"Bazen çiçekler, kelimelerin ifade edemediklerini söyler..." cümlesiyle başlayan, çiçeklerin anlamını, rengini, dokusunu, kokusunu ve hissettirdiklerini anlatan muhteşem bir kitap okudum. İçinde ki çizimler, yazarın samimi ve yalın dili ile çiçeklerle arkadaşlık ettim. Çiçekler ile Alice 'in yaşamına ortak oldum. Onunla yalın ayak okaptüslerden dökülen yapraklara bastım yayılan limoni kokuyu içime çektim. Annesi Agnes' in anlattığı hikayelerle babasının vücutlarında ve kalplerinde bıraktığı derin yaralara merhem oldum. Thornfield sözlüğü ile çiçek dilini ilk bulan Ruth Stone ile başlayan ve büyükanne June ile devam eden çiçek yetiştiriciliğinin ve insanların konuşmadan çiçeklerle kendini ifade etmelerini gördüm. Ormandan, okyanusa oradan kırmızı çöle ve sonra yine okyanusa Alice ile döndüm. Bu çiçek kokulu ve duygusal kitabı çok sevdim.