofîleriyle Anadolu arasındaki irtibat kesilmiş oluyordu. Bunun neticesi olarak Anadolu'daki müritler, pirlerin te'sirinden gitgide uzaklaştılar. Bu tarikatın Anadolu'da kalan mensupları, Erdebil tekkesinden aldıkları te'sirle, kendilerinin dışında kalan Müslümanların Ehl-i Beyt'e gerektiği gibi muhabbet beslemedikleri zannına kapıldılar. Onların bu telâkki ve davranışları diğer Müslümanlarla aralarında bir soğukluk husule getirdi. Bu soğukluk, zamanla ihtilâfa dönüştü.<br> Bu ihtilâf neticesinde, Erdebil tekkesine bağlı Anadolu Türkleri medreseden uzak kaldılar. İtikada, ibadete ait birçok hükümleri gereği gibi öğrenemediler. Sadece babadan oğula intikal eden birtakım telkinlerle iktifa ettiler. Diğer Müslümanlar ise, bunlarla yakın alâka kuramadı ve onlara karşı vazifelerini lâyıkınca yerine getiremediler. Mizansız münakaşalar, yersiz ithamlar ve ölçüsüz davranışlarla, aradaki soğukluk gittikçe büyüdü ve derin bir ayrılığa dönüştü. Buna bir de idarecilerin ihmali eklenince, Anadolu Müslümanları arasında Sünnîlik ve Alevîlik şeklinde bir ikilik ortaya çıktı.
269 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.