Alice Hakkındaki Gerçek kitaplarını, Alice Hakkındaki Gerçek sözleri ve alıntılarını, Alice Hakkındaki Gerçek yazarlarını, Alice Hakkındaki Gerçek yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bildiğiniz üzere "edebiyat-roman" konusunda fazla inceleme yapmam. Zaten tutup da bir rus edebiyatı kitabını eleştirmem bana absürt kaçar.
Ama uzun zamandır bir genç kurgu kitabına inceleme yapmak istiyordum.
Çok net ve açık bir şekilde Alice "adı çıkmış" ve kitapta sürekli duyacağınız o kelime "sürtük" ile bilinen
Kendime şunu sormak zorundaydım; her şeyi değiştirmek istiyor muydum? Aslında her şeyin böyle olması beni mutlu ediyordu. Belki de memnun ediyordu demek daha doğru olurdu
Anne Frank'in Günlüğü'nü okuduğumuzda içten içe o zamanda yaşıyor olsaydım Nazi olacağımdan, çünkü başka bir şey olacak cesaretim olmayacağından şüphelenmem gibi. Çünkü çoğunluğun gittiği yoldan sapamayacak kadar korkmuş olurdum.
İnsanlar bir günde adi ve zalim olmuyorlar. Bu, insan doğasında yok.
Ancak onlara yeterince zaman verirseniz sonunda dünyanın en kalp kırıcı şeylerini yaparlar.
Klasik bir ergen kitabı diye başladım okumaya hatta bunu okumak vaktimi boşa harcamak mı olur diye düşündüm. 2016 dan beri kitaplığımda beni beklediğini ve bir şansı hak ettiğini biliyordum. Okudum ve okudukça anlamlı geldi dikkat çekmek istedikleri. Gençlerin problemlerini ve kaynaklarını göstermeye de çalışmış. Bilmiyorum belki de ben çok derin anlamlar yükledim ama kitap insanların çoğunluk olduğundan ne kadar kolay zorba ve kötü bir insana dönüşebileceğini göstermiş. Ben beğendim açıkçası bir başkası bu kitaba klişe bir ergen kitabı diyebilir benim için farklı oldu.
insanlar hakkında öğrendiğim tek bir şey olduğunu söylemek istiyorum: İnsanlar bir günde adi ve zalim olmuyorlar. Bu, insan doğasında yok.
Ancak onlara yeterince zaman verirseniz sonunda dünyanın en kalp kırıcı şeylerini yaparlar.
Aşırı akıcı çerezlik bir kitap, okumaya başladığınızda hemen sizi sarıyor. Çok güzel bir kurgusu var, genç yetişkin tarzda yazılmış denebilir.
Kitapta ilk olarak bir sürü karakter var ve hepsinin gözünden baş karakter ve onun hakkındaki düşünceleri anlatılıyor. En sonunda da olayların aslında ne olduğu yani gerçekler ortaya çıkıyor.
Kitap önyargının insana neler yapabileceğini, insanların nasıl acımasızlaşabileceği üzerine ilerliyor.
Tavsiye ederim.
Jennifer Mathieu'nun okuduğum ilk kitabı değil ama onun yazdığı ilk kitap olduğunu biliyorum -en azından yayımlanan. Bu yüzden kitaptaki derinliğin biraz zayıf olduğunu fark ettim ve beklediğim gibi olmadığını düşündüm ama "Benim Biricik Hayatım" kitabını okurken de fark ettiğim, aslında hayatın çok içinde ve görmeye o kadar
İnsanlar bir günde adi ve zalim olmuyorlar. Bu, insan doğasında yok.
Ancak onlara yeterince zaman verirseniz sonunda dünyanın en kalp kırıcı şeylerini yaparlar.