Anafartalar Kumandanı Mustafa Kemal ve Çanakkale'de Savaşanlarla Mülakat

Ruşen Eşref Ünaydın

En Beğenilen Anafartalar Kumandanı Mustafa Kemal ve Çanakkale'de Savaşanlarla Mülakat Gönderileri

En Beğenilen Anafartalar Kumandanı Mustafa Kemal ve Çanakkale'de Savaşanlarla Mülakat kitaplarını, en beğenilen Anafartalar Kumandanı Mustafa Kemal ve Çanakkale'de Savaşanlarla Mülakat sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Anafartalar Kumandanı Mustafa Kemal ve Çanakkale'de Savaşanlarla Mülakat yazarlarını, en beğenilen Anafartalar Kumandanı Mustafa Kemal ve Çanakkale'de Savaşanlarla Mülakat yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Benimle beraber burada muharebe eden bütün askerler kesinlikle bilmelidir ki, bize verilen namus vazifesini tamamen yerine getirmek için bir adım geri gitmek yoktur. Uyku ve istirahat aramanın, bu istirahatten yalnız bizim değil, bütün milletimizin ebediyen mahrum kalmasına sebebiyet verebileceğini cümlenize hatırlatırım. Bütün arkadaşlarımın benimle hemfikir olduklarına ve düşmanı tamamen denize dökmedikçe yorgunluk izi göstermeyeceklerine şüphe yoktur.”
Sayfa 35 - İstek, 2. Baskı | Anafartalar Kumandanı Mustafa Kemal İle MülakatKitabı okudu
"Kaçan efrada "düşmandan kaçılmaz!" dedim. "Cephanemiz kalmadı."dediler. "Cephananeniz yoksa süngünüz var!" Dedim ve bağırarak süngü taktırdım. Yere yatırdım. Efrat süngü takıp yere yatınca düşman efradı da yere yattı. Kazandığım an bu andır." Anafartalar Kumandanı Albay Mustafa Kemal
Sayfa 21
Reklam
Kahramanlık
"Dedim: - Paşa Hazretleri! Şüphesiz ki Çanakkale harbi memleketin çocuklarındaki fedakârlığı, VATAN TOPRAĞINI YABANCIYA VERMEMEK için bir saadete koşar gibi ölüme atıldığını göstermek bakımından tarihimizde unutulmaz bir kahramanlık aşaması olmuştur."
Sayfa 12 - İstek YayınlarıKitabı okudu
''...ben, vatanım mahvolduktan sonra yaşamamaya karar verdiğim için iftiharla bu sorumluluğu üstlendim.''
Sayfa 46 - Mustafa Kemal PaşaKitabı okudu
Muharebe vasıtaları ne kadar ilerlerse ilerlesin, her şeyin üstünde yine ruh azminin, bir gaye uğruna fedakârlık etmenin bulunduğuna inanıyordum.
Sayfa 26
Kaçan efrada: - Düşmandan kaçılmaz dedim. - Cephanemiz kalmadı, dediler. - Cephaneniz yoksa, süngünüz var dedim. Ve bağırarak bunlara süngü taktırdım. Yere yatır­dım. Aynı zamanda Conkbayırı'na doğru ilerlemekte olan piyade alayı ile cebel bataryasının yetişebilen efra­dının "Marş Marş.!"la benim bulunduğum yere gelmele­ri için yanımdaki emir zabitini geriye saldırdım. Bu ef­rad süngü takıp yere yatınca düşman efradı da yere yat­tı. Kazandığımız an bu andır. Bir koca muharebenin ufacık bir lahzaya bağ­lı olduğunu, hatta bir memleket hayatının fena kullanıl­mış bir an yüzünden tehlikeye düşebileceğini, burada ol­duğu gibi iyi kullanılmış bir anın ise bir muharebenin ve bir vatanın mukadderatını iyileştireceğini o dakikayı gö­rür gibi canlanmış bir ifade ile duymak insanın tüyleri­ni ürpertiyordu!
Reklam
Mustafa Kemal Atatürk
"- Bulunduğumuz yer tamamen hücum edenlerin arasıydı. Paşa da ilerleyen efradımızı seyrederken göğsüne bir şeyin gayet kuvvetli çarptığını duymuştur. - Evet, sağ tarafta ceketimde bir kurşun yeri gördüm. Yanımda bulunan zabit (rahmetli Nuri Conker Bey) "Efendim, vuruldunuz," dedi. Ben böyle bir söz yayılırsa, askerimizin manevi gücü üzerinde yapacağı tesiri düşündüm. Elimle zabitin ağzını kapadım. "Sus" dedim. Cevat Bey devamla, - Bir şarapnel misketi göğsünün sağ tarafına tam saatin bulunduğu cebe isabet etmiştir. Saat parça parça oldu. Fakat o darbe Paşa'nın göğsünde hafif bir leke bırakmaktan başka ileri geçmemiştir, dedi."
Sayfa 58 - İstek YayınlarıKitabı okudu
261 rakımlı tepe
Ben kuvvetlerimi bırakmışım, efrat on dakika istirahat etsin diye... Düşman da bu tepeye gelmiş... Demek ki düşman bana benim askerlerimden daha yakın!
69 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.