Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bütün Eserleri 14

Anadolu Efsaneleri

Halikarnas Balıkçısı

Anadolu Efsaneleri Gönderileri

Anadolu Efsaneleri kitaplarını, Anadolu Efsaneleri sözleri ve alıntılarını, Anadolu Efsaneleri yazarlarını, Anadolu Efsaneleri yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Anadolu'da bugün bile Dryad imişler gibi ağaçlarda bir ruh olduğu inancı vardır. Bir ağaç yemiş vermezse, «ağaç korkutma» denilen çareye başvurulur. Biri baltalı, biri eli bos iki kişi, yemiş vermeyen ağacın başına dikilir. Baltalısı, «Ben bu ağacı keseceğim!» der. Baltasını, kaldırınca, öteki, «Onu affet, bu yıl vermediyse, önümüzdeki yıl çok verir. Onun canını bana bağışla!» diye yalvarır. Sözde ağaç bu sözleri işitir, korkar ve ertesi yıl çok ürün vererek canını kurtarır. Her ne kadar bu yapılan iş saçma ise de, yapıldığına göre ağaçta bir can ve can kulağıyla dinleyen bir ruhun varlığına inanılıyor demektir.
Sayfa 135Kitabı okudu
ilkbaharda Hıdırellez ve Nevruz Sultan şenlikleri ve yine ilkbahara doğru Paskalya, yani Isa’nın yeniden doğması hep Temmuz’un doğuşu festivallerinin kalıntılarıdır. Tahtacılar her ilkbaharda, yani Temmuz ya da Attis'in yeni baştan dirildiği ya da doğduğu günde köyün delikanlısını ev ev gezdirirlerdi. Bu delikanlı, Temmuz’un doğuşunu ve kadınlarca temsil edilen Kybele'ye kavuşmasını taklit ederdi. Delikanlıya damızlık denilirdi. Bu sözcük «Temmuzluk» dan gelmedir. Yani damızlık, ister insan olsun ister hayvan, Temmuz, Adonis ve Attis’i simgelemektedir.
Reklam
Troya’nın bütün erkekleri öldürülmüştü. Kent halkından yalnızca kadınlarla çocuklar kalmıştı. Gün doğduktan biraz sonra kadınlardan, yetişkince olan oğlan çocuklar da alındı. Kadınlar denizler aşırı köleliğe sürüklenmeyi bekliyorlardı. Bu kadınların arasında ihtiyar kraliçe Hekabe ile gelini Hektor’un karısı Andromakhe göze çarpıyordu. Yere yığılmış olarak duran Hekabe, Akha gemilerinin hazırlandığını ve kentin yanmakta olduğunu görüyordu. Kendi kendine, «Artık Troya yok! Ben kimim? İnsanların koyun sürüsü gibi sürdükleri bir köle, evi yurdu olmayan ak saçlı bir kadın!» diye düşünüyordu.
Karadeniz Boğazının adı Bosfor (Bosphorus), şu efsaneden alınmadır: Zeus, güzel ıIo ile seviştiğini, çok kıskanç karısı Tanrıça Hera’nın görmemesi için kendisini ve sütbeyaz İo’yu bir kara buluta sarar. Zeus ne yapmakta olduğunun meydana çıkmaması için İo’yu hemen bir buzağıya çevirir. Hera bu oyuna da aldanmaz. Güzel ak buzağıyı Zeus’tan ister; Zeus da vermek zorunda kalır. Hera, buzağıyı sığırtmaç, yüz gözlü Argos’a teslim eder. . Zeus buzağıyı kurtarmak için Hermes’i sığırtmaca gönderir. Bir çoban kılığına giren Hermes, kavalıyla bir ninni çalarak Argosun yüz gözünü de uyutup kapattıktan sonra onu öldürür. Hera, Argos’un yüz gözünü alıp renk renk açılan haleler biçiminde sevgili kuşu tavus kuşunun kuyruğuna serper. Ama İo yine kurtulmuş olmaz. Hera ona (yani buzağıya), ısırıcı bir atsineğini musallat eder. Bu sinek İo’nun ot yemesine ve uyumasına engel olur, onu habire, bir yerden başka bir yere sürer. ıIo, böyle diyar diyar kaçarken Boğaziçi’nden geçer. Onuniçin Boğaziçi’ne Buzağı geçidi anlamına gelen Bosphorus adı takılır.
Ne var ki Amazonlar, erkek çocukları öldürmemiş; büyüdükleri zaman başkaldırmasınlar!' diye kollarını bacaklarını kırarak kötürüm etmişlerç Erkeklere yün eğirmeyi, yemek pişirmeyi ve ev işlerini görmeyi öğretmişler.
Dünyanın her neresinde bir insan topluluğu kurulduysa bu topluluklar başlangıçta muhakkak matriyarkal idiler. Yani babaların ve erkeklerin değil ama anaların ve kadınların egemen oldukları bir toplum.
Reklam
Yeryüzü ilkbaharda kızdır, sonra güneş dolayısıyla ürüne gebe kalır, yazın ya da sonbaharda ürününü doğurur. İşte bundan dolayı Kybele, aynı zamanda bir ay Tanrıçasıdır. Hilal biçimindeki genç ay kızlığını, dolgun ay kadınlık ve gebeliğini, küçülen ay ise analığını simgeler.
Şafak Tanrıçası Eros, Ganymedes'i severek onu pembe güllerden yapılma döşeğine çekmiş. Zeus oğlanı oradan alıp kendi yatağına taşımış. Zeus Ganymedes'le geçirdiği gecelerin hatırası olarak, onu "Akvarius" (yani su taşıyıcı) adıyla gecenin engin koynuna yıldız diye takmış. Patriyarkal bir toplumda erkeğin kadına ihtiyacı olmadığını göstermek için uydurulmuştu bu efsane. Yunanistan'da bu Ganymedes efsanesinden dolayı erkeklerin bir delikanlıya cinsel eğilimi, dinsel nitelikte bir sevap sayılırdı. Gılman sevgisi aldı yürüdü.
Ey suratı fırtınalarla biçilip harap olmuş, yüce ateş çalıcı dev! Ey ölümsüz bakışı ölümlü insanların acılarını görerek onlara yardım özlemiyle yanan koca Prometheus! Senin Tanrısal cinayetin insanlara acımaktan kaynaklanıyordu. Merhametinin armağanı ise nedir? Sessiz bir işkence, kaskatı kaya ve ağır zincirler.
456 öğeden 301 ile 310 arasındakiler gösteriliyor.