Anafartalar Kumandanı Mustafa Kemal ve Çanakkale'de Savaşanlarla Mülakat
Ruşen Eşref ÜnaydınAnafartalar Kumandanı Mustafa Kemal ve Çanakkale'de Savaşanlarla Mülakat Gönderileri
Anafartalar Kumandanı Mustafa Kemal ve Çanakkale'de Savaşanlarla Mülakat kitaplarını, Anafartalar Kumandanı Mustafa Kemal ve Çanakkale'de Savaşanlarla Mülakat sözleri ve alıntılarını, Anafartalar Kumandanı Mustafa Kemal ve Çanakkale'de Savaşanlarla Mülakat yazarlarını, Anafartalar Kumandanı Mustafa Kemal ve Çanakkale'de Savaşanlarla Mülakat yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Anafartalar Kumandanı Mustafa Kemal ve Çanakkale'de Savaşanlarla MülakatRuşen Eşref Ünaydın · İstek Yayınevi · 201761 okunma
''İşte Bey, şu dört beş örnek size gösteriyor ki Çanakkale baştan başa bir destandır, baştan başa bir menkıbeler demeti, baştan başa bir tarihtir. Temenni ederiz ki memleketimizin düşünürleri, sosyologları, bizdeki bu seciyevî lemaları parlatsın.''
Sayfa 102 - Yüzbaşı Emin Âli BeyKitabı okudu
''Düşünün, çeşitli yaralardan sonra, birçok tehlikeler arasında gece karanlıklarında siperlerine kadar sürünen bu kahraman çocuk, hayatının son deminde kendine değil, fakat siperdeki arkadaşlarına unutulmaz, büyük bir fedakârlık göstermiş, bize düşmanın baskınını bildirmişti. İşte Beyefendi, Çanakkale muharebelerine hâkim olan sır, burada, bu ölmeyen, bu büyük ruhtadır.''
Sayfa 100 - Yüzbaşı Emin Âli BeyKitabı okudu
''Buralarda gördüğüm her şey, Türk ordusunun başında sevk ve idare eden hâkim bir kumanda heyeti bulundukça, askerlerimizin atalarından miras kalmış bütün harp ve fedakârlık seciyelerini onlar gibi yaratacaklarına dair parlak hikâyelerdir.''
Sayfa 98 - Yüzbaşı Emin Âli BeyKitabı okudu
''Bundan tamamıyla emin olun, her türlü düşman üstünlüğüne rağmen giriş bataryalarımızın gösterdiği sabır, gösterdiği sebat, kendileri için ebedi bir şerefe vesile olmuştur.''
Sayfa 98 - Yüzbaşı Emin Âli BeyKitabı okudu
''Giderken İngiliz, Mıntıka Kumandanı Mahmut Bey'e demiş ki: 'Türkler şöyle cesurdurlar, böyle âlicenaptırlar diye kitaplarda okudum. Bu defa da cephede gördüm. Fakat böyle şiddetli bir ateşe karşı bu derece fedakârlıklarını bilemezdim. Bu derecesini bir İngiliz bile yapamaz.''
Sayfa 94Kitabı okudu
-Vurulanlar bağırıyor mu?
-Biz duymuyoruz. Onlar geride kalıyor. Top sesinden, silah sesinden hiç duymuyoruz.
-Bari insan o aralık bir şey düşünebiliyor mu?
-Hiçbir şey düşünemiyor. Yalnız korkmuyor. O ateşin içinde öleceğin mi kalacağın mı bilemiyorsun. Zabitlerimiz bize tembih ederdi: ''Oğlum, Salâten Tüncinâ'yı okuyun'' derlerdi. Bilenlerimiz okurdu. Bilmeyenlerimiz de tekbir alırdı.
Sayfa 77 - Hüseyin Oğlu Mustafa OnbaşıKitabı okudu
-Ee, bu İngiliz cesur mu bari?
-Askeri korkaktır yani... Denizden gücü çoktur. Yoksa karada yüzü yoktur. Bir kere Türk'ün askerini gördü mü, gerisin geri kaçmaya yüzü yeter; yoksa başka bir şeye yetmez.
Sayfa 76 - Hüseyin Oğlu Mustafa OnbaşıKitabı okudu
''Hiç on para etmez İngiliz.''
Sayfa 69 - Ayaşlı Mustafa Oğlu EcirKitabı okudu
''Sir Hamilton'ı parlak gayesine muvaffak olmaktan engelledikleri için İngiliz kumandanının 'Türkler 2. Yaya Süvari Fırkası'nın, kendilerinin gırtlaklarına yapışıp azarlanmaktan kendilerini kurtardıkları için pek talihli imişler,' sözünü pek bayağı bulurum. Ve buna karşın şu cümleyi kullanmaya kendimi izinli sayarım: İngiltere'nin iftihar kaynağı olan 2. Yaya Süvari Fırkası efradının temiz kanlı ve mert Türk kahramanları karşısında dayanamadıkları bence bizim için daha kıvanç kaynağıdır. Hakikaten Türkler insan gücünün üstünde bir kudret göstermişlerdir.''
Sayfa 63 - Mustafa Kemal PaşaKitabı okudu