Zayıf, kof, her zaman başkasının etkisi altında hareket etmeye alışmış, ama bir aralık isyan bayrağını çekip kuvvetli, makul olmaya karar veren kimselerin bu hareketlerinin her zaman belirli bir sınırı vardır. Başlangıçta isyanları son derece şiddetlidir. Bu şiddet çılgınlık hali alır Karşılarına çıkan engellere gözleri kapalı atılırlar, güçlerinin üstünde çaba gösterirler. Ancak belirli bir noktaya varınca kendinden geçmiş o insan zınk diye duruverir, "Ben neler yaptım?" gibilerden korku içinde kalakalır. Hemen arkasından sönmüş bir balon gibi pörsür, ağlamaklı olur, diz çöküp of diler, her şeyin eskisi gibi olması için yalvarır, her şeyin bir an önce sonuçlanmasını ister.
Hepimiz, en sade, hiçbir çıkar kokusu olmayan işlerde bile hesaplı hareket ederiz, hem bunu farkına varmadan yaparız. Üstelik daima kendi kendimizi aldatarak, soyluluktan bir an ayrılmadığımızı iddia ederiz.
Amcanın düşü adlı roman Dostoyevski’nin beş yıllık sürgünden sonra yazdığı ilk roman. Romanın konusu küçük kasaba insanlarının alışkanlıkları yaşama bakış açıları ile ahlaki anlayışı eğlenceli bir yaklaşımla anlatır. İnsanın iç dünyasının en gizli yönleri akıcı ve derinlemesine irdelenmiş güzel bir roman.
Amcanın DüşüFyodor Dostoyevski · Can Yayınları · 20173,274 okunma