Ali Şeriati (Bir Müslüman Ütopistin Siyasi Biyografisi)

Ali Rahnema

En Beğenilen Ali Şeriati (Bir Müslüman Ütopistin Siyasi Biyografisi) Sözleri ve Alıntıları

En Beğenilen Ali Şeriati (Bir Müslüman Ütopistin Siyasi Biyografisi) sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Ali Şeriati (Bir Müslüman Ütopistin Siyasi Biyografisi) kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İbadet ne demektir? Yani insanın doğasında, ruhunda, anlamında, düşüncesinde aklında ve yaşamında var olan bilimsel yasaları tanımaktır.
Sayfa 111 - Terimler Sözlüğü
Günlük yaşam, yinelenen ve peryodik bir yaşamdır. Periyodik yaşam, amiplerden mikroplara, mikroplardan hayvanlara ve bitkilere dek, farklı bütün yaşam alanlarına egemendir. İnsan bu peryodik yaşama düşer; boyuna yer, içer ve gezer. Yemek için çalışır; çalışmak için yer. Çalışmak için dinlenir; dinlenmek için çalışır. Tüketim için çalışır; üretim için tüketir. Neye bakarsak bakalım hepsi peryodiktir. Değirmen eşeği gibi akşam olunca yine sabah başladığı noktaya geldiğini fark eder.
Sayfa 92
Reklam
Dindar bir toplumu ancak din adına, din alimleri kandırabilirdi ve öyle de oldu.
'Dindar bir toplumu ancak din adına, din alimleri kandırabilirdi ve öyle de oldu.'
1953 yılında Musaddık'a yapılan darbeden sonra Şeriati hayatın anlamını sorgulamaya başlamıştı. Siyasette neden ilgilenmesi gerektiğini düşünüyordu. Darbenin yarattığı muazzam hayal kırıklığı ve sonrasında hissedilen hüsran ve güçsüzlük duygusu karşısında Şeriati siyasi yargılarını sorguluyordu.
Sayfa 112 - Kapı Yayınları, çev. Zehra SavanKitabı okudu
İranlı ulemaya göre Türkiye'nin laikleşmesi, yani şeriatın, yerini insan yapımı kanunlara bırakması, kutsalın egemenliğinin yerini insan egemenliğinin almasına denkti.
Sayfa 2 - Kapı Yayınları, çev. Zehra SavanKitabı okudu
Reklam
Şeriati'nin Ben Neyim şiiri şöyle bitiyordu: "Ben hayat gecesinin pençesine yakalanmış isimsiz ve yuvasız, ölüm güneşinin doğmasını bekleyen bir çiğ tanesiyim."
Sayfa 109 - Kapı Yayınları, çev. Zehra SavanKitabı okudu
Ahmed Kesrevi'ye göre iki tür İslam vardı: Dindar Peygamber'in İslam'ı ve dinin yayılmasıyla ortaya çıkan bütün farklı mezheplerin İslam'ı. Kesrevi'ye göre bu ikisi birbirine muhalifti. Mevcut İslam mollaların idaresindeydi, kimseye faydası yoktu ve büyük felaketlerin kaynağıydı. Onun iddiasına göre dinin gayesi, insanların fakirlik, işsizlik ve hastalık gibi günlük dertlerine çare bularak onların mutluluğunu temin etmekti. Kesrevi, Allah'ın rızasını kazandıracak olan davranışların bunlar olduğuna inanıyordu.
Sayfa 11 - Kapı Yayınları, çev. Zehra SavanKitabı okudu
42 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.